Esas No: 2021/23135
Karar No: 2022/1710
Karar Tarihi: 09.02.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/23135 Esas 2022/1710 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın iş yeri dokunulmazlığının ihlali, silahla tehdit ve mala zarar verme suçlarından verilen beş yıldan az hapis cezasının temyiz istemini reddetti. Ancak, hırsızlık suçundan verilen hüküm hakkındaki temyiz istemi üzerinde yapılan incelemelerde, sanığın savunmasının alındığı sırada müdafii hazır edilmediği belirlendi. Bu sebeple, sanığa zorunlu müdafii atanması gerektiği ve savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle hüküm bozuldu. 5237 sayılı TCK'nın 142. maddesinde 6545 sayılı Kanun'un 62. maddesi ile yapılan ve 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik uyarınca, sanığa yüklenen TCK'nın 142/2-h, 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırının 5 yıldan fazla olması ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2021 tarihli, 2021/35 E., 2021/473 K. sayılı kararı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK'nın 150/3. maddesi uyarınca sanığa zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam edilerek aynı Kanun’un 188/1 ve 289/1-e maddelerine aykırı davranıldığı belirtildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Hırsızlık, iş yer dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme, silahla tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali, silahla tehdit ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Hükmolunan cezanın miktar ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK'nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, sanığın temyiz isteminin 5271 sayılı CMK'nrn 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK'nın 288. maddesinin ''Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.'' ve aynı Kanun'un 294. maddesinin ise; ''Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.'' şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanığın temyiz isteminin, savunmasının alındığı sırada müdafii hazır edilmediğine yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
5237 sayılı TCK'nın 142. maddesinde 6545 sayılı Kanun'un 62. maddesi ile yapılan ve 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik uyarınca, sanığa yüklenen TCK'nın 142/2-h, 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırının 5 yıldan fazla olması ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2021 tarihli, 2021/35 E., 2021/473 K. sayılı kararı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK'nın 150/3. maddesi uyarınca sanığa zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam edilerek aynı Kanun’un 188/1 ve 289/1-e maddelerine aykırı davranılması ve tutuklu olarak yargılanan sanığın sorgusunun yapıldığı 29/06/2021 tarihli celsede müdafi bulundurulmaması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün istem gibi BOZULMASINA, 09.02.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.