Esas No: 2018/2342
Karar No: 2018/5543
Karar Tarihi: 22.03.2018
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2018/2342 Esas 2018/5543 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Hakaret, tehdit ve kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından şikayetçi şüpheli ... ve diğerleri haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 06/10/2016 tarihli ve 2016/130553 soruşturma, 2016/79341 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 06/02/2017 tarihli ve 2016/4535 Değişik İş sayılı kararı, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 26/02/2018 gün ve 94660652-105-34-12746-2017-KYB sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01/03/2018 gün ve 2018/16938 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda müşteki ..."ın, daha önce kızı ..."ı kaçıran müşteki şüpheli ..."ın, oğlu ..."ı arayarak kendilerini öldürmekle tehdit ettiğini, kızının hayatından endişe ettiğini beyan etmesi ve müşteki şüpheli ..."ın 01/09/2016 tarihli ifadesinde yer alan "... önceden aramızda husumet bulunan ..."ın akrabası olan ... isimli şahıs facebook hesabından bana msj atarak "" Küfür ederek, Erkeksen bu numarayı ara dedi ve bana ... numaralı telefon numarasını yolladı. Ben de söz konusu numarayı arayarak şahısla tartıştım. Bana seni döner bıçağı ile seni keseceğim dedi. Telefon görüşmesi bittikten birkaç dakika sonra ..."ın abisi ... numaralı hattan 14:10"da beni arayarak "" ben seni nerde olsa bulurum, erkeksen gel yanıma seni öldüreceğim, sana bir kazık montalayacağım dedi. Numaramı söylediğine göre ..."den almış. Aynı gün dayımın oğlu ... husumeti sonlandırmak için ...ın ikamet ettiği Pendik Güzelyalıya giderek ... konuşuyor. ... beni aradı erkeksen gel diyerek burada dayımın oğlunu dövmüşler. Burada dayımın oğlu ...ın üzerinde sigara söndürerek zorla benim çalıştığım is yerinin adresini öğrenmişler. Daha sonra benim çalıştığım Kartalda bulunan ...in önüne gelerek beni kovaladılar. Fakat benim tutamadılar. Bir binaya sığınarak 155"i
aradım. Burada biraz bekleyerek daha sonra Soğanlıkta bulunan Emniyet Karakoluna gittim. Burada şikayetçi olmak istedim. Fakat biz buraya bakmıyoruz diyerek Yakacık Karakoluna gönderdiler fakat ben burada şikayetçi olmadım. Bütün bu olaylar aynı gün 27/08/2016 Cumartesi günü gerçekleşti. Bana hakaret eden tehdit eden ve yaralamaya çalışan ..., ... , ... ve beni kovalayan isimlerini bilmediğim kişilerden davacı ve şikayetçiyim. Uzlaşmak istemiyorum. HTS kayıtlarının çıkarılmasına rızam vardır ...." şeklindeki iddialar üzerine, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda şüphelilerin üzerine atılı suçları işlediğine dair somut delil bulunmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; söz konusu beyanlarda adı geçen ve haklarında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen şüpheliler ..., ... ve ... ile tanıklar ... ve ...ın ile olaya tanık olan başkaca kişilerin tespiti ile söz konusu iddialarla ilgili olarak bilgi ve görgülerinin sorulması, telefon görüşmeleri ile gerçekleştiği iddia edilen suçların tespitine ilişkin ilgili telefon hatlarının HTS kayıtları ile bahse konu "facebook" hesabı çıktılarının usulüne uygun olarak temin edilmesi, olayların gerçekleştiği belirtilen yerlerde kamera kaydı vs. başkaca delil olup olmadığının araştırılması, müşteki şüpheli ..."ın bir binaya sığınarak 155 polis polis imdat hattını aradığını, daha sonra Soğanlık"ta bulunan Emniyet Karakoluna giderek şikâyetçi olmak istediğini, fakat kendisini "biz buraya bakmıyoruz" diyerek Yakacık Karakoluna gönderdiklerine ilişkin iddialarının da araştırılarak ilgili kamu görevlilerinin herhangi bir ihmalinin tespiti halinde yasal gereğine tevessül edilmesi ve sonucuna göre şüphelilerin hukukî durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Hakaret, tehdit ve kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından şüpheli ... ve diğerleri haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 06/10/2016 tarihli ve 2016/130553 soruşturma, 2016/79341 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 06/02/2017 tarihli ve 2016/4535 Değişik İş sayılı kararının, 5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda müşteki ..."ın, daha önce kızı ..."