17. Hukuk Dairesi 2016/1760 E. , 2016/7477 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının ... uzun süreli olarak kiraladığı araçla davacıya ait aracın karıştığı kazada her iki aracın da hasar gördüğünü, hasar bedeline ilişkin karşılıklı olarak açılan dava devam ederken davacının sigortacısı olan ..., davalı tarafın işleteni olduğu aracın malikine 5.000,00 TL. hasar bedeli ödediğini, taraflar arasındaki tazminat davasında davalı lehine 3.206,00 TL, davacı lehine 5.043,79 TL. tazminata hükmolunduğunu, davalının icra takibine konu ettiği alacağın icra baskısı altında davacıdan tahsil edildiğini, davacının sigortası tarafından ödeme yapıldığı halde davalının mükerrer tahsilat yaptığını, davacının icra tehdidi altında ödediği bedelin istirdatı için ... 2010/403 sayılı dosyasında başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini belirterek haksız itirazın iptali ile % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının istirdatını talep ettiği hasar bedelini ödeyenin davacı olmadığını ve ödeme yapan sigortacısının kendilerine değil araç ruhsat sahibi olan ... ödeme yaptığını, davacının sigortacısı tarafından fazla ödenen bedelin istirdatı için davalı aleyhine ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2009/246 sayılı dosyası ile dava açıldığını, davacının ödediği bedellerin ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2005/162 Esas, 2008/512 Karar sayılı ilamına dayalı ödemeler olduğunu, davalının bu ilamdan kaynaklanan borcunu da ödediğini, davacı talebinin yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; ... davalıya yaptığı ödemenin davacı ile ilgisi bulunmadığı, aynı tutarın hem davacı hem de sigorta şirketi tarafından ödenmesinin davacı yönünden mükerrer ödeme sayılmayacağı, davacının ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin kesinleşmiş ilamı gereği ödeme yaptığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu davalı tarafa ait araçta oluşan hasar bedelinin, hem davacıdan hem de davacının sigortacısından tahsili nedeniyle fazladan ödendiği iddia olunan bedelin istirdatı için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91–101. maddelerinde düzenlenen zorunlu mali sorumluluk sigortasının amacı, trafik kazaları nedeniyle 3. kişilerin uğrayacakları zararların kolayca temin edilmesini sağlamaktır. Zorunlu mali sorumluluk sigortası, işletenin Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinden doğan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yapılmaktadır. KTK"nın 91. maddesinde, işletenlerin bu kanunun 85/1. maddesine göre sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu düzenlemesine yer verilmiştir.
Davacı ile davalının işleteni olduğu araçların karıştığı kazada iki tarafa ait aracın da hasar gördüğü, davacının araç işleteni sıfatıyla doğacak sorumluluklarının teminat altına alınması amacıyla, dava dışı ... nezdinde aracının sigortalı olduğu, davacının trafik sigortacısı olan ... davalı tarafa ait araçta oluşan hasar karşılığı olarak 5.000,00 TL. ödemeyi 02.08.2005 tarihinde yaptığı, daha sonra davalı aracındaki hasar bedelinin 3.206,75 TL. olduğunun mahkeme kararıyla saptanması üzerine, fazla ödeme teşkil eden 1.793,25 TL"nin davalıdan tahsili imkanına mahkeme kararıyla sahip olduğu dosya kapsamıyla sabittir.
Dosya kapsamında yer alan, dava konusu kazaya ilişkin dava ve icra dosyaları bir bütün olarak incelendiğinde; davalı aracındaki hasar bedelinin kesinleşmiş mahkeme kararına göre 3.206,75 TL. olduğu görülmektedir. Bu bedelin 02.08.2005 tarihinde, davacının trafik sigortacısı olan ... tarafından ödenmesiyle, zarar gören 3. kişi konumunda bulunan davalı tarafa karşı, sigortacısıyla birlikte müteselsilen sorumlu olan davacının da bu oranda borcundan kurtulacağı aşikardır.
Tarafların karşılıklı olarak birbirlerine açtıkları ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2005/162 sayılı dosyasının yargılaması devam ederken, davacının sigortacısı tarafından davalı yana ödeme yapılmış, bu davada hüküm tesis edilirken davacının sigortacısının ödemesi tazminat miktarının belirlenmesinde dikkate alınmamış, bu dava sonunda verilen kararı davalı taraf ilamlı icra takibine konu etmiştir. Davalı taraf, icra dosyası kapsamında 3.206,00 TL. araç hasar bedeliyle bu alacağın fer"ileri karşılığı olarak toplam 6.880,00 TL"yi davacıdan tahsil etmiştir. Bu suretle davalı taraf, aracındaki hasar bedelini iki kez tahsil etmiştir ki bu suretle davacı aleyhine sebepsiz zenginleşmiştir.
Davacı ile trafik sigortacısı olan ... davalı aracındaki hasar bedeli için davalıya karşı müteselsilen sorumlu olduğu, müteselsil borçlulardan birinin yaptığı ödeme oranında diğer müteselsil borçluların da borçtan kurtulduğu, davacının araç işleteni sıfatıyla doğacak sorumluluğunu teminat altına aldırmak amacıyla aracını sigorta ettirmiş olması karşısında, sigortacının yaptığı ödemenin davacı adına yapılmış bir ödeme olduğu gözetildiğinde; mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporundaki değerlendirmenin hatalı olduğu ve raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı görülmektedir. Hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre ve eksik inceleme ile karar verilemez.
Bu durumda mahkemece, davalının talep edebileceği araç hasar bedeli 3.206,00 TL"nin davacının sigortacısı tarafından, taraflar arasındaki tazminat davası devam ederken ödendiği, davalı tarafın hasar bedelini tahsil etmekle birlikte bu bedele işletilecek faizi (davacı sigortacısının ödeme tarihine göre hesaplanacak olan) ve davadaki yargılama giderlerini davacıdan tahsil etmede haklı olduğu hususlarını da gözeten, ayrıntılı, gerekçeli, denetime açık hesap raporu alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 20/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.