Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında Şeylek Birliği çalışma alanında bulunan 346 parsel sayılı 5720 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı Ayşe adına tespit edilmiştir. Davacı Hasan oğlu R.. Ş.. taşınmazın kendisine ait olduğunu öne sürerek itirazen dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı mirasçısı olduğu öne sürülen R.. D.. tarafından temyiz edilmiştir. Kural olarak davanın tarafı olmayan kişiler hükmü temyiz edemez. Öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan görüşlere göre bir hükmü hukuksal yararı bulunmak koşulu ile ancak davanın tarafları temyiz edebilir. Somut olayda çekişmeli taşınmazın 18.09.1952 yılında yapılan tespitine Hasan oğlu R.. Ş.. itiraz etmiştir. Hükmü temyiz eden R.. D.. ise 01.05.1949 yılında vefat ettiği nüfus kaydında bildirilen Mustafa oğlu R.. Ş.. mirasçısıdır. Temyiz edenin miras bırakanı Mustafa oğlu Rahmi 1949 yılında öldüğü nüfus kayıtlarında açıklandığına göre 1952 yılında yapılan tespite itiraz etmesi hayatın olağan akışına göre mümkün değildir. O halde, Mustafa oğlu R.. Ş.. mirasçısı olduğu anlaşılan R.. D.."in davada taraf olduğundan söz edilemez. Bu nedenle hükmü temyiz etme hakkı yoktur. Açıklanan nedenlerle Rahmi temyiz inceleme isteğinin REDDİNE, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 13.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.