Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/15096 Esas 2015/11608 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15096
Karar No: 2015/11608
Karar Tarihi: 12.10.2015

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/15096 Esas 2015/11608 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/15096 E.  ,  2015/11608 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan temyiz konusu 38, 288, 323 ve 349 parsel sayılı 1.500, 3.000, 4.200 ve 2.750 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tapu kaydı, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar ... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Davacı ... Günönü, tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında ... ve müşterekleri, irsen intikal ve tapu kaydına dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, 04.02.2011 tarihli duruşmada verilen kesin süre içerisinde davacının keşif için gerekli giderleri mahkeme veznesine yatırmadığından bahisle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Temyize konu taşınmazlara ilişkin kadastro tespiti 1982 yılında yapılmış, davacı ... Günönü 1985 yılında dava açmıştır. Mahkemece, yargılama sırasında daha önce de müteaddit defalar keşif kararları verilmiş, bu kararlar uyarınca en son 2005 yılında davacı tarafça keşif ücretleri yatırılmış ancak keşif günlerinde davacı tarafın kusuru olmayan sebeplerle keşfin yapılamadığına dair tutanaklar tutulduğu görülmüştür. Daha sonra artan keşif giderleri gerekçe gösterilerek yeniden keşif gideri istenmesi adil yargılanma ve devlete güven ilkeleriyle bağdaşmaz. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 36. maddesinde; taraflardan her birinin dava harcını, dinlenmesini talep ettiği tanık ve bilirkişi ücretini ve diğer yargılama giderlerini karşılamak zorunda olduğu, davacının hakim tarafından belirlenecek süre içinde gerekli giderleri mahkeme veznesine yatırmadığı takdirde, onunla ilgili delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı, bu Kanun gereğince re"sen yapılması gereken soruşturma ve tebligat işlemleri için zaruri giderlerin, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere bütçeye konulan ödenekten karşılanacağı hükmü düzenlenmiştir. Hal böyle olunca; davacının, kararlaştırılan keşiflerin yapılamamasında atfedilebilecek bir kusuru bulunmamasına göre, 04.02.2011 tarihli duruşma ara kararıyla hüküm altına alınan keşif giderlerinden eksik olan kısmın gerektiğinde ileride haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden karşılanmak üzere keşif ara kararı verilmesi gerekirken, keşif gideri eksik kaldığından bahisle yeniden keşif ücreti istenilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; davacı tarafça daha önce yatırılan ve dosyada mevcut olan keşif avansı mahsup edilmeden yeniden keşif gideri belirlenerek bu konuda kesin süre verilmesi dahi isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, 12.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.