Davacı ... Şirketi ile davalı ... ve ... arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 06.11.2014 gün ve 2012/72 Esas - 2014/486 Karar sayılı hükmün Dairenin 15.12.2015 gün ve 2015/6393 Esas - 2015/14192 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
1-)Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sırasında mahkemece verilen hükmün onanmasına karar verilmiş ise de; temyiz incelemesi sırasında sadece davalı ... temyiz itirazlarının incelendiği, davacı vekilinin temyiz itirazlarının ise sehven incelenmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 15.12.2015 gün ve 2015/6393 Esas - 2015/14192 Karar sayılı ilamının davalı ... yönünden ortadan kaldırılmasına karar verilerek davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmesi gerekmiştir.
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, davalıların sürücüsü ve işleteni olduğu ... plakalı araç seyir halinde iken davacı şirkete kasko sigorta poliçesiyle sigortalı olan ... plakalı araçla çarpışmıştır. Davacı tarafça sigortalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle sigortalıya yapılan ödemenin davalılardan rücuen tahsili için dava açılmıştır.
Mahkemece, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilirken davalı ... yönünden ise aracın kazadan önce diğer davalı ... satılıp teslim edildiği gerekçesiyle husumet yokluğundan red kararı verilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 85. maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesi, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmiştir. Aynı kanunun 20/d. maddesinde ise tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirlerinin noterler tarafından yapılacağı, noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirlerin geçersiz olduğu hüküm altına alınmıştır.
Maddenin açık lafzından da anlaşılacağı üzere noterler dışında yapılan araç satışına ilişkin sözleşmeler geçersiz olup bu sözleşmeler araç mülkiyetinin başkasına intikal etmesi sonucunu doğurmaz.
Her ne kadar mahkemece, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de; dosya arasındaki belgelerden açıkça anlaşılacağı üzere kaza tarihi itibariyle dava konusu araç davalı ... adına kayıtlıdır. Aracın dava dışı ... satıldığına dair Noter senedi ise kaza tarihinden sonra düzenlenmiştir.
Bu durumda mahkemece, kaza tarihi itibariyle aracın resmi kayıtlarda davalı ... adına kayıtlı olduğu anlaşılmakla, işleten olan davalı ... zarardan sorumlu olduğu nazara alınarak bu davalı yönünden de kabul kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde husumet nedeniyle red kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 15.12.2015 gün ve 2015/6393 Esas - 2015/14192 Karar sayılı ilamının davalı ... yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.