8. Hukuk Dairesi 2011/3339 E. , 2012/848 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali, tescil ve katkı payı alacağı
... ile ... aralarındaki tapu iptali, tescil ve katkı payı alacağı davasının kabulüne dair Sincan 2. Aile Mahkemesinden verilen 01.02.2011 gün ve 1008/113 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; vekil edeni ile davalı ...’in 1987 yılında evlendiklerini, üç çocuklarının bulunduğunu, davacı tarafından 26.05.2009 tarihinde açılan boşanma davasının halen İstanbul Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/666 Esas sayılı dosyasıyla derdest bulunduğunu, çocuklarıyla birlikte dava konusu olan arsa üzerindeki gecekonduda ikamet ettiklerini, davalının 45359 ada numaralı taşınmazda 115/513 payı satın aldığını, tapu kaydında buranın boş arsa olarak görüldüğünü, fiilen aile konutu olarak kullanılan gecekondu türünde bir mesken olduğunu, boş arsa üzerine yapılan gecekonduyla arsasına vekil edeninin ziynet eşyalarını satması ve taşınmaza harcaması için eşine verdiğini, ayrıca zaman zaman temizlik işlerine giderek ailenin kazancına destek sağladığını ve arsanın satın alınmasına ½ oranında katkısı bulunduğunu, arsanın 1998 yılında alındığını açıklayarak taşınmaza ½ oranında vekil edeninin katkısının olduğunun tespitine ve bunun sonucu tapunun iptaliyle vekil edeni adına ½ oranında tescilinin yapılmasına karar verilmesini istemiş, 11.11.2009 havale tarihli ıslah dilekçesiyle de, dava konusu taşınmazda tespit edilecek katkı payının parasal karşılığı olarak ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 1000 TL katkı payı bedelinin ıslah tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının tescil ve katkı payı isteğinin yersiz olduğunu, taşınmazın davalının çalışması ve şahsi geliriyle alındığını, davacının ev hanımı olup bu nedenle çalışmasının bulunmaması nedeniyle taşınmazın alımına katkıda bulunmadığını, altın ve ziynetlerini de vererek taşınmazın alımına katkı yapmadığını, bu yöndeki iddianın doğru bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, “..davanın kabulü ile davacının davalı adına kayıtlı taşınmazın alımına katkısı nedeniyle davacının tespit olunan taşınmazın arsa ve gecekondu değeri itibariyle toplam 54200,00 TL"lik değeri kapsamında bu taşınmazın edinimine ½ oranındaki katkısına karşılık olarak şimdilik 1000 TL"nin davanın ıslah tarihi olan 11.11.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, taşınmazın belirlenen değerinin ½ oranında katkı alacağı için fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına..” karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir Dava, 743 sayılı TMK.nun 170.maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen arsa ve üzerindeki meskene yapılan katkı payı alacağına ilişkindir.
Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır.
Taraflar 08.10.1987 tarihinde evlenmiş, 26.05.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 29.04.2010 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Taraflar arasında, evlendikleri 08.10.1987 tarihinden 01.01.2002 tarihinde kadar 743 sayılı TKM.nin 170.maddesi uyarınca mal ayrılığı, taraflar sözleşmeyle başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerine göre 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 26.05.2009 tarihine kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK. m. 202, 4722 sayılı Yür.K.m.10.). Taraflar arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.fıkrası uyarınca boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, dava konusu gecekondunun üzerinde bulunduğu arsanın 20.10.1998 tarihinde alındığı, 45359 ada 1 sayılı parselde davalının 115/513 arsa payı bulunduğu, mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde üzerine gecekondunun yapıldığı, bu nedenle isteğin katkı payı alacağına ilişkin bulunduğu konusunda duraksama bulunmamaktadır. Katkı payı alacağından söz edilebilmesi için bir eşin, diğer eşin edindiği mala para ya da parayla ölçülebilen maddi bir katkısının olduğunu kanıtlaması gerekir. TMK.nun 6.maddesi gereğince herkes iddia ve savunmasını kanıtlamakla yükümlüdür. Davacı her ne kadar taşınmazın alımına ziynet eşyalarını eşine vererek satılması sonucu katkıda bulunduğunu ileri sürmüş ise de, bu iddianın dinlenen kişilerin beyanlarıyla doğrulanmadığı gibi, ziynet eşyasıyla katkıda bulunduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmamıştır. Davacının iddiası bu yönde soyut bir beyandan ibaret kalmıştır. Öte yandan, davacı zaman zaman temizlik işlerine giderek ailenin kazancına katkıda bulunduğunu bildirmiş ise de, davacının bu şekilde kazandığı paranın söz konusu arsa ile üzerine yapılan gecekonduya harcandığı kanıtlanamadığı gibi, haftada, ayda ya da yılda kaç gün temizlik işlerine gittiği, günlük, haftalık veya aylık kaç lira ücret aldığı, çalışmaya başladığı günden itibaren boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ve yıllara göre ne kazandığının kanıtlanamadığı, bu konuda kesin ve inandırıcı delillere rastlanılmadığı, bu yönde alınan kısmi beyanların ise, sonuca ulaşmak bakımından yetersiz bulunduğu dosya kapsamıyla saptanmış bulunduğundan ve davacı ev hanımı olup, arsa ve üzerinde yapılan gecekonduya katkısını kanıtlayamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmiş bulunması usul ve kanuna aykırıdır.
Kural olarak, mal rejimi davalarında ayin yani mülkiyet istenemez. Ancak, edinilen mala yapılan katkının parasal miktarı istenir. Yani mal rejimlerinde, davacının şahsi hak niteliğinde bulunan bir para alacağı söz konusudur. Bunun da kanıtlanması gerekir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 16.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.