Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/3858 Esas 2021/5847 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/3858
Karar No: 2021/5847
Karar Tarihi: 27.05.2021

Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/3858 Esas 2021/5847 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, marka hakkına tecavüz suçundan mahkum olmuş ve hükmün temyiz edilmesi sonucunda dosya incelenmiştir. Sanığın savunmasında bildirdiği adrese öncelikle Tebligat Kanunu’nun uygun tebligat çıkartılması gerektiği belirtilmiş, ancak usulsüz bir tebligat yapılmıştır. Dosyanın incelenmesi sonucunda, 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik CMK’nin 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 61/7. maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararname'nin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmediği belirtilmiştir. Hüküm, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince bozulmuştur.
19. Ceza Dairesi         2020/3858 E.  ,  2021/5847 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesine 11/01/2011 tarih ve 6099 sayılı Kanun"un 3. maddesi ile eklenen “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır” hükmü nazara alındığında, sanığın kovuşturma aşamasındaki savunmasında bildirdiği adrese öncelikle Tebligat Kanunu’nun 10. ve 21/1. maddelerine uygun tebligat çıkartılması, tebliğ yapılamaması halinde aynı adrese “MERNİS” ibareli tebligat çıkartılması gerekirken doğrudan sanığın MERNİS adresine Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre yapılan gerekçeli karar tebligatı usulsüz olup sanığın temyiz talebinin öğrenme üzerine süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan (suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/7. maddesinin aynı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A maddesinde düzenlenen satışa arz etme veya satma suçu yönünden de uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza hukuku ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK’nin 253. ve 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 27/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.