16. Hukuk Dairesi 2014/19643 E. , 2015/11647 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SELENDİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "taraflardan iddia ve savunmalarını kanıtlamalarına yönelik delillerinin sorulup toplanması, komşu parsellerin tutanak örnekleri ile varsa dayanaklarının getirtilmesi, mahallinde keşif yapılması, senetlerde yazılı sınırlar ile taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davalarındaki ilamların yerel bilirkişilere ve senet tanıklarına okunarak zeminde göstertilmesi, senetler ile ilamların çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadığı ve senetteki her bir taşınmazın hangi parsele karşılık geldiğinin belirlenmesi, senetlerin dava konusu taşınmazlara ait olduğunun saptanması halinde zilyetliğin de devredilmiş olup olmadığı, taşınmazların kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığının saptanması ve beyanlar arasındaki çelişkilerin gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, belirlenen kesin süre içinde keşif giderleri yatırılmadığından söz edilerek ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen karar dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Keşif kararı verilebilmesi ve keşif deliline dayanan tarafa keşif giderlerinin ödenmesi hususunda kesin süre tayin edilebilmesi için, dosyanın keşfe hazır hale getirilmesi, ayrıca ilgili ara kararında hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişi adayları, tanıklar ve teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle vasıta parasının ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir süre tanınması, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da bilirkişi adayları ve tanıklara davetiye tebliğ edilip, arazi başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına ve ara kararda müphem nokta kalmamasına özen gösterilmesi gerekmektedir. Somut olayda; mahkemece, hükme esas alınan ara kararında giderin eşit şekilde yatırılması belirtilmiş ise de davacı ve davalının payına eşit bölüşüm nedeni ile ne kadar isabet ettiği belirtilmemiş, davacı veya davalının ara kararında belirtilen bakiye miktarı yatırması halinde karşı tarafın paranın yatırıldığından nasıl haberdar edileceği belirlenmemiş, bu hali ile müphem şekilde ara kararı oluşturulmuştur. Ayrıca keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıkların hazır edilmeleri için kolluğa yazı yazılmasına dair ara kararı yerel bilirkişi ve tanıklar adına davetiye tebliğ edilip gelmedikleri belgelendirilmediğinden usulüne uygun olmadığı gibi yerel bilirkişi ve tanıkların daveti için gerekli tebligat giderleri de ara kararında gösterilmemiştir. Öte yandan her ne kadar mahkemece oluşturulan önceki günlü karar davalının temyizi üzerine bozulmuş ise de somut olayda ispat yükü davacı üzerinde olduğundan söz konusu giderler açısından yükümlülüğün sadece davacıya yüklenmesi gerekirken davalı tarafa da keşif gideri yönünden yükümlülük yüklenmesi usule uygun olmamıştır. O halde mahkemece davacı tarafa keşif giderlerini yatırması için yeniden yöntemine uygun süre verilmeli, ara kararı gereklerinin yerine getirilmesi durumunda mahallinde keşif yapılmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Usulüne uygun olmayan ara karara dayanılarak yazılı gerekçeyle hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 13.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.