ı kaçıran müşteki şüpheli ..."ın, oğlu ..."ı arayarak kendilerini öldürmekle tehdit ettiğini, kızının hayatından endişe ettiğini beyan etmesi ve müşteki şüpheli ..."ın 01/09/2016 tarihli ifadesinde yer alan "... önceden aramızda husumet bulunan ..."ın akrabası olan ... isimli şahıs facebook hesabından bana msj atarak "" Küfür ederek, Erkeksen bu numarayı ara dedi ve bana 0531 569 94 41 numaralı telefon numarasını yolladı. Ben de söz konusu numarayı arayarak şahısla tartıştım. Bana seni döner bıçağı ile seni keseceğim dedi. Telefon görüşmesi bittikten birkaç dakika sonra ..."ın abisi ... ... numaralı hattan 14:10"da beni arayarak "" ben seni nerde olsa bulurum, erkeksen gel yanıma seni öldüreceğim, sana bir kazık montalayacağım dedi. Numaramı söylediğine göre ..."den almış. Aynı gün dayımın oğlu ... husumeti sonlandırmak için ...ın ikamet ettiği Pendik Güzelyalıya giderek ... konuşuyor. ... beni aradı erkeksen gel diyerek burada dayımın oğlunu dövmüşler. Burada dayımın oğlu ...ın üzerinde sigara söndürerek zorla benim çalıştığım is yerinin adresini öğrenmişler. Daha sonra benim çalıştığım Kartalda bulunan ...in önüne gelerek beni kovaladılar. Fakat benim tutamadılar. Bir binaya sığınarak 155 aradım. Burada biraz bekleyerek daha sonra Soğanlıkta bulunan Emniyet Karakoluna gittim. Burada şikayetçi olmak istedim. Fakat biz buraya bakmıyoruz diyerek Yakacık Karakoluna gönderdiler fakat ben burada şikayetçi olmadım. Bütün bu olaylar aynı gün 27/08/2016 Cumartesi günü gerçekleşti. Bana hakaret eden tehdit eden ve yaralamaya çalışan ..., ... , ... ve beni kovalayan isimlerini bilmediğim kişilerden davacı ve şikayetçiyim. Uzlaşmak istemiyorum. HTS kayıtlarının çıkarılmasına rızam vardır ...." şeklindeki iddialar üzerine, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda şüphelilerin üzerine atılı suçları işlediğine dair somut delil bulunmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; söz konusu beyanlarda adı geçen ve haklarında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen şüpheliler ..., ... ve ... ile tanıklar ... ve ...ın ile olaya tanık olan başkaca kişilerin tespiti ile söz konusu iddialarla ilgili olarak bilgi ve görgülerinin sorulması, telefon görüşmeleri ile gerçekleştiği iddia edilen suçların tespitine ilişkin ilgili telefon hatlarının HTS kayıtları ile bahse konu "facebook" hesabı çıktılarının usulüne uygun olarak temin edilmesi, olayların gerçekleştiği belirtilen yerlerde kamera kaydı vs. başkaca delil olup olmadığının araştırılması, müşteki şüpheli ..."ın bir binaya sığınarak 155 polis polis imdat hattını aradığını, daha sonra Soğanlık"ta bulunan Emniyet Karakoluna giderek şikâyetçi olmak istediğini, fakat kendisini "biz buraya bakmıyoruz" diyerek Yakacık Karakoluna gönderdiklerine ilişkin iddialarının da araştırılarak ilgili kamu görevlilerinin herhangi bir ihmalinin tespiti halinde yasal gereğine tevessül edilmesi ve sonucuna göre şüphelilerin hukukî durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
II-Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Hakaret, tehdit ve kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından şikayetçi şüpheli ... ve diğerleri haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheliler ..., ... ve ... hakkında şikayetçi şüpheli ..."a yönelik eylemleri nedeniyle verilen 06/10/2016 tarihli ve 2016/130553 soruşturma, 2016/79341 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın yasaya uygun olup olmadığının ve bu bağlamda anılan karara şikayetçi ... tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 06/02/2017 tarihli ve 2016/4535 Değişik İş sayılı kararında isabet bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III-Hukuksal Değerlendirme:
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. "2. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler." 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
CMK"nın 173. maddesi " (1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
(3) (Değişik fıkra: 18/06/2014-6545 S.K./71. md) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./26.mad) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
(5) Cumhuriyet savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu Madde hükmü uygulanmaz.
