14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/11336 Karar No: 2015/10547 Karar Tarihi: 17.11.2015
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/11336 Esas 2015/10547 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/11336 E. , 2015/10547 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.09.2013 gününde verilen dilekçe ile terekenin tespiti ve temsilci atanması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, TMK"nın 640/3 maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile ..."ün terekesine Av. ..."ın temsilci olarak atanmasına karar verilmiştir. Hüküm, bir kısım davalılar tarafından terekenin tespitine ve temsilcinin şahsına yönelik olarak temyiz edilmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya kapsamına göre bir kısım davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Bir kısım davalıların tereke temsilcisi Av. ..."ın şahsına yönelik temyiz itirazının incelenmesine gelince; miras ortaklığı temsilcisi (TMK m. 640) özel kayyım niteliğindedir. TMK"nın 431. maddesi uyarınca vasi tayinindeki usul kayyım (mümessil) için de uygulanır. TMK"nın 422. maddesi gereğince vasinin sıfatına karşı yapılan itirazlar ve vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme göreviyle ilgili yasal hükümlerin mümessile yapılan itirazın ya da kaçınma sebeplerinin incelenmesinde de gözetilmesi zorunludur. Vesayet makamının itirazı reddetmesi halinde itirazı denetim makamının incelemesi gerekir. TMK"nın 422. maddesi uyarınca tereke temsilcisinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini inceleme görevi öncelikle vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamı olan asliye hukuk mahkemesine aittir (TMK m. 397). Bu nedenlerle miras ortaklığı temsilcisinin şahsına yönelik itiraza ilişkin dilekçenin görev yönünden reddiyle yukarıda değinilen kanun maddelerindeki emredici kurallar çerçevesinde değerlendirilip gereği yapılmak üzere dilekçenin görev yönünden reddine, dosyanın mahalline iadesine karar verilmesi gerekmiştir. Ayrıca; Sulh hakiminin tedbir olarak terekeyi tespit edip, defterini tutması, gereken koruma önlemlerinin alınmasına dair yaptığı muameleler nihai hüküm niteliğinde olmadığından temyizi mümkün değildir. Bu sebeple temyizi kabil olmayan karara karşı temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle bir kısım davalıların temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıdaki yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, (2.) bentte açıklanan nedenlerle terekenin tespitine ve tereke temsilcisinin şahsına yönelik itirazlar yönünden dilekçenin görev yönünden reddiyle dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 17.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.