Esas No: 2021/2865
Karar No: 2022/7302
Karar Tarihi: 24.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/2865 Esas 2022/7302 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/2865 E. , 2022/7302 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
BİRLEŞEN DAVA : ANKARA 4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ'NİN 2018/89 ESAS
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 12/03/2019 tarih ve 2018/80 E.- 2019/99 K. sayılı kararın asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili ile asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine-kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 10/12/2020 tarih ve 2019/735 E.- 2020/1098 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili ile asıl ve birleşen davada davalı TPMK vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, davacının 01/04/2016 tarihinde "BİRUNİ ÜNİVERSİTESİ FLORYA HASTANESİ" ibaresinin 16, 41 ve 44. mal ve hizmet sınıflarında adına marka olarak tescili için başvuruda bulunduğunu, Resmi Marka Bülteninde markanın yayınlanmasına karar verildiğini, davalı şirketin itirazının üzerine, MDB tarafından 556 sayılı KHK'nın 8/1 maddesi kapsamında 44. sınıfındaki mal ve hizmetlerin çıkarılmasına karar verildiğini, bu karara tarafların itiraz ettiğini, ancak YİDK tarafından itirazların reddedildiğini, halbuki davacı üniversitenin vakıf üniversitesi olduğunu, 27/02/2014 tarihinde resmi gazete ile kabul edilen kanun ile kurulduğunu, çok fazla yatırım yapılarak markaya ayırt edicilik kazandırıldığını, ayrıca davalının itirazına mesnet tuttuğu BİRUNİ markasının İstanbul 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2014/242 Esas sayılı dosyasında 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi çerçevesinde iptal edildiğini, bu sebeple işbu davanın açıldığını, üniversitenin faaliyet alanı içinde tıp fakültesinin de bulunduğunu, bu bölümün uygulamaya yönelik eğitimlerini verebilmek için hastane ve hastaneye bağlı bölümlerinin bulunması gerektiğini, bu eğitimin 44. sınıf hizmetleri kapsadığını, bu sebeple başvuru kapsamının 16, 41, 44. sınıf emtiaları kapsadığını, bunun dışında davacının tedaviye yönelik bir tıbbi faaliyeti bulunmadığını, hastanesi, sağlık merkezi, doktorluk faaliyeti olmadığını, başvuru konusu Biruni Üniversitesi Florya Hastanesi markasının da davacı üniversitenin teorik tıp eğitiminin parçası/uygulama basamağı olduğunu, diğer yandan dava konusu markaların bir birini çağrıştırmadığını, ayniyet/benzerlik söz konusu olmadığını, tarafların iştigal alanları ve hitap ettiği müşteri kitlesi dikkate alındığında karıştırılma ihtimali bulunmadığını belirterek, davacının başvurusunun kısmen reddine ilişkin 2017-M-11118 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada ise davalı olarak, davacının iddialarının doğru olmadığını, başvuru ibaresinin ayırt edicilik niteliği bulunduğunu ve üniversitenin kanunla kurulmuş bir kurum olmasının gözetilerek davanın reddini talep etmiştir.
Asıl davada davalı şirket vekili, davalının en eskisi 1996 yılında olmak üzere TPMK nezdinde tescilli BİRUNİ markalarının sahibi olduğunu, davacının, davalı markalarına karşı sadece eğitim hizmetleri bakımından iptal davası açmış olmasına karşın BİRUNİ markasını sağlık hizmetlerinde kullanma konusunda bu denli ısrarcı davranmasının marka tecavüzü ve kötüniyet örneği olduğunu, keza İstanbul 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından görülen davada, davanın kısmen kabulü ile sağlık hizmetleri bakımından kullanımların tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğine karar verildiğini, bu çerçevede davacının markasına ayırt edicilik kazandırdığı iddialarının yerinde olmadığını, davacının BİRUNİ ÜNİVERSİTESİ TIBBİ LABORATUVAR başlığı altında sağlık hizmetleri yönünden de markayı kullandığını, davacı internet sitesinde de Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu bünyesinde Tıbbi Laboratuvar Teknikleri alanında eğitim verileceğinin yazıldığını, davacının bu filleri ile davalının BİRUNİ markası karıştırılma ihtimali yarattığını ve bu kullanımların İstanbul 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 03/03/2016 tarihli kararı ile engellendiğini, davalı markası sağlık sektöründe tanınmış olduğundan daha yoğun bir iltibas söz konusu olduğunu, davacının kötüniyetli olduğunu savunarak, YİDK kararının iptaline, 2016/29454 sayılı markanın tümden hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada ise, davacı olarak, davalı başvurusunun kabul edilen mal ve hizmet sınıfları ile müvekkili markaları arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1 maddesi yönünden iltibas ve karıştırılma ihtimali oluştuğunu, başvuru ibaresi üzerinde önceye dayalı kullanım hakları bulunduğunu, tescilli markalarının tanınmış olduğunu ve davalı ... başvurusunun kötü niyetli yapıldığını ileri sürerek YİDK kararının iptali ile birlikte davalı markasının hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davalı TPMK vekili ise, asıl davada davacı markasıyla davalının redde mesnet markalarının aynı/aynı türden emtiaları içerdiklerini ve esas unsuru BİRUNİ olan markaların iltibasa neden olacak derecede benzer olduğunu, diğer yandan davacının kanunla kurulmuş olmasının piyasada var olan tescilli markaların varlığının göz ardı edileceği anlamına gelmediğini, davalının 177751 sayılı markasının iptal edilmesi sebebiyle başvurunun reddedilemeyeceği yönündeki davacı iddiasının yerinde olmadığını, zira YİDK’nın kararın verildiği tarihteki durum, şartlar ve delillere göre inceleme yaptığını belirterek davaların reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, asıl dava yönünden, dava konusu markalar arasında davalı markası kapsamından çıkarılan 44. sınıf hizmetlerin tamamı bakımından 556 sayılı KHK m. 8/1-b anlamında benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin bulunduğu kanaatine varıldığı, birleşen dava yönünden ise başvurunun devamına karar verilen 16 ve 41. sınıftaki malların/hizmetlerin benzer olmadığının anlaşıldığı, somut uyuşmazlıkta davalı şirket tarafından tanınmışlığa ilişkin herhangi bir bilgi veya belge sunulmadığı, başvurunun kötüniyetle yapıldığı yönündeki iddiaların da somut delillerle ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili ve asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, asıl dava yönünden mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı belirtilerek, birleşen dava yönünden ise, YİDK kararının iptali istemine ilişkin davalarda, YİDK kararının verildiği tarihteki koşullara göre uyuşmazlığın değerlendirilmesinin gerektiği ve karar tarihi itibariyle redde mesnet 177751 numaralı markanın hüküm ifade ettiği ve karşılaştırmada göz önüne alınmasının gerekeceği, bu nedenle 16. sınıf mal ve hizmetler yönünden, yine aynı taraflar arasında görülüp, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 04/12/2019 tarih ve 2019/1775 E.- 2019/7822 K. sayılı ilamı ile onanarak kesinleşen, Dairenin 24/01/2019 tarih ve 2018/684 E.- 2019/85 K. sayılı kararının konusu olan olayda, tarafların marka olarak kullanmak istedikleri ibareler yönünden 16. sınıftaki "Matbaa ve ciltleme malzemeleri. Basılı evraklar; basılı yayınlar, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar" ürünleri bakımından, birleşen davada davacının itirazında dayandığı 177751 sayılı markasının kapsamındaki hizmetler ile benzer olduğunun kabul edildiği, dolayısıyla aynı taraflar arasındaki, aynı sınıf mallar üzerinde, Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleşen bir konuda varılan sonucun, işbu davada da esas alınmasında Dairece bir sakınca görülmediği, 41. sınıf mal ve hizmetler yönünden ise, birleşen davada davacının 177751 numaralı markasının kapsamındaki 41. sınıf hizmetlerle aynı veya benzer sınıfta olan bu hizmetlerin de reddinin gerekeceği gerekçesiyle asıl davada davacı-birleşen davada davalı Üniversite vekilinin tüm istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, asıl davada davalı-birleşen davada davacı ... Laboratuvarı Tıbbi Tahliller San.A.Ş. vekilinin istinaf itirazlarının HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak, asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne, birleşen davada davalı ... 2017-M-11118 sayılı YİDK kararının, asıl davada davalı-birleşen davada davacı ... Laboratuvarı Tıbbi Tahliller San. A.Ş.'nin itirazlarının reddi yönünden, başvuru kapsamında bulunan 16. sınıftaki "Matbaa ve ciltleme malzemeleri. Basılı evraklar; basılı yayınlar, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar" ürünleri ile 41. sınıftaki "Eğitim ve öğretim hizmetleri. Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil). Dergi, kitap, gazete v.b. gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. Fotoğrafçılık hizmetleri. Tercüme hizmetleri." bakımından kısmen iptaline ve birleşen davada davalı adına 04.05.2018 tarihinde tescil edildiği anlaşılan dava konusu 2016/29454 numaralı markanın bu mal ve hizmetler bakımından kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Karar, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili ile asıl ve birleşen davada davalı TPMK vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili ile asıl ve birleşen davada davalı TPMK vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 102,10 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davalı TPMK'dan alınmasına, asıl davada davacı-birleşen davada davalı .... Biruni Üniversitesi harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 24/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.