Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/14738 Esas 2016/7366 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/14738
Karar No: 2016/7366
Karar Tarihi: 16.06.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/14738 Esas 2016/7366 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/14738 E.  ,  2016/7366 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı alacaklı vekili, davalı borçlunun aleyhinde yapılan icra takibini sonuçsuz bırakmak amacıyla taşınmazlarını kardeşi olan diğer davalı ..."e satarak devir ettiğini, satışın muvazaalı olduğunu ileri sürerek BK"nın 19.maddesi uyarınca tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı borçlu, satışın gerçek olduğunu, satış parası ile davacıya olan borcun bir kısmını ödediğini savunmuştur.
    Davalı 3.kişi davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece dava konusu taşınmazların borcun doğum tarihinden sonra borçlu tarafından davalı kız kardeşine satılarak devir edildiği, davalılar arasında herhangi bir para transferinin gerçekleştirilmediği satışın muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tasarrufların alacak ve ferileriyle sınırlı olacak şekilde iptaline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı borçlu .... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, kardeş olan davalılar arasında yapılan tasarruf işlemlerinin İİK"nın 278/1.maddesi uyarınca iptale tabi olmasına göre davalı ... vekili ile davalı ..."in temyiz itiralarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, İİK"nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalar İİK"nın 282.maddesi hükmü uyarınca borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimselerle bunların mirasçıları aleyhine açılır. Kural bu olmakla birlikte borçlu ile hukuki muamelede bulunan kişi borçludan aldığı malı veya hakkı üçüncü bir kişiye devretmişse alacaklı bu tasarrufun iptali için anılan hükme göre davada kötüniyet sahibi üçüncü kişiye karşı iptal davası açabilir veya Yasanın 283/2.maddesi gereğince borçlunun lehine tasarrufta bulunduğu kişiden tazminat isteminde bulunabilir.
    Somut olayda taşınmazların yargılama sırasında (07.11.2013 tarihinde) dava dışı ... isimli şahsa satıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda davacıya, yeni ...."i davaya dahil etmesi veya davasını makten tazminata dönüştürmesi konusunda seçim hakkı tanınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken infaz kabiliyeti olmayacak şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... vekili ile ..."in temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vcekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.273,37 TL kalan harcın temyiz eden davalılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 16/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.