8. Hukuk Dairesi 2011/3538 E. , 2012/842 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin tespiti
... ile Hazine, ..., DSİ Genel Müdürlüğü ve ... aralarındaki zilyetliğin tespiti davasının kabulüne dair Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 11.11.2010 gün ve 171/979 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, mevkii ve sınırları dava dilekçesinde yazılı taşınmazın eklemeli yüz yılı aşkın süredir vekil edeni zilyetliğinde bulunmakta iken DSİ Genel Müdürlüğü tarafından Kralkızı-Dicle sulama kanalı hattında kaldığından bahisle kamulaştırıldığını açıklayarak, mülkiyetin vekil edenine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, nizalı taşınmazın zilyetlikle kazanıma elverişli olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Köyü temsilcisi, yargılama oturumlarına katılmamıştır.
Dahili davalı ... vekili, vakıf malı olduğunun tespiti halinde davanın reddini istemiştir.
Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince, zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, teknik bilirkişinin rapor ve krokisinde gösterilen 414,63 m2 taşınmaz bölümünde zilyetliğin tespitine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine, uyuşmazlık konusu taşınmazın vakıf malı olmadığı belirlendiğine, tespit dışı bırakıldığı 1954 yılından kamulaştırma tarihine kadar zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu belirlendiğine göre davalılar vekillerinin aşağıdaki husus dışında temyiz itirazları yerinde bulunmamaktadır.
Dava, kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan taşınmazda zilyetliğin tespiti isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda Hazine ve ilgili kamu tüzel kişiliğinin davada yer alması yasal hasım olmasından ileri gelmektedir. Buna ilişkin davalarının kabulü halinde Hazine ve ilgili kamu tüzel kişiliği harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulamaz.
Mahkemece “....Davalı kurumlar DSİ Genel Müdürlüğü, ... ve Yolaltı köyü harçtan muaf olduğundan Harçlar Kanununa göre alınması gereken 297 TL harçtan peşin alınan 67,50 TL harcın mahsubu ile eksik 220,18 TL harcın davalı ... Müdürlüğünden alınmasına…”, “…Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 1000 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine..”, “…İlk harç 67,50 TL, 8 davetiye gideri 24 TL, keşif ve mahkeme yolluğu giderleri 240 TL ve 361,50 TL, temyiz gideri 45 TL, 12 müzekkere gideri 48 TL, dosyanın temyize gidiş dönüş ücreti 60 TL, toplam 846 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine..” karar verilmiş olması kanuna aykırı ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamanın yenilenmesini gerektirmediğinden; hükmün 3, 4 ve 5. bendlerinde yeralan yukarıda belirtilen cümlelerin 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 438/7 (HMK.m.370/2). maddesi uyarınca hükümden çıkarılmasına ve yerine; “ Peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 220,18 TL harcın davacıdan tahsiline ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davanın niteliği gereği davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına....” cümlesinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine ve ... vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 278,60 TL"nin temyiz eden Vakıflar Genel Müdürlüğünden alınmasına ve 2588 sayılı Kanunla eklenen 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi uyarınca Hazineden harç alınmasına mahal olmadığına 16.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.