Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/7574
Karar No: 2022/1436
Karar Tarihi: 02.02.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/7574 Esas 2022/1436 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/7574 E.  ,  2022/1436 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen karara karşı taraflar vekilleri tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetinin 01/07/2019 tarih ve 2019/İHK-7511 sayılı itirazların reddine dair verilen kararının süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    K A R A R
    Davacı vekili; müvekkilinin, 19/04/2017 tarihinde sevk ve idaresindeki aracı ile seyir halinde iken davalı tarafından ... poliçesi ile sigortalanan aracın sebebiyet verdiği trafik kazasında yaralandığını, malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000,00 TL maddi tazminatın davalı taraftan tahsilini talep etmiş, ıslahla toplam talebini 99.814,29 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
    Sigorta Uyuşmalık Hakem Heyeti tarafından, talebin kabulü ile 99.814,29 TL maddi tazminatın 02/10/2018 tarihinden yasal faizi ile davalı ... şirketinden alınarak başvuru sahibine verilmesine karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine itirazın reddine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma sebebiyle cismani zarar istemine ilişkindir.
    Dosya kapsamından; kaza tespit tutanağında davacının araç sürücüsü ile davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsünün kusurlu olduğu, Uyuşmazlık Hakem Heyetince alınan trafik uzmanı bilirkişi raporunda ise davacının %40 ve davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün %60 kusurlu olduğu belirtildiği ve Uyuşmazlık Hakem Heyetince, kaza tespit tutanağı ve alınan bilirkişi raporu arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca davacı tarafından dosya temyiz incelemesine gönderildikten sonra ceza yargılamasında Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 22/10/2020 tarihli kusur raporunda da davacı araç sürücüsünün kusursuz, davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün ise asli kusurlu olduğu bildirilmiştir.
    O halde, İtiraz Hakem Heyetince, ceza mahkemesi dosyası da, dosya içerisine alınarak, dosyanın İTÜ Otomotiv Kürsüsünden seçilecek konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile kaza tespit tutanağı ve eldeki davada alınan bilirkişi raporu ve ceza yargılamasında alınan kusur raporu birlikte irdelenerek tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    3-Dosya kapsamından, davacının olay tarihinde kafe işletmecisi olduğu, Uyuşmazlık Hakem Heyetince hükme esas alınan 07/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda davacının gelirine ilişkin olarak TÜİK verileri doğrultusunda davacının aylık net 4.665,43 TL gelir düzeyinin tazminat hesabında esas alındığı anlaşılmaktadır.
    Davacının gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Uyuşmazlık Hakem Heyetince davacının gerçek geliri araştırılmadan, 07/03/2019 tarihli hesap raporunda davacının kazancının aylık net 4.665,43 TL TL üzerinden hesabı sonucu belirlenen tazminata hükmedilmişse de yapılan inceleme ve araştırma karar vermeye elverişli değildir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. O halde yapılması gereken, davacının bedensel çalışmasının karşılığında elde etmesi muhtemel gelirinin tespit edilerek davacının şahsi geliri belirlendikten sonra sonuca gidilmesi gerekirken işletme geliri hesabı esas alınarak bulunan tazminat üzerinden karar verilmiş olması doğru değildir.
    Kabule göre; 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17. maddesi ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek: RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
    İtiraz Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) ve (3) no’lu bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle reddine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalıya geri verilmesine 02/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi