8. Hukuk Dairesi 2011/4330 E. , 2012/803 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
..., ..., birleştirilen dosya davacıları ... ve ...ile Akçakaya Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Çorum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 22.02.2011 gün ve 21/38 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi asıl dosya ve birleşen dosya davacıları vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar ... ve ..., kadastro çalışmaları sırasında dava dışı 70 ve 72 parsel sayılı taşınmazların kendi adlarına ne var ki, kendilerine ait bir kısım yerin 241 parsel adı altında köy mezarlığı olarak tespit ve tescil edildiğini, bu yerin kendilerine ait olduğunu açıklayarak davalı köy tüzel kişiliği adına kayıtlı 241 nolu parselin tapu kaydının iptali ile davacılar adına ayrı ayrı tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Birleşen davanın davacıları ... ve ..., dava dışı 70 nolu parselde ¼’er paylarının bulunduğunu, kendilerine ait bir kısım yerin kadastro çalışmalarında 241 parsel olarak köy mezarlığı niteliğiyle köy tüzel kişiliği adına tespit ve tescil edildiğini açıklayarak 241 nolu parselin tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. İş bu dava dosyası önceki derdest davayla birleştirilmiştir.
Davalı köy tüzel kişiliğini temsilen oturumlara katılan vekil, dava konusu yerin köy mezarlığı niteliğinde bulunduğunu, zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl ve birleşen davada davacıların tespit öncesi ve tespit sonrası istekleri dikkate alınarak, dava konusu 241 nolu parselin kadastro tutanağının Tapulama Mahkemesinin 1979/46-255 Esas ve Karar sayılı kararı ile tespit gibi tesciline karar verildiği, bu hükmün temyiz edilmemekle 02.04.1980 tarihinde kesinleştiği gerekçesiyle tespit öncesi istek bakımından davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesi uyarınca davanın reddine kararı verilmiştir. Tespit sonrası talep için ise, tapulu taşınmazların zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı ancak, TMK.nun 713/2. maddesindeki koşulların gerçekleşmesi halinde iptal ve tescilinin mümkün olabileceği, somut olayda böyle bir olgunun gerçekleşmediğinden bu istek yönünden de reddine karar verilmiştir.
Hüküm, süresi içerisinde asıl ve birleşen davanın davacıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; dava konusu 241 nolu parsele ilişkin kadastro tutanağı getirilmiştir. Senetsizden, mezarlık niteliğiyle, 31.800 m2 olarak 04.01.1977 tarihinde köy tüzel kişiliği adına tespitinin yapıldığı, bu tespite ...’in itirazı üzerine tapulama komisyonunca itirazın 28.09.1978 tarihinde reddedildiği, süresi içerisinde Tapulama Mahkemesine açılan davada itiraz eden davacı ilk oturumda dava ettiği yerin 72 nolu parsel olduğunu açıklaması üzerine, davanın reddine, 241 nolu parselin tespit gibi tesciline karar verilmiştir. Karar taraflara tebliğ edilmiştir. Temyiz edilmemekle 02.04.1980 tarihinde kesinleşmiştir. Dava dışı 70 nolu parsele ilişkin tapulama tutanağı getirilmiştir. Senetsizden tarla olarak 20.09.1977 tarihinde ½ paylı olarak...oğlu ... ve...kızı ... adına tespit görmüş, tespite ... itiraz etmiştir, Tapulama Komisyonu 28.09.1978 tarihinde itirazın reddine karar vermiştir, dava açılmamakla kesinleşmiştir. Dava dışı 72 nolu parselin senetsizden tarla niteliğiyle 20.09.1977 tarihinde tam mülkiyet üzere ... adına tespit görmüş, itiraz edilmemekle 2 Haziran 1978 tarihinde kesinleşmiştir. Tapu kayıtları getirilmiştir. 70 nolu parselin 11.09.1995 tarihinde tapudaki satış işlemiyle 2/4 pay ..., ¼’er pay ... ve ...adlarına tescil edildiği görülmüştür. 72 parselin tapu kaydı getirilmiştir. Bu yerin 05.11.1999 tarihinde ...’e tapu memuru huzurunda satış yapıldığı görülmüştür. Bunlarla ilgili resmi akit tabloları dosya içerisindedir. Bu durumda, 72 nolu parsel tapudaki satışla ...’e geçmiştir. 70 nolu parselin 1/4"er payı tapudaki satışla ... ve ...’ya geçmiştir. Bu kişiler çap satın almışlardır. Bayilerinin tespit öncesi zilyetliklerine tutunamazlar. Zaten böyle bir devir senedi de dosya içerisinde yoktur. Kaldı ki, yerel mahkemece de belirlendiği üzere, tapulama tespitlerinin kesinleştiği tarihten itibaren dava tarihine kadar 766 sayılı Tapulama Kanununun 31/2 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddeleri uyarınca on yıllık hak düşürücü süreler geçmiştir. Tespit sonrası sebepler için ise, tapulu taşınmazların zilyetlik yoluyla kazanılması olanaklı değildir. Çünkü tapulu taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetlik hukuken bir değer taşımaz ve zilyede herhangi bir hak bahşetmez. Yerel mahkemece de belirlendiği üzere, somut olayda yukarıdaki açıklamalara göre, TMK.nun 713/2. maddesindeki koşullar davacılar yararına gerçekleşmemiştir. Açıklanan tüm bu nedenlerle ve yerel mahkemece de kısmen belirlendiği üzere sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,75 TL"nin temyiz eden davacılardan alınmasına 14.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.