5. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/13910 Karar No: 2018/3166 Karar Tarihi: 28.02.2018
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2017/13910 Esas 2018/3166 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2017/13910 E. , 2018/3166 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava 4650 sayılı kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Arsa niteliğindeki ... Mahallesi 11832 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle; davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; 1-) Dava konusu taşınmaz ile emsal olarak mukayeseye esas alınan taşınmazın kadastral parsel olduğu gözönünde bulundurulduğunda, dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerini hesaplarken % 40 düzenleme ortaklık payı düşülmesi, 2-) Dava konusu taşınmazdan arta kalan ve ifrazla oluşan parselin kamulaştırma işlemi sonrasında yapılaşmaya uygun olup olmadığı, taşınmazın imar planındaki durumuna göre inşaat yapımı hususunda herhangi bir kısıtlama olup olmayacağı, olacaksa ne oranda olacağı hususlarının ilgili Belediye Başkanlığı Şehircilik ve İmar Müdürlüğünden sorulmadan eksik inceleme sonucu hüküm kurulması, 3-) Faiz başlangıç tarihinin hükümde açıkça gösterilmemesi, Doğru görülmemiştir. Davalılar vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, 28/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.