Esas No: 2014/17248
Karar No: 2015/11631
Karar Tarihi: 13.10.2015
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/17248 Esas 2015/11631 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : .SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan .. ada... parsel sayılı 9.907,09 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı Hasan adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... adına tespit edilen ... ada... parsel ile çekişmeli ... ada .. parsel sayılı taşınmazların evveliyatında bir bütünken miktarları eşit olarak paylaşıldığını, buna rağmen davalı adına olan çekişmeli taşınmazın fazla yüzölçümü ile tespit ve tescil edildiğini öne sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli ... ada ..parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının kısmen iptaliyle 15.07.2013 havale tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 782,89 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacıya ait ... ada 26 parsel sayılı taşınmaza ilave edilerek, kalan kısmın ise davalı .... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı .... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacı ve davalı taraf adına kayıtlı taşınmazların ortak miras bırakan tarafından sağlığında miktarları eşit olacak şekilde paylaştırıldığı gerekçe gösterilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de yapılan inceleme ve araştırma karar vermeye yeterli değildir. Çekişmeli 101 ada 27 parsel ile davacı adına tespit ve tescil edilen ... ada.... parsel sayılı taşınmazların öncesinde bütün iken ortak miras bırakanın sağlığında paylaştırma (bağış) yaptığı konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır.Taraflar arasındaki uyuşmazlık taşınmazlar arasındaki ortak sınıra ilişkin olup davacı miras bırakanın yaptığı paylaştırmanın miktar itibariyle eşitlik esasına göre, davalı ise verimlilik esasına göre olduğunu öne sürmektedir. Hükme esas alınan ziraat bilirkişi raporunda "her iki taşınmaz arasında uzun zamandır farklı farklı işlendiği için sınır yükseltisi olan tonç"un oluştuğunu" bildirmiştir. Dosya kapsamında murisin sağlığında yaptığı paylaştırma (bağışlama ) nın murisin 1982 yılında vefat ettiği dikkate alındığında kadastro tespit tarihine göre 30 yıla yaklaştığı anlaşılmaktadır. Bu hale göre ziraat bilirkişi raporunda taşınmazlar arasında bulunan "tonç"un kadastro tespiti sırasında belirlenen sınır olup olmadığı, bir başka deyişle taşınmazlar arasında kadastro tespitinde belirlenen sınırın taraf taşınmazları arasında bulunduğu bildirilen bu "tonç" olup olmadığı uzman fen bilirkişi raporunda bildirilmemiş, mahkeme gerekçesinde de murisin sağlığında yaptığı paylaştırma tarihi ile tespit tarihi arasında geçen zaman farkı gözetilerek çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilmemiştir. Doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve tutanak bilirkişilerinin tümünün katılımı ile keşif yapılmalı, keşifte nizalı taşınmaz bölümünün kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taraf taşınmazları arasında zemin ve kullanım durumu itibariyle farklılık olup olmadığı, davacı ile davalı taşınmazları arasında fiili olarak "tonç" tabir edilen sınır bulunup bulunmadığı, var ise çekişmeli taşınmaz bölümünün bu "tonç" sınırı itibariyle hangi taraf taşınmazı içinde yer aldığı, taraflar adına kayıtlı taşınmazlar arasındaki kullanım sınırının ne olduğu ve bu sınırın değişip değişmediği, taraflar arasında bu güne kadar sınır konusunda ihtilaf bulunup bulunmadığı hususlarında yerel bilirkişi, tanık ve tutanak bilirkişilerinden maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli; mahkemece çekişmeli taşınmaz bölümü ile dava dışı bölüm arasında doğal ya da yapay sınır bulunup bulunmadığı, taşınmazlar arasında zemin ve kullanıma bağlı olarak farklılık bulunup bulunmadığı, çekişmeli bölümün zeminde bulunduğu bildirilen "tonç" sınırları itibari ile hangi taraf adına olan taşınmaz içinde bulunduğu gözlemlenerek, bu gözlem keşif tutanağına yansıtılmalı, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, çekişmeli taşınmazlar arasında kadastro tespitinde belirlenen sınırın taşınmazlar arasında bulunduğu belirtilen "tonç" olup olmadığını bildirir ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli; ziraat bilirkişiden taşınmazlar arasında doğal ya da yapay sınır bulunup bulunmadığı, zemin ve işlenme yöntemi nedeniyle taşınmazlar arasında farklılık olup olmadığı, zeminde var olduğu önceki bilirkişi raporunda bildirilen "tonç" sınırları itibariyle çekişmeli taşınmaz bölümünün davacı veya davalı adına olan hangi taşınmaz ile bütünlük arz ettiği husularında rapor düzenlettirilmeli, somut olayda taraflarında kabulünde olduğu üzere miras bırakanın sağlığında yaptığı paylaştırma (bağış) nedeniyle taraflar arasında elbirliği mülkiyetinin söz konusu olmadığı ve murisin ölüm tarihi ile tespit tarihi arasında ki zaman farkının kazandırıcı zamanşımı zilyetliği için aranan süreden fazla olduğu dikkate alınarak söz konusu taşınmaz bölümünün kimin kullanımda bulunduğu belirlenerek bu bölüm üzerinde tespit günü itibariyle hangi taraf yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu hüküm yerinde tartışılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının temyiz edene iadesine, 13.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verldi.