Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2018/59
Karar No: 2021/524
Karar Tarihi: 27.04.2021

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2018/59 Esas 2021/524 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2018/59 E.  ,  2021/524 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    1. Taraflar arasındaki “işçilik alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Kocaeli 4. İş Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
    2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    I. YARGILAMA SÜRECİ
    Davacı İstemi:
    4. Davacı vekili dava dilekçesinde; Kocaeli 4. Noterliğinde başkâtip olarak çalışan müvekkilinin iş sözleşmesinde yer alan ikramiye ödemesinin 2011 yılında eksik ödendiğini, Kocaeli 4. Noterinin emekli olması sebebiyle noter vekili olduğu döneme ilişkin olan alacağın davalı tarafından ödenmesi gerektiğini ileri sürerek ikramiye fark alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabı:
    5. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, davacı ile müvekkili arasında iş sözleşmesi bulunmadığından davanın görev yönünden reddi gerektiğini, müvekkilinin taraf sıfatının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme Kararı:
    6. Kocaeli 4. İş Mahkemesinin 20.12.2012 tarihli ve 2012/162 E., 2012/693 K. sayılı kararı ile; dosya kapsamına göre davacı ile Kocaeli 4. Noteri arasında imzalanan 15.04.2011 tarihli sözleşmeye göre iş ve gelir durumu müsait olduğu takdirde davacıya yıllık iki net maaş tutarında ikramiye ödeneceği, bunun yarısının Ramazan bayramında, yarısının Kurban bayramında, bir tam maaş ikramiyesinin ise Aralık ayı bordrosunda ödeneceğinin düzenlendiği, ücret bordrolarına göre 3.500,00TL ödeme yapıldığı, brüt 5.529,00TL daha ödeme yapılması gerektiği ancak ödendiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Özel Daire Bozma Kararı:
    7. Kocaeli 4. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    8. Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 20.09.2013 tarihli ve 2013/8738 E., 2013/15130 K. sayılı kararı ile; “…Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Noterler Birliği Türkiye Noterler Birliği Kıdem Tazminatı Yönetmeliğinin 5. maddesi gereği belli şartların varlığı halinde sadece kıdem tazminatı ödemekle sorumludur.
    Davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir…” gerekçesiyle bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazları incelenmeksizin karar bozulmuştur.
    Direnme Kararı
    9. Kocaeli 4. İş Mahkemesinin 18.03.2014 tarihli ve 2014/30 E., 2014/105 K. sayılı kararı ile; davacının ikramiye alacağına hak kazandığı dönemde noter emekli olduğundan başkâtip olan davacının Noterlik Kanunu’nun 33. maddesine istinaden noterliğe vekâlet ettiği, vekâlete başladığında vekillik döneminde uyulması gerekli kurallarla ilgili olarak Türkiye Noterler Birliğinin 21.10.2011 tarihli yazısının kendisine tebliğ edildiği, anılan yasada "personel sözleşmelerinde olsa dahi ikramiye, yemek, yakacak vs. ödemelerde bulunulmadan önce mutlaka birliğimizden izin alınması gerekmektedir" şeklinde uyarısı da yer aldığından, davacının ikramiye ödemeleri konusunda 31.10.2011 ve 01.12.2011 tarihli yazılarla Noterler Birliğinden izin istediği, fakat cevap verilmediği, bozma kararında; Noterler Birliği Kıdem Tazminatı Yönetmeliğinin 5. maddesine atıf yapılarak Noterler Birliğinin sorumlu olduğu tek alacak kaleminin kıdem tazminatı olduğu belirtilmiş ise de, bu hususun ancak normal çalışma dönemi için geçerli olduğu, somut olayda ise vekâlet döneminin söz konusu olduğu, Noterlik Kanunu’nun 189. maddesinde, Türkiye Noterler Birliğinin gelirlerinin sayıldığı, maddenin 4. bendinde "boşalan noterliklerden elde edilen gelir" denilmekle vekâlet dönemindeki tüm gelirlerin Birliğe ait olduğunun açıkça düzenlendiği, dolayısıyla vekâlet dönemi Kanunla düzenlenen istisnai bir dönem olup, normal zamanlarda noterlik geliri ilgili notere ait olmasına rağmen vekâlet döneminde gelirin tamamının Birliğe ait olduğu, davacının Noterlik Kanunu’nun 33, 71 ve 189. maddeleri gereğince vekillik döneminde elde edilen gelirleri Türkiye Noterler Birliği hesabına yatırdığı, bilgi ve belgeleri de gönderdiği, bu durumda vekâlet döneminde ilgili noterde çalışanların haklarından Türkiye Noterler Birliğinin sorumlu olduğu gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
    Direnme Kararının Temyizi:
    10. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    II. UYUŞMAZLIK
    11. Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, noterlik başkâtibi olan davacının noter ile imzaladığı iş sözleşmesinde kararlaştırılan ikramiye alacağından, noterin emekli olmasından sonra davacının vekillik ettiği dönem yönünden davalı ... Birliğinin sorumlu olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

    III. ÖN SORUN
    12. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında; mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın, Özel Daire tarafından husumet nedeniyle davanın reddi gerektiği gerekçesiyle bozulması üzerine mahkemece, davacı vekili tarafından bozma sonrası sunulan davalının vekillik döneminde davacının uyması gereken kurallarla ilgili 21.10.2011 tarihli yazısı, davacının ikramiye ödemesine ilişkin davalıdan izin istediği 31.10.2011 ve 01.12.2011 tarihli yazılar ile davacının vekillik döneminde elde edilen gelirlerin davalı hesabına yatırıldığına ve hesap dokümanlarının davalıya gönderildiğine dair yazılar değerlendirilmek suretiyle verilen direnme adı altındaki kararın gerçekte yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı, şu hâlde temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulunca mı, yoksa Özel Dairece mi yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.


    IV. GEREKÇE
    13. Direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 429. maddesi).
    14. Mahkemenin yeni bir bilgi, belge ve delile dayanarak veya bozmadan esinlenip gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek dolayısıyla da ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukuki olguyu değiştirerek karar vermiş olması hâlinde direnme kararının varlığından söz edilemez.
    15. İstikrar kazanmış Yargıtay içtihatlarına göre; mahkemece direnme kararı verilse dahi Özel Daire bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme veya toplanan yeni delillere dayanmak, önceki kararda yer almayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen karar, direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucunda verilen yeni hüküm olarak kabul edilir.
    16. Somut olayda, mahkemece verilen davanın kabulüne dair karar Özel Daire tarafından taraf sıfatı yokluğundan davanın reddi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, bozma sonrasında yapılan yargılamada davacı vekilince sunulan davalının vekillik döneminde davacının uyması gereken kurallarla ilgili 21.10.2011 tarihli yazısı, davacının ikramiye ödemesine ilişkin davalıdan izin istediği 31.10.2011 ve 01.12.2011 tarihli yazılar ile vekillik döneminde elde edilen gelirlerin davalı hesabına yatırıldığına ve hesap dokümanlarının davalıya gönderildiğine dair yazılar değerlendirilmek suretiyle direnme gerekçesi oluşturulmuştur.
    17. Şu hâlde "direnme" olarak verilen kararın, usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı, bozma konusu ile ilgili bozma kararı sonrası ortaya çıkan yeni delillere dayalı olarak oluşturulan yeni hüküm niteliğinde olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
    18. Hâl böyle olunca, kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.
    19. Bu nedenle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.

    V. SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    Davalı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 9. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
    Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27.04.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi