4. Ceza Dairesi 2018/2044 E. , 2018/5544 K.
"İçtihat Metni"Tehdit ve hakaret suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 28/11/2017 tarihli ve 2016/76449 soruşturma, 2017/19120 esas, 2017/15046 sayılı iddianamenin iadesine dair Antalya 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/12/2017 tarihli ve 2017/612 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Antalya 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/12/2017 tarihli ve 2017/1087 Değişik İş sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 16/02/2018 gün ve 94660652-105-07-781-2018-KYB sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26/02/2018 gün ve 2018/14456 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
Antalya 26. Asliye Ceza Mahkemesince, 02/12/2016 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik kapsamında iddianameye konu suçlar yönünden taraflar arasında uzlaştırma yoluna gidilmeden kamu davası açıldığından bahisle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de;
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheli ... hakkında yürütülen soruşturma kapsamında, Suriye vatandaşı şüphelinin adresinin tespit edilememesi ve tüm aramalara rağmen kendilerine ulaşılamaması sebebiyle Antalya 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 13/12/2016 tarihli ve 2016/4149 değişik iş sayılı kararı ile hakkında yakalama emri düzenlendiği ve henüz infaz edilemediği, keza kolluk tarafından tutulan tutanaklar itibarı ile şüpheliye adresinde de ulaşılamadığı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253/6. maddesi uyarınca adreste bulunmama, yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene yahut şüpheliye ulaşılamaması halinde uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma işlemlerinin tamamlanacağı hususunun düzenlendiği, bu kapsamda hakkında 2016 yılının aralık ayından itibaren yakalama kararı bulunan ve adresinde ulaşılamayan şüpheliye ulaşma imkânının bulunmadığı ve soruşturmanın bu sebeple uzlaştırma yoluna gidilmeksizin sonlandırılarak kamu davasının açıldığının anlaşıması karşısında, iddianamenin iadesi kararına karşı yapılan itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Tehdit ve hakaret suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 28/11/2017 tarihli ve 2016/76449 soruşturma, 2017/19120 esas, 2017/15046 sayılı iddianamenin iadesine dair Antalya 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/12/2017 tarihli ve 2017/612 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Antalya 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/12/2017 tarihli ve 2017/1087 Değişik İş sayılı kararının, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheli ... hakkında yürütülen soruşturma kapsamında, Suriye vatandaşı şüphelinin adresinin tespit edilememesi ve tüm aramalara rağmen kendilerine ulaşılamaması sebebiyle Antalya 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 13/12/2016 tarihli ve 2016/4149 değişik iş sayılı kararı ile hakkında yakalama emri düzenlendiği ve henüz infaz edilemediği, keza kolluk tarafından tutulan tutanaklar itibarı ile şüpheliye adresinde de ulaşılamadığı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253/6. maddesi uyarınca adreste bulunmama, yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene yahut şüpheliye ulaşılamaması halinde uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma işlemlerinin tamamlanacağı hususunun düzenlendiği, bu kapsamda hakkında 2016 yılının aralık ayından itibaren yakalama kararı bulunan ve adresinde ulaşılamayan şüpheliye ulaşma imkânının bulunmadığı ve soruşturmanın bu sebeple uzlaştırma yoluna gidilmeksizin sonlandırılarak kamu davasının açıldığının anlaşıması karşısında, iddianamenin iadesi kararına karşı yapılan itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
II-Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Şüpheli ... hakkında tehdit ve hakaret suçlarından, uzlaştırma işlemleri yapılmaksızın kamu davası açılmasının yasaya uygun olup olmadığının ve buna bağlı olarak da Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 28/11/2017 tarihli ve 2016/76449 soruşturma, 2017/19120 esas, 2017/15046 sayılı iddianamenin iadesine dair Antalya 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/12/2017 tarihli, 2017/612 sayılı kararında ve bu karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Antalya 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/12/2017 tarihli ve 2017/1087 Değişik İş sayılı kararında isabet bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III-Hukuksal Değerlendirme:
02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş, aynı maddenin birinci fıkrasının (b) bendine mevcut (2) ve (3) numaralı alt bentlerden sonra gelmek üzere (3), (5) ve (6) numaralı alt bentler eklenmiştir.Bu bentlere göre, tehdit (madde 106, birinci fıkra), hırsızlık(madde 141), dolandırıcılık (madde 157) suçları uzlaşma kapsamına alınmıştır.
Aynı maddenin üçüncü fıkrasında yer alan "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile "ibaresi madde metninden çıkarılmış, aynı fıkranın ikinci cümlesinde yer alan "Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması halinde uzlaştırma hükümleri uygulanmaz"şeklindeki düzenlemede bir değişiklik yapılmamıştır.
CMK"nın 253. maddesinin dördüncü, altıncı ve on altıncı fıkraları;
"(4) Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tâbi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması hâlinde, dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir. Büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur. Şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin reşit olmaması halinde, uzlaşma teklifi kanunî temsilcilerine yapılır. Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören, kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde, teklifi reddetmiş sayılır.
...
(6) Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır.
(16) Uzlaşma teklifinin reddedilmesine rağmen, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören uzlaştıklarını gösteren belge ile en geç iddianamenin düzenlendiği tarihe kadar Cumhuriyet savcısına başvurarak uzlaştıklarını beyan edebilirler. biçimindedir.
05/08/2017 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren ceza muhakemesinde uzlaştırma yönetmeliğinin 7. maddesinin on ikinci fıkrasında "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma veya kovuşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye, sanığa veya kanunî temsilcisine ulaşılamaması hâlinde soruşturma veya kovuşturma konusu suçla ilgili uzlaştırma yoluna gidilmez." şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Uzlaştırmanın asıl olarak soruşturma evresinde yapılması gereken bir işlem olduğu, kovuşturma aşamasında uzlaştırma hükümlerinin uygulanmasının ise istisnai olarak Cumhuriyet savcısı tarafından uzlaştırma usulü uygulanmaksızın dava açılması veya suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde mümkün olduğu kabul edilmelidir.
Uzlaştırma usulü uygulanmaksızın dava açılması veya suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun ilk defa duruşmada anlaşılması halinde uzlaştırmanın uygulanması gerekmekte olup uzlaşma başarıyla gerçekleşir ve edim bir defada yerine getirilirse kamu davasının düşmesine karar verilecektir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun iddianamenin iadesine ilişkin 174. maddesi;
"(1) Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
a) 170 inci maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b) Suçun sübûtuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
c) Önödemeye veya uzlaşmaya tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen, İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.
(2) Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.
(3) En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır.
(4) Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez.
(5) İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir." şeklinde düzenlenmiştir.
İncelenen dosyada;
Şüpheli ... hakkında şikayetçi ..."ya yönelik hakaret ve tehdit eylemleri nedeniyle yapılan soruşturmada, şikayetçinin ifadesinin alındığı, kolluk görevlileri tarafından şüpheliye tespit edilen telefonundan ya da adresinden ulaşılmadığına dair tutanak tutulduğu, şüpheli hakkında Antalya 4. Sulh Ceza Hakimliği"nin 13/12/2016 tarihli ve 2016/4149 Değişik iş sayılı kararıyla yakalama emri düzenlendiği, şüphelinin yakalanamadığı, soruşturma neticesinde Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 28/11/2017 tarihli ve 2016/76449 soruşturma, 2017/19120 esas, 2017/15046 sayılı iddianamenin düzenlendiği, Antalya 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/12/2017 tarihli ve 2017/612 sayılı kararıyla uzlaştırma usulünün uygulanmadığı gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verildiği, anılan karara Cumhuriyet savcısı tarafından 05/12/2017 tarihinde itiraz edildiği, Antalya 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/12/2017 tarihli ve 2017/1087 Değişik İş sayılı kesin nitelikteki kararıyla itirazın reddine karar verildiği, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34 ve 35. maddeleriyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"un 253 ve 254. maddelerinde yapılan değişiklik çerçevesinde şüpheli ..."e yükletilen TCK"nın 106/1-1. cümlesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı, şüpheliye yükletilen hakaret suçunun da uzlaştırma kapsamında olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34 ve 35. maddeleriyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"un 253 ve 254. maddelerinde yapılan değişiklik çerçevesinde şüpheli ..."e yükletilen TCK"nın 106/1-1. cümlesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınması, şüpheliye yükletilen hakaret suçunun da uzlaştırma kapsamında olması nedeniyle CMK"nın 253 ve 254. maddelerinde düzenlenen uzlaştırma hükümleri gereğince uzlaştırma işlemlerinin yapılması zorunlu ise de, CMK"nın 253/6. maddesinde yer alan "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır." şeklindeki düzenleme karşısında, soruşturma dosyasında yer alan adreslerden şüpheliye ulaşılmadığı, isnat edilen suçlardan şüpheli hakkında Antalya 4. Sulh Ceza Hakimliği"nin 13/12/2016 tarihli ve 2016/4149 Değişik iş sayılı kararıyla yakalama emri düzenlendiği ve bu nedenlerle şüpheli hakkında uzlaştırma işlemlerinin yapılabilmesi olanağının bulunmadığı anlaşıldığından, uzlaştırma usulünün uygulanmadığı gerekçesiyle iddianamenin iadesine dair Antalya 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/12/2017 tarihli ve 2017/612 sayılı kararıyla bu karara yönelik itirazın kabulü yerine reddine ilişkin Antalya 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/12/2017 tarihli ve 2017/1087 Değişik İş sayılı kararında isabet bulunmamaktadır.
IV-Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Antalya 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/12/2017 tarihli ve 2017/1087 Değişik İş sayı ile verilip kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince mahallinde merci mahkemesince yerine getirilmesine, 22/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.