12. Ceza Dairesi 2014/9371 E. , 2015/219 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna Aykırılık
Hüküm : Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 13/06/2008 tarih, 4131 sayılı kararı ile sivil mimarlık örneği olması nedeniyle korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tesciline karar verilen ....7 pafta, 689 parsel sayılı taşınmazın, sanık tarafından 09/07/2012 tarihinde .... isimli şahıstan satın alındığı, sanığın 16/07/2012 tarihli dilekçesi ile ... Belediyesine müracaatla taşınmazda tadilat ve tamiratta bulunulmasına izin verilmesini istediği, söz konusu yapının tescilli olması nedeniyle iznin ... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulundan alınması gerektiğinin bildirilmesi üzerine bu kez 23/07/2012 tarihli dilekçesi ile anılan Kurula başvurduğu, Kurul görevlileri tarafından 22/08/2012 tarihinde yerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen raporda, suça konu tescilli yapının doğu ve güney beden duvarlarının bir bölümünün yıkılarak tuğla ile örüldüğünün, kapı ve pencere doğramalarının söküldüğünün, döşemelere betonarme şap döküldüğünün, duvarlarının iç kısmının sıvandığının, üst kat ön cephesinin sağ bölümünün yıkılarak tuğla duvar yapıldığının bu bölümde bulunan iki adet pencere açıklığının birinin kapatıldığının, diğerinin kapı açıklığına dönüştürüldüğünün, aynı cephede bir kapı açıklığı daha yapıldığının tespit edildiği, sanığın aşamalarda alınan savunmasında, suça konu taşınmazı satın alırken önceki malikinin kültür varlığı olduğunu kendisine söylemediğini, kültür varlığı olduğunu Belediyenin yazısı ile öğrendiğini, tadilatı yapmadan önce ... Belediyesinde çalışan fen memuru ..."ı evine götürdüğünü kendisine tadilat yapabileceğini söylediğini, suç kastının bulunmadığını beyan ettiği anlaşılmış olup,
Anayasa Mahkemesi"nin 13/10/2012 tarih, 28440 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 2011/18 Esas, 2012/53 sayılı kararı ile 08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun kapsamında somut olay değerlendirildiğinde; Yüksek Mahkemece “mülkiyet hakkı ihlali” iddiasının kabul edilmediği, ancak, hukuk devletinin temel ilkelerinden olan “belirlilik ilkesi”ne göre, kişilerin maliki bulundukları taşınmazların korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı niteliğiyle tescilli olduğunu ya da sit alanı içerisinde kaldığını öğrenmeleri gerektiği hususunun vurgulandığı, iptal hükmündeki gerekçeler doğrultusunda, 2863 sayılı Kanunun “tespit ve tescil” başlıklı 7. maddesinin 6498 sayılı Kanun ile değiştirildiği, buna göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edilmesi; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulması gerektiği; belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılacağı;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, sanık tarafından taşınmazın satın alındığı tarihte tapu kaydının beyanlar hanesinde korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olduğuna dair şerhin mevcut olduğu gibi dava konusu taşınmazın sivil mimarlık örneği olarak tespit ve tesciline ilişkin anılan Kurul kararının da mahallinde ilan edildiği, dolayısıyla sanığın dava konusu taşınmazın kültür varlığı vasfında olduğunu bilmediğine dair savunmasının itibar edilebilir mahiyette olmadığı, sanığın Kuruldan izin almaksızın sivil mimarlık örneği yapıda inşai ve fiziki müdahalede bulunduğu anlaşılmakla, mahkemece konusunda uzman fen, inşaat mühendisi, mimar ve arkeolog bilirkişilerin katılımı ile keşif icra edilerek sanık tarafından gerçekleştirilen izinsiz uygulamalar nedeniyle tescilli kültür varlığının zarara uğrayıp uğramadığının, özgün yapısını kaybedip kaybetmediğinin her türlü şüpheden uzak biçimde belirlenmesi, satın aldığı taşınmazın niteliğini bildiği veya bilebilecek durumda olduğu sonucuna varılan sanığın yaptığı müdahaleler nedeniyle zarar tespiti halinde “kültür varlığına kasten zarar verme”, zarar mevcut olmadığının saptanması durumunda ise “izinsiz olarak inşai ve fiziki müdahalede bulunma” suçundan hüküm tesisi gerektiği gözetilmeksizin, 2863 sayılı Kanunun 65/a-b maddesinin iptal edildiği fiilin Kanunda suç olarak tanımlanmadığı şeklinde yerinde olmayan gerekçe ve eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 13/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.