20. Hukuk Dairesi 2018/6499 E. , 2019/467 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yönetici olduğu sitenin ... ili, ... ilçesi, İçmeler mahallesinde bulunan yerleşim planında bütünlük arzeden 533 ada 50, 52, 53, 56, 57, 58, 59 nolu konut parselleri, 2095 ada ... nolu konut parselini, 2096 ada ..., 2 konut parsellerini, 2097 ada ... nolu konut parselini ve 533 ada 49, 51, 54, 55 parsel numaralı 103 bağımsız bölüme hizmet verecek yüzme havuzu, trafolar, arıtma ve sosyal tesislere tahsis edilen parselleri kapsayan bir site olduğunu, ancak 103 konutu kapsayan bir yönetim planı bulunmadığını, dolayısı ile 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre toplu yapı yönetimi oluşturulamadığını, 26.12.2010 tarihinde toplanan kat malikleri kurulunda alınan karar ile bağımsız bölüm maliki veya diğer hak sahipleri ile kiracıların ödemesi gereken aylık aidatların 2011 yılı işletme bütçesine göre 450,00 TL olarak belirlendiğini, her ayın ilk 15. gününde ödeme yapmayanlardan %3 oranında faiz alınmasına karar verildiğini, bu kararın davalılara bildirildiğini, davalı site yönetiminin yapması gereken ödemeleri yapmamakta ısrar etmesi üzerine ... İcra Müdürlüğünün 2014/108 E. sayılı icra dosyası ile takibe geçtiklerini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyan ederek; icra dosyasındaki takibe haksız ve kötüniyetli yapılan itirazın iptali ile icra takibinin 27.063,21-TL üzerinden devamına, davalının alacağın %20"sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; borçlu olduğundan bahisle davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği için genel hükümler uyarınca mahkemenin yetkili ve görevli olduğu, davalıya ait taşınmazın keşfen incelendiği ve 13/10/2015 havale tarihli bilirkişi raporu ile oturulamaz halde olduğunun tespit edildiği, hesap bilirkişisinden ayrıntılı, objektif, denetlenebilir ve somut olayın akışına uygun nitelik ve nicelikte rapor alındığı, buna göre davacının 16.021,70 TL alacak hakkına sahip olduğu, faiz talebi yönünden ise davalının daha önce temerrüde düşürüldüğünün ispatlanamadığı, en erken temerrüt tarihinin takip tarihi olacağı, işlemiş faiz talebinin usul ve yasaya uygun olmadığı, dolayısı ile bu alacak kaleminin takip talebinden çıkarılması gerektiği gerekçesiyle;
...-Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile;
... İcra Müdürlüğünün 2014/108 E sayılı dosyasında davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin sadece 16.021,70 TL asıl alacak üzerinden, işlemiş faiz olmaksızın devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacağın miktarı yargılamayı gerektirdiğinden ve yargılama sonunda likit olduğundan davacının lehine talep ettiği %20 oranındaki inkar tazminatı talebinin reddine, davacının takipte haksız ve kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından, aslolan iyiniyet olduğundan reddedilen kısma ilişkin davalı tarafça talep edilen %20 oranındaki icra tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; ortak gider alacağı nedeni ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
...-Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre, ortak giderden payına düşeni ödemeyen bağımsız bölüm maliki gecikme faizi ödemekle yükümlü olup, ödemede geciktiği günler için ödemekle yükümlü bulunduğu gecikme tazminatının başlangıç gününün açıkça saptanmış olması gerekir. Dava konusu ortak giderin dayanağını oluşturan düzenleme; işletme projesi ise işletme projesinin davalıya tebliğ edildiği tarih, kat malikleri kurulu kararı ise bu kurula davalı katılmışsa karar tarihi, kararın alındığı toplantıya katılmamışsa bu kararın kendisine tebliğ edildiği ya da başka bir biçimde borcunu öğrendiği tarih, bu da yoksa hakkında açılan icra takibi nedeniyle ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih esas alınmalıdır. Bu kapsamda; öncelikle aidat borcunun doğduğu dönemlere ilişkin alınan kat malikleri kurulu kararlarına ait belgelerin (toplantı çağrı davetiyeleri, toplantı çağrısına ilişkin tebligatlar, karar defterleri, toplantı tutanakları, hazirun cetveli, gündem... vs.) bütün olarak bilirkişiye tevdi edilerek, bu kararların iptal edilip edilmediği, iptal edilmedi ise kararların davalıya tebliğ edilip edilmediği tespit edildikten sonra, temerrüt tarihinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi, davalının aidat borcunu öğrendiği günün açıkça belirlenmesi, icra takibinden önce öğrenmediği saptandığında gecikme tazminatının ödeme emrinin tebliğinden itibaren başlatılması gerekirken, bu konuda yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan, yukarıda değinildiği biçimde kat mülkiyeti hukuku alanında uzman bilirkişilerden rapor alınmaksızın, tarafların ve Yargıtayın denetimine açık olmayacak biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Ayrıca kabule göre de dava konusu alacak kat malikleri kurulu kararı ile belirlenen ortak gider alacağı olup belirli, hesap edilebilir ve likit nitelikte olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmemiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ve davalı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/01/2019 günü oy birliği ile karar verildi.