
Esas No: 2016/10991
Karar No: 2016/12919
Karar Tarihi: 02.05.2016
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/10991 Esas 2016/12919 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi ve çalışma şartlarına uyulmaması sebebi ile iş sözleşmesini feshettiğini belirterek kıdem tazminatı, fazla mesai ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı istifa ederek işten ayrıldığından kıdem tazminatı talebinin reddine, bilirkişi hesaplaması doğrultusunda fazla mesai ve genel tatil ücreti alacaklarının kısmen kabulüne ilişkin verilen karar davalı tarafın temyizi üzerine Dairemizin 25.03.2015 tarih, 2013/... esas-2015/... karar sayılı kararı ile mahkemenin görevi noktasında araştırma ve değerlendirme yapılması için bozulmuştur. Bozma ilamına uyulmasından sonra davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve fazla çalışmanın ispatı bağlamında fazla çalışma ücretinin hesaplanması konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği kabul edilmelidir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Dosya içeriğine göre, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, şahit anlatımlarına göre, davacının tüm çalışma dönemi içerisinde günde üç ve haftada onsekiz saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Ancak dinlenen şahitlerin 2009 yılı Eylül ayı sonrasında davalı işyerinde çalışması bulunmaması sebebi ile davacının bu tarihten sonra fazla çalışma yaptığını yöntemine uygun biçinde ispatladığından söz edilemez. Ayrıca 2008 yılı Mayıs ve Haziran ayı imzalı bordrolarında farklı miktarlarda fazla çalışma ücreti ödemesi görülmektedir. Bu durumda, davacının 08.05.2008 tarihinden 2009 yılı Eylül ayı sonuna kadar günde üç ve haftada onsekiz saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmalı, 2008 yılında imzalı bordrolarla ödenen fazla çalışma ücreti, hesaplanan miktardan mahsup edilmelidir. Ardından hesaplanan alacağa şimdiki gibi yüzde otuz oranında taktiri indirim uygulanarak davacının fazla çalışma alacağı miktarı belirlenmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.