Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4568
Karar No: 2016/4933
Karar Tarihi: 05.04.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/4568 Esas 2016/4933 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/4568 E.  ,  2016/4933 K.
"İçtihat Metni"


S... B... adına Av. ... ile ... mirasçıları 1-N... G...2-İ... G... 3-T... G... aralarındaki dava hakkında ... İş Mahkemesi’nden verilen 15.02.2013 gün ve .../... – .../...sayılı hükmün, Dairemizin 28.10.2013 tarih ve .../ ... – ... numaralı ilamı ile onanmasına karar verilmiştir. Davalı mirasçıları vekilince bu kez Dairemizin anılan kararının maddi hataya dayalı olduğu ileri sürlerek düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Mahkemece, dava tarihinden önce vefat ettiği anlaşılan davalının yokluğunda verilen kararın, davalıya 7201 sayılı Tebligat Kanununda yer alan düzenleme ve yönteme aykırı olarak tebliğ edilmesine karşın Dairemizce söz konusu tebligat eksikliği giderilmeden davacı Kurum vekilinin temyiz istemi üzerine denetim yapılarak karar verildiği, davalı mirasçıları vekilinin, 17.02.2016 günü başvurarak, maddi hataya dayalı kararın bozulmasını istediği belirgin bulunmakla, maddi yanılgıya dayalı Dairemizin ilamının ortadan kaldırılması gerektiği anlaşılmıştır.
S O N U Ç : A-) Davalı mirasçıları vekilinin isteminin kabulü ile Dairemizin maddi hataya dayalı 28.10.2013 tarih ve .../ ...– ... sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına;
B-) Mahkemece verilen 15.02.2013 gün ve .../...– .../ ... numaralı hükmün yeniden yapılan temyiz denetimi üzerine;
Dava, 506 sayılı Kanunun 26/1. maddesine dayalı rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı kurum ve davalı mirasçıları avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
01.10.2011 günü yürürlüğe girerek 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Taraf ehliyeti” başlığını taşıyan 50’inci maddesinde, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın, davada taraf ehliyetine de sahip olduğu belirtilmiştir. Buna göre taraf ehliyeti, davada taraf olabilme yeteneği olup, medeni (maddi) hukuktaki medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyetinin medeni usul hukukunda büründüğü şekildir. Medeni hukuktaki haklara ve borçlara sahip olma ehliyeti hak ehliyetini oluşturmakta, gerçek ve tüzel kişiler bakımından geçerli olmaktadır. Hak ehliyeti bulunan her gerçek ve tüzel kişi, davada taraf olabilme ehliyetine de sahiptir.

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 28’inci maddesinde ise, kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlayıp ölümle sona erdiği ve çocuğun hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde ettiği hüküm altına alınmış olup, gerçek kişilerin kişiliği ve bununla medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyeti ölümle sona erdiğinden, ölmüş kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır.
Somut olayda, davalı olarak husumet tevcih edilen ..."ın, dava tarihinden önce, 05.5.2008 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun tarafta iradi değişikliği düzenleyen 124. maddesinde belirtilen, bir davada taraf değişikliğinin, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkün olduğu; ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edileceği; yine, dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edilebileceğine ilişkin düzenlenme karşısında; adı geçen davalının mirasçılarına yöntemince husumet tevcih edilerek yargılamanın sürdürülmesi gerekirken, ölü kişi hakkında yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsiz bulunmuştur.
Mahkemece, yukarıda açıklanan bilgiler ışığında, davalının mirasçılarının HMK’nun 124. maddesi kapsamında davaya katılımı sağlanarak, savunma ve delilleri incelendikten sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı kurum ve davalı mirasçıları avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve sair hususlar incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 05.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.










Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi