Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/25485
Karar No: 2016/4900
Karar Tarihi: 05.04.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/25485 Esas 2016/4900 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/25485 E.  ,  2016/4900 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava rücuen tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece davalılardan ... yönünden davanın reddine, diğer davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün davacı Kurum vekili tararfından temyizi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gerği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava trafik kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan ölüm aylıkları ve cenaze gideri nedeniyle uğranılan Kurum zararının 1479 sayılı Yasa"nın 63. maddesi uyarınca tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davalının kazaya karışan araç işleteni olmadığı ve kusurunun bulunmadığından bahisle açılan davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
    1-1479 sayılı Kanunun 63. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “... araç sahiplerine...” ibaresinin Anayasa Mahkemesinin 27.03.2002 tarih 2001/343 Esas, 2002/41 sayılı Kararı ile Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermesi karşısında, kanunun 63. maddesindeki şartların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması gerekir. Anayasa Mahkemesinin iptal kararı karşısında; araç malikinin işleten sıfatı yoksa sorumlu tutulamayacak, araç maliki aynı zamanda işleten ise, sorumlu tutulacaktır. Burada değerlendirilmesi gereken husus davalının işleten sıfatı ile sorumlu olup olamayacağına ilişkindir. Trafik sicilinde adı kayıtlı bulunan kişi aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere kullanıyor ve araçtan çıkar sağlıyor ise, karşılığında hem şekli, hem de maddi anlamda işletenlik sıfatı birleşmiş olur. 2918 sayılı Yasanın 3. maddesinde; araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatı ile sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişinin işleten olduğu, ancak ilgilisi tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikenin kendisine
    ./..
    ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu olduğu ispat edilirse, bu kişinin, işleten sayılabileceği hükme bağlanmıştır.
    Somut olayda, vefat eden sigortalının kullandığı aracın trafik kaydında malik görünen davalının, 1479 sayılı Kanunun 63. ve 2918 sayılı Kanunun 3. maddesi kapsamında işleten sıfatının varlığı taşıyıp taşımadığı yöntemince araştırılmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz bulunmuştur.
    2-Davalının kaza tarihi itibariyle işleten sıfatının varlığının belirlenmesi halinde;
    1479 sayılı Kanunun 63. maddesine dayanılarak açılan davada, kusur oranlarının saptanmasından öncelikle, maddi olayın ne şekilde oluştuğunun kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmiş olması gerekir. İhlal edilen mevzuat hükümleri belirlenirken, zararlı sonuçların önlenmesi için durum ve koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkatinde neler olduğunun eksiksiz bilinmesinde, kusur raporuna ve dava dosyasına yansıtılmasında yasal zorunluluk vardır.
    Bununla birlikte, 2918 sayılı Kanunun 36. maddesinde “Motorlu araçların, sürücü belgesi sahibi olmayan kişiler tarafından karayollarında sürülmesi ve sürülmesine izin verilmesi yasaktır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
    Somut olayda, öncelikle vefat eden sigortalının kaza tarihi itibariyle geçerli sürücü belgesi bulunup bulunmadığı araştırılmalı, bulunmaması halinde, davalı ..."ın sürücü belgesi bulunmayan sigortalıya aracını kullanması için verip vemediği ve kazanın oluşumu üzerindeki etki oranı yöntemince incelenip, araştırılarak, belirlenmeli; anılan hususları irdeleyen uzman bilirkişi kurulundan ayrıntılı değerlendirme içerir çelişkiyi giderir kusur raporu alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi