Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8365
Karar No: 2016/7476
Karar Tarihi: 20.06.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/8365 Esas 2016/7476 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/8365 E.  ,  2016/7476 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı .... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-

    Davacılar vekili, davalıların işleten/sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıya ait araca çarpmasıyla oluşan kazada, davacıya ait araçta yolcu olarak bulunan kızları ...."nin öldüğünü, davacıların çocuklarının desteğinden yoksun kaldıklarını ve manevi zarara uğradıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı anne ve babadan her biri için 500,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan, davacı anne ve baba için 30.000,00"er TL, davacı ... için 20.000,00 TL. manevi tazminatın davalı ..."tan kaza tarihinden işleyecek faiziyle tahsilini talep etmiş; 24.01.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat talebini davacı anne için 42.560,57 TL"ye, davacı baba için 35.054,80 TL"ye yükselterek bu bedellerin tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ... şirketi vekili, sigortalılarının kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı olarak davacı zararından sorumlu olduklarını, davacıların zararı ve kusuru ispat etmek zorunda olduğunu, davalının olay tarihinden işletilecek faizden sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, kazanın davacının yanlış manevrası nedeniyle meydana geldiğini ve davalının kusuru olmadığını, talep edilen tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacıların maddi tazminat istemlerinin kabulü ile davacı baba için 35.054,80 TL. ve davacı anne için 42.560,87 TL. destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline (davalı ... şirketinin 27.04.2011"den işleyecek faizden sorumlu tutulmasına); davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davacı anne ve baba için 12.000,00"er TL, davacı ... için 5.000,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."tan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu yardımın miktarı belirlenmelidir. Ölenin parasal veya bedensel destekliğinin derecesi ile bundan yoksun kalanların tazminat isteklerinin ölçüsü ya da hesaplama yöntemi konusunda öğretide görüş birliği yoktur. Gerçek yardım miktarının yeterli delillerle ispat edilemediği durumlarda yargıç, takdir hakkını kullanarak yardım miktarını belirleyebilecektir. Bu belirlemede destek ile destek olunan kimse arasındaki yakınlığın derecesi, aralarındaki manevi bağ, davacıların yaşları, dahil oldukları sosyal ve ekonomik çevre, yaşam standartları, cinsiyetleri gibi bakım ilişkisine ve miktarına etkili olabilecek unsurlar da göz önünde bulundurulacaktır. Hayatın olağan akışı içinde, destek sayılan kimsenin baktığı kimselere gelirini belli paylara bölerek baktığı pek söylenemese de tazminat hesabında bir paylaştırma yapmak zorunlu hale gelmektedir.
    Buna göre öncelikle gelirin tamamının, yardım görenlere tahsis olunmuş varsayılamayacağı, ölenin gelirinden bir bölümünü kendisine ayıracağı, bu tahsisten vazgeçilemeyeceği ve bu suretle yardımın (payların) geliri yutmaması ilkesi dikkate alınmalıdır. Ayrıca ölenin kendi geçim masraflarından artan miktarın tamamının (hiçbir tasarruf düşüncesine yer bırakmadan) destek görenlere dağıtılması da kabul olunamaz. Öte yandan, destek görecek kimselere ayrılacak miktar da, bunların ihtiyaçlarının toplamı kadar olmalıdır.
    Somut olayda, destekten yoksun kaldığını iddia eden davacılar, müteveffanın annesi ve babası olup mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda müteveffanın yaşasaydı sağlayacağı yardımın miktarı tüm yaşam boyunca sabit % 12,5"er oranında desteklik payı olarak davacılara ayrılmıştır. Raporda müteveffanın belirli bir yaşa geldiğinde evleneceği ve çocuk sahibi olacağı ilkesi gözetilerek hesap yapıldığı belirtilmesine rağmen, desteğin hayatında gerçekleşmesi muhtemel bu olayların tekabül ettiği dönemlerde, davacılara ayıracağı destek payında kademeli olarak azaltmaya da gidilmemiştir. Oysa, destek ... 12 yaşında vefat etmiş olup, hayatın olağan akışına göre ileride evleneceği ve en az iki çocuk sahibi olacağı kabul edilerek, desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçları yarısını da anne ve babası için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki, anne ve babaya birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem içinde anne ve babaya %25"er pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe iki eşe iki anne ve babaya birer pay vererek yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak anne ve babaya %16"şar pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda iki pay desteğe iki pay eşe bir pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında anne ve baba için %14"er pay verilmesi, daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe iki eşe iki çocukların her birine birer ve anne ve babaya birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak anne ve babaya %12,5"er pay verilmesi gerektiği, daha sonra anne ve babadan yaşam tablosuna göre hangisi destekten çıkacaksa kalan kişiye diğerinin payının ilave edilerek destekten yoksun kalma tazminatlarının varsayımsal hesabının yapılması gerekirken, desteğin davacı anne ve babaya yaşamı boyunca sabit bir oranda destek olacağı varsayımına göre hesaplama yapılması doğru olmayıp bu yöndeki bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir.
    2-Mahkemece, destekten yoksun kalma tazminatı yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporunda; 12 yaşında ölen davacıların desteği ..."nin 18 yaşından itibaren gelir elde edip davacı anne babasına destek olacağının kabul edildiği, desteğin tazminat hesabına esas geliri olarak asgari ücretin benimsendiği; ancak desteğin 18 yaşına gelip gelir elde edeceği tarih olan 2017 yılındaki asgari ücret miktarının bilinmemesi nedeniyle, en son bilinen asgari ücret üzerinden %10 artırım ile belirlenen gelir üzerinden hesap yapıldığı görülmektedir. Desteğin ölüm tarihi itibariyle gelir elde etmediği ve gelir elde edeceği tarihin bilinmeyen evreye denk geldiği gözetildiğinde, bilinen gelir (asgari ücret) üzerinden her yıl için %10 artırım yapılırken % 10 oranında da iskonto yapılmak suretiyle, tazminat hesabına esas alınacak gelirin belirlenmeyişi yerinde olmadığından bu yöndeki rapora göre davacılar lehine tazminata hükmolunması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
    peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...ye geri verilmesine 20/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi