7. Ceza Dairesi 2018/13757 E. , 2021/4857 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, diğer sanıklar hakkında hükümlülük, müsadere, nakil aracının müsadere talebinin reddine
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) Sanık ..."ün temyiz talebine yönelik olarak yapılan incelemede;
Sanığın 29/04/2015 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü CMUK"nun 310/1. maddesinde öngörülen 1 haftalık yasal süresinden sonra 15/05/2015 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla, sanığın talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II) Katılan ... İdaresi vekilinin sanık ... hakkında verilen beraat kararı ile nakil vasıtasının müsaderesi ile sınırlı olan temyiz talebine yönelik olarak yapılan incelemede;
Öncü ve artçı araçlarla kaçak sigara kaçakçılığı yapılacağı bilgisi üzerine oluşturulan uygulama noktasında ... ve ..."ün içinde bulunduğu araç durdurulduktan sonra uygulama noktasını görünce petrol ofisine giren sanık ..."ün sürücülüğündeki araçta 1.000 karton kaçak sigara ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda;
İçerisinde mahkum olan sanık ..."ün yolcu olarak bulunduğu ... plakalı sanık ... adına ruhsatlı aracın sürücüsü olan sanık ..."nun dosya kapsamına göre sanıklar ... ve ..."ün eylemine iştirak ettiği sabit olduğundan mahkumiyeti yerine, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeyle beraatine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
III) Sanık ..."ün temyiz talebi hakkında yapılan incelemede;
1. Sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 89.maddesiyle değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan yasanın 3/5. maddesi uyarınca temel ceza belirlendikten sonra 3/10. madde ve fıkrası gereğince uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
2. Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3. Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi gerektiğinin belirtildiği dikkate alınarak;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 18/11/2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 22/12/2014 olduğu,
Dairemizce daha önce incelenerek Bozma ile sonuçlanan Van 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2015/58 Esas, 2015/587 Karar sayılı dosyasında sanığa atılı eylem ile ilgili olarak suç tarihinin 28/08/2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 09/01/2015 olduğu,
Anılan dosyalarda sanığın eyleminin benzer mahiyette olduğu dikkate alınarak anılan dosyanın incelenip gerektiğinde birleştirilerek sanığın bu eylemi bir suç işleme kararı icrası kapsamında işleyip işlemediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususu tartışıldıktan sonra bir karar verilmesinin gerekmesi,
4. 5237 sayılı TCK’nun 61. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurları dikkate alınması gerekmekte olup, dosya kapsamına göre özellikle ele geçirilen kaçak eşyanın miktarı, suç konusunun önem ve değerine göre, cezaların şahsiliği ve uygulamada birliğin sağlanması bakımından, benzer olaylarla mukayese edildiğinde, daha çok miktarda kaçakçılık yapanlarla daha az miktarda kaçakçılık yapanlar arasında hakkaniyete uygun, adil bir ceza tayin edebilmek bakımından sanıklardan ele geçen 1000 karton kaçak sigara için hükmedilen hapis cezasında da teşdit uygulanarak hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
5. Suça konu 1.000 karton gümrük kaçağı sigaranın hüküm tarihi itibariyle değerinin fahiş kabul edilemeyeceği gözetilmeden sanık hakkında 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
6. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
7. Hükümde takdiri indirim yapılması, gün para cezasının miktarının belirlenmesinde ve suça konu eşyanın müsaderesinde uygulanan yasa maddelerinin ilgili fıkralarının gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 232/6.maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.