(6) (Değişik fıkra: 2/1/2017 - 680 S.K.H.K./11. md) İtirazın reddedilmesi halinde aynı fiilden dolayı kamu davası açılabilmesi için 172 nci maddenin ikinci fıkrası uygulanır." biçimindedir.
Yukarıda yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, Ceza Muhakemesi Kanununun “soruşturma” başlıklı 2. kitabında, Cumhuriyet Savcısının suç soruşturmasına ilişkin süreci nasıl yürüteceği ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi durumunda, itirazı incelemekle görevli mahkemenin görevleri açık bir şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır.
Bu çerçevede, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen mahkeme, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
CMK’nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet Savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısının delil değerlendirmesiyle, kovuşturma aşamasında hakimin delilleri değerlendirmesi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. CMK’nın 170/2. maddesine göre soruşturma aşamasında toplanan deliller kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturup oluşturmadıkları çerçevesinde incelemeye tabi tutulurken, kovuşturma aşamasında, isnad edilen suçun işlenip işlenmediği hususunda mahkumiyete yeter olup olmadığı ve tam bir vicdani kanaat oluşturup oluşturmadığı çerçevesinde değerlendirilmektedir.
İncelenen dosyada;
Şikayetçi ..."ın 29/08/2016 tarihinde Tuzluca Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek ... hakkında şikayetçi olduğu, şikayetçi şüpheli ..."ın da 01/09/2016 tarihinde Tuzluca Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek şikayetçi olduğu, her iki soruşturma evrakının birleştirilip yetkisizlik kararıyla 06/09/2016 tarihinde İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca 06/10/2016 tarihinde 2016/130553 soruşturma numaralı dosya üzerinden şikayetçi şüpheli ... ile şüpheliler ..., ... ve ... hakkında üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair kamu davasının açılmasını gerektirir somut delil ve emare elde edilemediği gerekçesiyle 2016/79341 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın verildiği, bu kararın şikayetçi şüpheli ..."a 17/10/2016"da tebliğ edildiği, şikayetçi şüpheli ... tarafından 18/10/2016 tarihinde anılan karara diğer şüpheliler ..., ... ve ... yönünden itiraz edildiği, İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 06/02/2017 tarihli ve 2016/4535 Değişik İş sayılı kesin nitelikteki kararıyla itirazın reddedildiği, şikayetçi şüpheli ... 01/09/2016 tarihinde Tuzluca Cumhuriyet Başsavcılığında şikayetçi sıfatıyla alınan ifadesinde özetle "...önceden aramızda husumet bulunan ..."ın akrabası olan ... isimli şahıs facebook hesabından bana msj atarak "" Küfür ederek, Erkeksen bu numarayı ara dedi ve bana ... numaralı telefon numarasını yolladı. Ben de söz konusu numarayı arayarak şahısla tartıştım. Bana seni döner bıçağı ile seni keseceğim dedi. Telefon görüşmesi bittikten birkaç dakika sonra ...ın abisi ... ... numaralı hattan 14:10"da beni arayarak "" ben seni nerde olsa bulurum, erkeksen gel yanıma seni öldüreceğim, sana bir kazık montalayacağım dedi. Numaramı söylediğine göre ..."den almış. Aynı gün dayımın oğlu ... husumeti sonlandırmak için ...."ın ikamet ettiği Pendik Güzelyalıya giderek ... konuşuyor. ... beni aradı erkeksen gel diyerek burada dayımın oğlunu dövmüşler. Burada dayımın oğlu ...ın üzerinde sigara söndürerek zorla benim çalıştığım is yerinin adresini öğrenmişler. Daha sonra benim çalıştığım Kartalda bulunan ...in önüne gelerek beni kovaladılar. Fakat benim tutamadılar. Bir binaya sığınarak 155 aradım. Burada biraz bekleyerek daha sonra Soğanlıkta bulunan Emniyet Karakoluna gittim. Burada şikayetçi olmak istedim. Fakat biz buraya bakmıyoruz diyerek Yakacık Karakoluna gönderdiler fakat ben burada şikayetçi olmadım. Bütün bu olaylar aynı gün 27/08/2016 Cumartesi günü gerçekleşti. Bana hakaret eden tehdit eden ve yaralamaya çalışan ..., ... , ... ve beni kovalayan isimlerini bilmediğim kişilerden davacı ve şikayetçiyim. Uzlaşmak istemiyorum. HTS kayıtlarının çıkarılmasına rızam vardır. ..." biçimde beyanda bulunduğu, Tuzluca Cumhuriyet Başsavcılığınca ..."ın şikayetinin başka evrakla birleştirilip yetkisizlik kararıyla 06/09/2016 tarihinde İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, şikayetçi şüpheli ..."ın ifadesinde isimleri geçen şüpheliler ..., ... ve ..."ün savunmalarının tespit edilmediği, tanıklar ... ve ...ın ile şikayetçi şüphelinin itiraz dilekçesinde olayı gördüklerini ifade ettiği ... isimli iş yeri çalışanlarının kimlikleri belirlenip olaya ilişkin bilgi ve görgülerinin tespit edilmediği, telefon görüşmeleri ile gerçekleştiği iddia edilen suçların tespitine ilişkin olarak ilgili telefon hatlarının HTS kayıtları ile bahse konu "facebook" hesabı çıktılarının usulüne uygun olarak temin edilmediği, olayların gerçekleştiği belirtilen yerlerde kamera kaydı olup olmadığının araştırılmadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
Şikayetçi şüpheli ..."ın ifadesinde isimleri geçen şüpheliler ..., ... ve ..."ün savunmalarının alınması, tanıklar ... ve ...ın ile şikayetçi şüphelinin itiraz dilekçesinde olayı gördüklerini ifade ettiği ... isimli iş yeri çalışanlarının kimlikleri belirlenip olaya ilişkin bilgi ve görgülerinin tespit edilmesi, telefonla gerçekleştiği iddia edilen suçlara ilişkin olarak da ilgili telefon hatlarının HTS kayıtlarının getirtilmesi, bahse konu "facebook" hesabı çıktılarının usulüne uygun olarak temin edilmesi, olayların gerçekleştiği belirtilen yerlerde kamera kaydı olup olmadığının araştırılması, sonucuna göre şüphelilerin hukuki durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerekirken, eksik soruşturma neticesinde kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmesi hukuka aykırı olup bu nedenle itirazın reddine dair mercii kararında isabet bulunmamaktadır.
IV-Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliğinin 06/02/2017 tarihli ve 2016/4535 Değişik İş sayı ile verilip kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-a maddesi gereğince mahallinde merci mahkemesince yerine getirilmesine, 22/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.