8. Hukuk Dairesi 2016/21363 E. , 2019/11586 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl dava yönünden şikayetin reddine, birleşen davanın kabulü ile üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı-birleşen dosyada davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı-birleşen dosyada davalı üçüncü kişi vekili, esas İcra Müdürlüğü tarafından bildirilen talimat adresi ile haciz yapılan adresin farklı olduğunu, borçlu şirket ile vekil edeni şirketin hiçbir bağının bulunmadığını belirterek, 20/11/2015 tarihinde yapılan haciz işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davacı-birleşen dosyada davalı üçüncü kişi vekili, esas İcra Müdürlüğü tarafından bildirilen talimat haciz adresi ile haciz yapılan adresin farklı olduğunu, borçlu şirket ile vekil edeni şirketin hiçbir bağının bulunmadığını belirterek, 20/11/2015 tarihinde yapılan haciz işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı-birleşen dosyada davacı alacaklı vekili, ... İcra Müdürlüğünün 2015/848 Tal. sayılı dosyasında 20/11/2015 tarihli hacizde istihkak iddiasında bulunan üçüncü kişinin istihkak iddiasının haksız olduğunu belirterek, istihkak iddiasının reddine karar verilmesini dava ve talep etmiş; Mahkemenin 28/01/2016 tarihli kararı ile iş bu davanın eldeki dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, asıl dava bakımından, şikayetin reddine; birleşen davanın kabulü ile üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmiş, karar davacı- birleşen dosyada davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl dava, memur işlemini şikayet; birleşen dava ise alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
İstihkak davalarında geçerli bir haczin bulunması dava şartı olup, karar kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmesi gerekir.
6102 Sayılı TTK"nin 545. maddesine göre, "Tasfiyenin sona ermesi üzerine şirkete ait ticaret unvanının sicilden silinmesi tasfiye memurları tarafından sicil müdürlüğünden istenir. İstem üzerine silinme tescil ve ilan edilir." Aynı Kanun"un 547. maddesinde ise; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri hükme bağlanmıştır.
Dairemizin aynı taraflara ilişkin 2016/21906 esas sayılı dosya içerisindeki mevcut bilgiye göre; 23.10.2014 tarihinde davalı borçlu şirketin kaydının resen kapatıldığı dava konusu haczin ise 20/11/2015 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır.
Ticaret sicilinden terkin edilen borçlu şirket hakkında takip işlemlerine devam edilebilmesi tasfiye memuru ile ticaret sicile yöneltilecek dava sonucunda tüzel kişiliğin yeniden ihyası ile mümkündür. Bu kapsamda borçlu şirket ihya edilmeden yapılan takip işlemleri hukuken geçersiz ve yok hükmünde olup, Mahkemece şikayet ve dava tarihinde geçerli bir haciz bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin ve davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Kabule göre de; Mahkemece birleşen davada geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığı belirtildikten sonra ön koşul yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı- birleşen dosyada davalı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nin 366 ve 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 19.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.