18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/23760 Karar No: 2016/11678 Karar Tarihi: 30.05.2016
Fuhuş - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/23760 Esas 2016/11678 Karar Sayılı İlamı
18. Ceza Dairesi 2015/23760 E. , 2016/11678 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Fuhuş HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Tüm dosya kapsamından, sanık ..."nin aşamalardaki savunmalarında sadece kendi geçimi için fuhuş yaptığını, kimseye aracılık etmediğini ve müşteri bulmadığını savunması, mahkumiyete konu fuhuş suçunun mağdurları ... ve ..."nun da müşterilerini kendi telefonları vasıtasıyla bizzat kendilerinin müşterilerle telefonda konuşmak ve evlerine davet etmek suretiyle bulduklarını, sanığın kendisinin de fuhuş yaparak geçimini sağladığını beyan edip, sanığın kendilerine müşteri bulduğuna yönelik ve sanığa kazandıkları paradan pay verdiklerine dair bir iddiada bulunmamaları, suça konu evde bulunup fuhuş yoluyla geçimini temin eden tanıklar ... ve ..."ın da sanık hakkında mağdurların ifadesiyle benzer nitelikte ifade vermiş olmaları, yine suça konu evde müşteri olarak bulunan tanıklar ... ve ..."in de, ilişkiye girdikleri bayanları kendi cep telefonlarından bulup suça konu adrese geldiklerini ve ücreti de ilişkiye girdikleri bayanlara verdiklerini belirtmeleri ile sanık hakkında herhangi bir beyanlarının olmaması karşısında, sanığın bir kimseyi fuhşa teşvik ettiğine, bunun yolunu kolaylaştırdığına ya da fuhuş için aracılık edip yer temin ettiğine ilişkin savunmanın aksine, somut olayda yine fuhuş suçundan hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen suça konu evin sahibi olan sanık ..."in mahkemedeki savunmasında inkar ettiği kolluk beyanındaki sanık ..."ye yönelik soyut suç isnadı dışında her türlü şüpheden uzak, yeterli delil bulunmadığı, bu nedenle sanığın atılı suçu işlediğinin kuşkuda kaldığı anlaşıldığı halde müsnet suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi, 2- Kabule göre de; a) TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması, b) TCK"nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık ..."nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30/05/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.