17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5886 Karar No: 2016/7417 Karar Tarihi: 20.06.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/5886 Esas 2016/7417 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2016/5886 E. , 2016/7417 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kasko sigorta poliçesinden doğan rücuen tazminat alacağına dayalı itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R - Davacı vekili; davacı ... şirketine kasko sigorta poliçesi ile sigortalı araca davalıya ait aracın çarptığını, davalının kusuru neticesinde sigortalının hasarlanan aracı için ödenen bedelin rücuen tazmini amacı ile İcra Dairesi"nin 2012/9393 Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine yaptığı itiraz sonucunda takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı tarafından icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile icra takibinin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu ve davalıya atfedilen kusur oranını kabul etmediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalı borçlunun İcra Müdürlüğü"nün 2012/9393 Esas sayılı dosyasında 14.657,50 TL alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, kasko sigorta poliçesinden doğan rücuen tazminat alacağına dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafından davalıya 15.08.2012 tarihli bîr ihbarname gönderilerek 16.655,00 TL talep edilmişse de bu ihbarın karşı tarafa hangi tarihde tebliğ edildiği dosya kapsamından anlaşılamamıştır. Davacı, davalının zararı ödememesi sebebiyle aleyhinde icra takibi yaparak hasar ve işlemiş faizin tahsilini talep etmiş, davalının itirazı üzerine de işbu davayı açmıştır. Buna rağmen mahkemece, faiz talebi hakkında bir karar verilmemiştir. Bu durumda mahkemece, davalının temerrüt tarihi tespit edilerek, takip tarihine kadar mahkemece tespit edilen davalının sorumlu olduğu asıl alacağa işleyen faiz miktarının belirlenmesi ve buna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz talebinin kabulü ile hükmün davacı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 20/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.