Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3661
Karar No: 2019/1825
Karar Tarihi: 09.05.2019

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/3661 Esas 2019/1825 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2016/3661 E.  ,  2019/1825 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı, davalı vekilince duruşmasız temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili Avukat ..., davacı asiller ... ve ..."un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacılar vekili, müvekkillerinden ..."ın dava dışı ..."dan, ..."in ise yine dava dışı ..."ndan 05.09.1994 no.lu devir sözleşmesiyle davalı kooperatif hissesi satın aldıklarını ve kooperatife üye olduklarını, çekilen kur"a neticesinde kendilerine 607 parsel üzerinde denize bakan tarafta 2 adet villanın müvekkiline teslim edildiğini ancak 3. kişilerce açılan davalar sonucu taşınmazların dava açan bu kişiler adına tescil edildiğini, kooperatifin üyelik karşılığı 2 adet villayı müvekkillerine tahsis edemediği için bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili kooperatif ile dava dışı yükleniciler ... ve ... arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmeye istinaden yüklenicilere isabet eden yerlerin kimlere tahsisi edileceğinin yükleniciler tarafından kooperatife bildirildiğini, bu kişilerin arasında üyeliklerini davacılara devreden ... ve ..."nun da bulunduğunu, üyeliğin bu şekilde oluşturulduğunu, yüklenicilere tahsis edilen bu yerlerin daha sonra yükleniciler tarafından açılan dava ile tapularının mahkeme kararı ile yüklenicilere tescil edildiğini müvekkiline husumet düşmeyeceğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece davanın husumet yokluğundan reddine dair verilen kararın Dairemizin 02.03.2012 tarihli ve 2011/3395 Esas, 2012/1607 Esas sayılı ilamı ile "davacıların kooperatif ortağı olduklarının sabit olması nedeniyle davanın husumet yokluğundan reddinin doğru olmadığı, araştırma yapılarak davacıların kooperatifin normal ortağı mı yoksa peşin bedelli ortağı mı olduklarının tesbit edilmesi, davacıların temlik aldıkları kişilerce imzalanan taahhütnameler nazara alınarak davacılara yer tahsisi yapılıp yapılmadığı hususları belirlenerek bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacıların kooperatif üyesi oldukları, kooperatifte davacılara verilecek bağımsız bölüm bulunmadığı, yapılan aidat ödemeleri nazara alınarak 30.000 TL tazminat davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Karar, her iki taraf vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki temyiz sebepleri dışındaki sair temyiz sebeplerinin reddine,
    2-Dava; kooperatif üyeliğinden kaynaklı edimin ifası maksadıyla açılmış tazminat talebine ilişkindir.
    Davacıların dava dışı ... ve ..."ndan kooperatif hissesi alarak kooperatife üye oldukları sabittir. Üyeliği davacılara devredenlerin üyelikleri kooperatif ile dava dışı yükleniciler ... ve ... arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden oluşmuştur. Bu sözleşmeye göre davalı kooperatif yüklenicilere tahsis ettiği bağımsız bölüm karşılığında davacılara devredilen üyelikleri oluşturmuştur. Davacıların devraldığı üyelikler baştan beri belirlidir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenicilerin edimlerini yerine getirmesi halinde davacılar kooperatiften dava konusu bağımsız bölümlerin tapu kaydını olmazsa bedelinin talep edebileceklerdir. Kooperatif ile yükleniciler arasında eksik iş karşılığı tazminat davası açıldığı gibi yükleniciler tarafından dava konusu bağımsız bölümler ile ilgili tapu iptali tescil davası açılmıştır. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/340 Esas, 2002/158 Karar sayılı dosyasında yüklenici davacılar ... ve ... dava konusu 607 parselin 1/2"şer mülkiyetini talep etmişler, mahkemece dava kabul edilerek taşınmaz tapusu yükleniciler adına tescil edilmiş ve karar derecettan geçerek kesinleşmiştir. Kararın kesinleşmesini takiben aynı gün ... ve 607 parseldeki 1/2 hissesini ..."e devretmiştir. Asıl olan yüklenicilerin kooperatiften 607 parsel ile ilgili taleplerini sonuç itibariyle davacılara temlik etmiş olduğundan tapu iptali davası açma hakkı temlik alan davacılara ait olmasıdır.
    Ne var ki yükleniciler kendi adlarına tapu iptali davası açmışlar ve akabinde 1/2 hisse davacılardan ..."a intikal ettirilmiştir.
    Kooperatifin edimi ortağına bir bağımsız bölüm tahsis etmektir. Davacıların kooperatifteki ortaklık statüsü ve sonuçta elde edecekleri bağımsız bölüm yüklenicilerin edimine bağlı ve yükleniciye verilecek bağımsız bölümle sınırlıdır. Yüklenici davacıların temlik etmiş olduğu hakkı temliği saklayarak dava yoluyla elde etmiş olduğundan aynı hakka dayanarak davacıların kooperatiften talepte bulunmaları mümkün olmayacaktır. Kooperatifin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle yükleniciye vermeyi vaadettiği bağımsız bölümlerle ortaklık nedeniyle taahhüt altına girdiği ifa iç içe girmiş olduğundan yüklenicilere karşı edim yerine getirilmiş olmakla kooperatifin borcunun kalmadığı sonucuna varılmalıdır.
    Dava konusu olayda davacıların kooperatife aidat ödeme taahhüdünün varlığı gözönüne alındığında bu aidatın ödenmiş olsa dahi genel gider aidatı olduğunun kabulü gerekir. Kaldı ki davacılar tarafından diğer ortaklardan talep edilen kadar aidat ödenmediği de sabittir.
    Bu durumda mahkemece, davacıların kooperatiften talep edebilecekleri bir edim bulunmadığı yapılan yargılama ile sabit olmasına rağmen bozmaya yanlış mana verilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı harcın davacılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak, davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi