Esas No: 2022/6168
Karar No: 2022/7353
Karar Tarihi: 25.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/6168 Esas 2022/7353 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı vekili, davalının taşınması için anlaşmaya varılan yükü meçhule kaçırdığını ve ödenen navlunu geri ödemediğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Ancak ilk derece mahkemesi, icra takibinde borçluya ödeme emrinin tebliği ve süresinde ödeme emrine itiraz edilmiş olmasının özel bir dava şartı olduğunu ve bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar vermiştir. İstinaf başvurusu da Bölge Adliye Mahkemesi tarafından esastan reddedilmiştir. Yapılan yargılama ve uygulanması gereken hukuk kuralları gözetilerek verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: HMK'nın 353/b-1, 370/1 ve 372. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12.HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 08.07.2020 tarih ve 2018/140 E- 2020/127 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nce verilen 01.12.2020 tarih ve 2020/1403 E- 2020/1270 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline geri çevrilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra iade edildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının toplam 29 adet muhtelif tipte patlayıcı madde yüklü konteynerlerin Mersin'den Djibouti Limanı'na taşınması konusunda Contchart Commodities Co. Ltd. firmasının Lübnan yetkilisi olan Navitrade Denizcilik ile anlaşma yapıldığını, taşıma navlun bedelinin Contchart faturasına istinaden davalının hesabına yatırıldığını ancak karşı tarafın sözleşmeye aykırı davranarak davacının taşınmasına aracılık ettiği yükü açık denizlerde meçhule kaçırdığını, davacının şikayeti üzerine başlatılan soruşturmanın devam ettiğini, ödenen navlunun iadesi için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından başlatılan icra takibine karşı şikayet yoluna gidildiğini, Beykoz İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/53 esas ve 2018/167 karar sayılı kararıyla ödeme emrinin tebliğ işleminin iptaline karar verildiği, bu nedenle davanın usulden reddini gerektiğini, Yunanistan mahkemelerinin yetkili olduğunu ve ayrıca davanın esastan reddi gerektiğini belirterek, davanın reddini ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; itirazın iptali davasında, icra takibinde borçluya ödeme emrinin tebliği ve süresinde ödeme emrine itiraz edilmiş olmasının özel bir dava şartı olduğu, davalı borçlunun icra takibine ilişkin şikayette bulunduğu, Beykoz İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/53 esas ve 02/05/2018 tarihli kararı ile ödeme emrinin tebliğ işleminin iptaline karar verildiği, kararın istinaf incelemesinden geçerek 19/04/2019 tarihinde kesinleştiği, bu durumda dava açıldıktan sonra takip hukukuna ilişkin dava şartı ortadan kalkmış olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; icra müdürlüğünce davalı borçluya gönderilen ödeme emri 06/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 13/02/2018 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği ve dayanak belgenin kendisine gönderilmediğini belirttiği, davalı tarafça ayrıca şikayet yoluna gidildiği ve sonucunda davacı borçluya yapılan ödeme emrinin tebliğ işleminin iptaline karar verildiği, kararın istinaf incelemesinden geçerek 19/04/2019 tarihinde kesinleştiği, ilk derece mahkemesince, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 25/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.