![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2018/4779
Karar No: 2019/3685
Karar Tarihi: 13.05.2019
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/4779 Esas 2019/3685 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
K A R A R
A) Davacı İstemi;
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi olan işçinin ... Tekstil şirketinde çalışırken şirket tarafından temin edilen ve sürücüsünün davalı ..., araç sahibinin ... olduğu ... plakalı servis otobüsü ile iş yerinden evine giderken aracın kaza yapması sonucu vefat ettiğini, meydana gelen bu kazada davalılar işveren şirket, servis şoförü, servis aracının sahibi, yolu yapan ... ile bunun müteahhidi olan Açık İnşaat şirketinin kusurlu olduğunu, muris işçinin kusuru bulunmadığını, murislerinin ölümü nedeniyle davacıların destekten yoksun kaldıklarını, manevi yönden de zarara uğradıklarını, cenaze ve defin masrafı yaptıklarını belirterek müvekkillerinin uğradığı bu zararların davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalıların Cevapları;
Davalı ... şirketi vekili, husumeti kabul etmediğini, ölenin kendi fabrikalarında işçi olduğunu, ... Nakliyat (...) ile işçilerin taşınması konusunda sözleşme yaptıklarını, işçi taşıma işinin tamamıyla bu firmaya devredildiğini, bu sebeple müvekkilinin olayda her hangi bir sorumluluğu olmadığını belirterek, müvekkili lehine davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... şirketinin vekili, olayda her hangi bir kusurlarının bulunmadığını, kaza yapan aracın sürücüsünün dikkatsizliği ve trafik kurallarına uymaması sebebiyle kazanın meydana geldiğini, müteahhit olarak yapmış oldukları yolda her türlü trafik güvenliğinin sağlandığını belirterek, müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, husumeti kabul etmediklerini, davaya konu yol kesiminin yapım işinin davalı ... firmasına ihale edildiğini, her türlü hukuki ve cezai sorumluluğun yüklenici firmaya ait olduğunu, bu hususta tarafların anlaşmaya vardıklarını, yapılan sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde olduğunu, müvekkili firmanın yüklenici ve işveren sıfatını haiz olmadığını, yapılan yolda uyarı işaretlerinin mevcut olduğunu belirterek, müvekkili lehine davanın reddini savunmuştur.
Davalılar ... ve ... vekili, davalı ... tarafından kazanın olduğu yoldaki adacığın akşam geç saatlerde yapıldığını, bundan kimsenin haberi olmadığını, burada Karayollarının ve davalı müteahhit Açık İnşaat firmasının açık bir hatası olduğunu, herhangi bir uyarıcı levha veya ışıklı tabelanın bulunmadığını belirterek, müvekkilleri yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) İlk Derece Mahkemesi Kararı :
Mahkemece; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile ... ve ... Tekstil Şirketi aleyhine açılan davanın reddine, davacı eş için 10.000,00TL maddi, 65.000,00TL manevi, davacı çocuk için 3.794,00TL maddi, 65.000,00TL manevi tazminatların 08/04/2010 ölüm tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalılar .... İnşaat, ... ve ..."ten müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara verilmesine, davacı eşin maddi tazminata yönelik fazlaya dair haklarının saklı tutulmasına, 1.000,00TL cenaze ve defin masrafının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar ... İnşaat, ... ve ..."ten müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara verilmesine karar verilmiştir.
D) Davacıların İstinaf İtirazı :
Davacılar vekili, ...’nün kusursuz olduğunun kabul edilemeyeceğini, ihale makamı olunmasının kusurunu ortadan kaldırmayacağını ve hatta ..."nün kusursuz sorumluluk gereği müteahhit Açık İnşaat şirketi ile aynı kusur oranını paylaşması gerektiğini, hükme esas alınan kusur raporunun bu yönüyle kabul edilemeyeceğini; davalı işveren .... Tekstil şirketi yönünden davanın reddine karar verilmesinin de doğru olmadığını, kazanın bu şirketçe temin edilen servis aracında yaşandığını, kusursuz olsa dahi iş kazasından dolayı her ne olursa olsun işveren sıfatıyla sorumlu olduğunu, servis aracının, ölüm anında iş yeri sayılacağını; yine hükme esas alınan kusur raporunda davalı ..."un, davaya konu olayda kazaya karışan aracın maliki olduğu ve kazanın oluşumundan kusurunun olmadığı yönündeki değerlendirmenin kabul edilemeyeceğini, araç maliki olarak kusursuz sorumluluğun bulunduğunu ve hakkında müteselsil yükümlülük kararı verilmesi gerektiğini; eş ve çocuk adına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarlarının çok düşük olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, tüm davalılar yönünden istedikleri miktarlar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
E) Davalı ... Ltd. Şti.nin İstinaf İtirazı :
Davalı ... şirketinin vekili, yargılama aşamasında aldırılan 3 farklı kusur bilirkişisi raporunun birbiriyle çeliştiğini, bu raporlar arasındaki çelişkiler giderilmeden hesap raporu aldırılmasının doğru olmadığını, hesap raporunda davalıların sorumlulukları yönüyle davalıların birbirleri ile ilişkileri bakımından hatalı tespitler yapıldığını, söz konusu kazanın oluşumunda müvekkili şirketin yaptığı imalatların hiçbir etkisinin bulunmadığını, dosyaya sunulan olay yeri krokisinde gerekli uyarı levhaları ve alınan önlemlerin gösterildiğini, müvekkili şirketin davalılardan ..."nden üstlendiği işi layıkıyla yaptığını, onaylanmış projeye göre de olayda herhangi bir eksiklik ve ihmalin bulunmadığını; davacılar murisinin ölümünün davalı işveren ... şirketince sağlanan servis aracıyla işçilerin evlerine götürüldükleri sırada gerçekleştiğini ve olayın iş kazası olduğu hususunda tereddüdün bulunmadığını, buna rağmen yerel mahkemece işverenin sorumlu tutulmamasının hatalı olduğunu, yine servis temin işinde davalı işveren ... inşaat şirketinin asıl, servis hizmeti sunan davalı ...’un alt işveren olduğunu, buna rağmen asıl işverenin sorumlu tutulmadığını, kararın bu yönüyle hakkaniyet ve hukuka aykırı olduğunu; dava dilekçesi ile talep edilen miktarların fahiş olduğunu, söz konusu zararlarının ihbar olunan ... tarafından Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi kapsamında giderildiğini, tüm bu sebeplerle yerel mahkeme hükmünün hukuka aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu hatalı şekilde verilen kararın kaldırılarak davacıların tüm taleplerinin müvekkili yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
F) Bölge Adliye Mahkemesi Kararı :
Yerel mahkemece itibar olunan 03/06/2015 tarihli kusur bilirkişisi heyet raporunun, öncesinde aldırılan 20/06/2014 tarihli ve 02/02/2015 tarihli kusur bilirkişileri raporlarındaki çelişkileri giderir mahiyette olduğu, iş bu raporda kusur aidiyet ve oranlarının iş güvenliği mevzuatı uyarınca tespitlerinin yapıldığı, olaya dair maddi ve hukuki olguların tereddüde meydan vermeyecek şekilde irdelenip tartışıldığı, ... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2011/81 Esas sayılı dosyasında kusurlu bulunan ve mahkumiyetine karar verilen şantiye şefi ...."a da bu yöndeki yerleşik Yargıtay uygulaması gereği az da olsa bir kusur izafesinin gerekli ve yerinde olduğu, %50 ..., %48 ... İnş Ltd. Şti ve %2 bu şirketin şantiye şefi ....a kusur izafesi ve dağılımının dosya kapsamına uygun düştüğü, davacılar vekili ile davalı ... vekillerinin kusur aidiyet ve oranlarına ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, davanın müteselsil sorumluluk ilkesine göre açıldığı, kaza tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK.nun 50, 51 ve 142. maddeleri hükmüne dayanılarak, zararın tümünün, müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açılacak bir dava ile istenilebileceği gibi, sorumluların hepsi aleyhine açılacak tek bir dava ile de talep edilebileceği, Mahkemece itibar olunan 03/06/2015 tarihli kusur bilirkişileri heyet raporunda davalılardan ..."ne kusur izafe edilmemesine ilişkin tespitlerin yerinde olduğu, yolun yapımına ilişkin hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden davalı idare aleyhine açılacak tazminat davasında idari yargının görevli olduğu, bu yönündeki istinaf itirazlarının yerinde olmadığı; 506 sayılı Yasa’nın 11/A-e ve 5510 sayılı Yasa’nın 13/e maddeleri kapsamında, işverence temin edilen araçla işe geliş gidiş sırasında meydana gelen ve sigortalının hemen veya sonradan bedenen veya ruhen zarar görmesine yol açan olayın iş kazası olduğu, yine 4857 sayılı Yasa’nın 2, 506 sayılı Yasa’nın 5/2 ve 5510 sayılı Yasa’nın 11/2 maddelerinde belirtildiği üzere araçların iş yeri kapsamında olduğu, servis teminin bulunduğu iş yerinde sigortalıların emniyetli ve güvenli bir şekilde yolculuğu için işverenin yükümlü olduğu, işverenin bu görevi kendi araç ve işçisiyle yapılabileceği gibi taşıma sözleşmesine bağlı olarak da yaptırabileceği, işçi taşıma görevinin işveren nam ve hesabına yapılması durumlarında, işçiye karşı sorumluluğun doğrudan işverene ait olduğu, servis işini yüklenenle servisten yararlanan işçiler arasında, doğrudan hukuksal ilişki bulunmadığı, böylelikle işverenin, taşıma sırasında doğrudan sorumlu olduğu, kusuru bulunmasa dahi zarardan sorumlu olacağı, tüm bunlara rağmen yerel mahkemece davalı işveren şirket ... Tekstil yönünden davanın reddedildiği ve kararın açıklanan mevzuat kapsamında usul ve yasaya aykırı olduğu, kabul edilen maddi ve manevi tazminat alacaklarından işveren şirket ... Tekstil"in kusursuz sorumluluk ilkeleri uyarınca diğerleriyle birlikte müteselsilen sorumlu olacağı, böylelikle davacılar ile davalı ... şirketinin bu yönlere temas eden istinaf itirazlarının yerinde olduğu; hesap bilirkişisi raporunun mevzuata ve yerleşik Yargıtay kararlarına uygun olduğu, ... ... Kurumu tarafından bağlanan ilk peşin sermaye değerlerinden rücu edilebilecek miktarların hesap bilirkişisi raporunda dikkate alındığı, söz konusu raporda ihbar olunan ... Anonim Türk Sigorta Şti."nce Karayolları Motorlu Araçlar ZMSS poliçesi kapsamında murislerin ölümü nedeniyle davacı hak sahiplerine yapılan 29.613,40TL ödemenin her bir davacı yönüyle paylaştırılarak doğru şekilde mahsup edildiği, bu yönleriyle hesap raporuna ilişkin davalı ... şirket vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, ihbar olunan ... Anonim Türk Sigorta Şti."nce Karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası poliçesi kapsamında murislerin ölümü nedeniyle davacılara yapılan 125.000,00TL"lik ödeme yönüyle, ferdi kaza sigortası sözleşmesi uyarınca yolcunun ölümü halinde, sigortacı bir meblağ sigortası bedeli olan ölüm tazminatını can sigortası ilkeleri uyarınca aynen öleninin yasal mirasçılarına ödemekle yükümlü olduğu, bu nedenle ferdi kaza koltuk sigortası poliçesi kapsamında davacılara ödenen 125.000,00TL’nin destekten yoksun kalma tazminatından indirilemeyeceği, bu hususta emsal Yargıtay kararı bulunduğu, (Yargıtay 21.HD 2014/7716 Esas 2014/14885 Karar), iş kazasında vefat eden muris ile davacı eş ve çocuğun yakınlık dereceleri, yaşları, iş kazasının gerçekleşme şekli ve ağırlığı, tarafların ... ve ekonomik durumları, ölüm olayı nedeniyle davacılarca duyulan elem ve üzüntü, davacılar murisinin kazada kusurunun bulunmaması, paranın satın alma gücü, ülkenin ekonomik koşulları, kaza tarihinden itibaren geçen süreye göre işletilecek faiz miktarları, olay tarihinde yürürlükte bulunan BK"nun 47. maddesi hükmü ile 22/06/1966 gün 7/7 sayılı Yargıtay içtihadı birleştirme kararında belirtilen ilkelerle hep birlikte değerlendirildiğinde davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarlarının dosya kapsamına uygun olduğu, bu yönde yerel mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı; yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekili ile davalı ... şirket vekilinin istinaf başvurularının kısmen yerinde olduğu tespit ve değerlendirmeleri ile davacılar vekili ile davalı ... Tic. Ltd. Şti. vekillerinin istinaf sebeplerinin kabulüne, HMK "nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının Kaldırılmasına, ... aleyhine açılan davanın reddine, davacı eş’in talep edebileceği maddi tazminat miktarının 136.977,74TL olduğu ancak taleple bağlı kalınarak bu davacı için 10.000,00TL maddi tazminatın murisin ölüm tarihi olan 08/04/2010 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizleriyle birlikte davalılar ... Tekstil San. Tic. Ltd. Şti., ... İnşaat San Tic. Ltd. Şti., ... ve ..."ten müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine, bu davacının maddi tazminata ilişkin fazlaya dair haklarının saklı tutulmasına, davacı çocuk için 3.794,00TL maddi tazminatın murisin ölüm tarihi olan 08/04/2010 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizleriyle birlikte davalılar ... Tekstil San. Tic. Ltd. Şti., ... İnşaat San.ve Tic. Ltd. Şti., ... ve ..."ten müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine, bu davacının maddi tazminata ilişkin fazlaya dair taleplerinin reddine, 1.000,00TL cenaze ve defin masrafının 02/04/2012 dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizleriyle birlikte davalılar ... Tekstil San. Tic. Ltd. Şti., ... İnşaat San. Tic. Ltd. Şti., ... ve ..."ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacı eş lehine 65.000,00TL, davacı çocuk lehine 65.000,00TL manevi tazminatın, murisin ölüm tarihi olan 08/04/2010 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizleriyle birlikte davalılar ... Tekstil San. Tic. Ltd. Şti., ... İnşaat San. Tic. Ltd. Şti., ... ve ..."ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davacıların manevi tazminata ilişkin fazlaya dair taleplerinin reddine karar verilmiştir.
G) Davacıların Temyiz İtirazı :
Davacılar vekili, İstinaf Mahkemesi kararına karşı davalı itirazlarının haksız olduğunu, kusurun Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin onaması ile kesinleşen ilgili dosyası gibi olduğunu, manevi tazminatların az olduğunu, davacı çocuğun engelli olduğunu ve anne bakımına muhtaç olduğunu, tüm bunların gözetilmesi gerektiğini, açıklanan sebeplerle manevi tazminat yönünden kararın bozulması gerektiğini savunmuştur.
H) Davalı ... Teskstil Ltd. Şti.nin Temyiz itirazı :
Bu kazada birçok kişinin hayatını kaybettiğini, ilgili dosyada Y.21.HD.nin Bozması üzerine (2017/685 -7178E-K) ...’nün asıl işveren olarak sorumlu tutulmasına işaret edildiğini, İstinaf yargılamasının duruşmasız yapıldığını ve müvekkilinin istinaf yargılamasında kusurlu bulunduğunu, savunma hakkının kısıtlandığını, illiyet bağını kabul etmediğini, müvekkili şirketin, işçi taşıma işini, anahtar teslimi ile diğer davalı ...’e verdiğini, taşıma işini alan firmanın ayrı bir işveren olduğunu ve fatura kestiğini, kaza yapan aracın müvekkiline ait olmadığını, taşıma işinin muvazaalı olmadığını, bu iddianın ancak taraflarca ve yazılı delille ileri sürülebileceğini, kusuru kabul etmediğini, müvekkiline kusur yüklenemeyeceğini, açıklanan sebeplerle kararın bozulması gerektiğini savundu.
I) Davalı ... İnş. Ltd. Şti. Vekili :
Hüküm altına alınan rakamların fahiş miktarda olduğunu, husumeti kabul etmediğini, müvekkili şirketin, davalı ... Müdürlüğünden aldığı ihale üzerine yol yapımını üstlendiğini, tamamladığını, geçici kabul ile yolun teslim edildiğini ve buna bağlı olarak sorumluluğunun ortadan kalkması gerektiğini, kazalı işçiyle işçi ve işveren ilişkisi olmadığını, illiyet bağının bulunmadığını, yol inşaatı biten yollarda trafik işaretlemelerinin ... ve kolluk tarafından yapılması gerektiğini, kazanın yoldaki adacıktan kaynaklanmadığını, tümüyle kazayı yapan şoförün hatasından doyalı olayın gerçekleştiğini, kusuru kabul etmediğini, müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, istinaf yargılaması aşamasında yeniden kusur raporu alınması gerektiğini ancak alınmadığın, diğer davalı ... Ltd. Şti. tarafından, personel taşıma işinin davalılardan Münevver’e sözleşme ile verildiğini, kazanın servis taşımacılığı esnasında meydana geldiğini, davacılara ait temyizin haksız olduğunu, açıklanan ve re’sen tespit edilecek sebeplerle kararın bozulması gerektiğini savundu.
İ) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, temyiz kapsam ve nedenlerine göre davacılar vekilinin tüm; davalılar ... Tekstil Ltd. Şti. ve Açık İnşaat Ltd. Şti. vekillerinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, sigortalının iş kazası sonucunda vefatı nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalılar ... Tekstil San Tic Ltd. Şti. ve ... açısından kusurları bulunmadığından bahisle davanın reddine, diğer davalılar ....e Açık İnş. San. Tic. Ltd Şti. açısından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ise davacılar ve davalı ... İnş. Ltd. Şti. Vekillerinin istinaf itirazlarının kabulü ile ilk derece Mahkeme kararının kaldırılmasına ve ... açısından davanın reddine, diğer davalılar .... Tekstil San. Tic. Ltd. Şti., ...., .... ve Açık İnş. San. Tic. Ltd Şti. açısından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden, aynı olaya dair yapılan ceza yargılaması sonucu verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, ceza dava dosyasında olayın meydana gelişinin "sürücü...."in, .... Tekstil Fabrikasında çalışan işçileri taşıyan servis şoförü olarak çalıştığı, sanığın olay günü vardiyadan çıkan işçileri alıp Yalova istikametine döndüğü, anayola çıkacağı sırada yolun sol tarafına doğru yanaştığı, bu sırada yolun solundaki ... tarafından yapılan bariyerleri geç fark ederek aracın ön tarafını çarpmaktan kurtarmasına rağmen arka tekerlerin bu bariyerlere çarpmasına engel olamadığı, olayda bahsedilen işçiler arasında murisin de bulunduğu, murisin işvereni olan davalı ... San Tic Ltd. Şti.’nin servisle taşınması işini dava dışı ... isimli şahıs firmasına verdiği, servis aracı malikinin davalı ... olduğu, yine davalı Karayoları Genel Müdürlüğü"nün cevap dilekçesinde açıklandığı gibi Karayoları Genel Müdürlüğü"nün yargılamaya konu trafik iş kazasının meydana geldiği kesimdeki bir kısım yol işlerini ihale ile davalı ... İnş. San. Tic. Ltd. Şti."ye verdiği anlaşılmaktadır.
Yargılamaya konu ihtilafın sağlıklı biçimde çözülmesi için asıl işveren-alt işveren kavramlarının açıklanmasında fayda bulunmaktadır.
4857 sayılı Kanun"un 2.maddesine göre bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren, işçi ile işveren arasında kurulan ilişkiye iş ilişkisi denir.
İş Kanunu"nun 2.maddesinin 7.fıkrasına göre bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.
4857 sayılı Kanun"un 2/7. maddesi ile işçilerin İş Kanunu"ndan, sözleşmeden ve toplu iş sözleşmesinden doğan hakları koruma-güvence altına alınmak istenmiştir. Aksi halde, 4857 sayılı Kanun"dan kaynaklanan yükümlülüklerinden kurtulmak isteyen işverenlerin işin bölüm veya eklentilerini muvazaalı bir biçimde başka kişilere vermek suretiyle yükümlülüklerinden kaçması mümkün olurdu.
Asıl işveren ile alt işverenin birlikte sorumluluğu "müteselsil sorumluluktur". Asıl işveren, doğrudan bir hizmet sözleşmesi bulunmamakla birlikte İş Kanunu"nun 2. maddesinin 6. fıkrası gereğince alt işverenin işçilerinin iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle uğrayacakları maddi ve manevi zarardan alt işveren ile birlikte müteselsilen sorumludur. Bu nedenle meslek hastalığına veya iş kazasına uğrayan alt işverenin işçisi veya ölümü halinde mirasçıları tazminat davasını müteselsil sorumlu olan asıl işveren ve alt işverene karşı birlikte açabilecekleri gibi yalnızca asıl işverene veya alt işverene karşı da açabilirler.
Öte yandan asıl işveren ile alt işveren arasında yapılan sözleşme ile iş kazası veya meslek hastalığına bağlı maddi ve manevi tazminat sorumluluğunun alt işverene ait olduğunun kararlaştırılması; bu sözleşmenin tarafı olmayan işçi veya mirasçıları bağlamaz.
Yukarıda yapılan açıklamalara göre, davalı ... tarafından davalı ... Ltd. Şti.ye ihale ile damla adacığı inşaatının yaptırıldığı, davalı ... San. Tic Ltd. Şti. tarafından işçi taşıma işinin dava dışı ... ile yapılan sözleşme ile alt işverene verildiği, servis aracının davalı ...’a ait olduğu, karayolunda bulunan damla adacığına çarparak devrilen servis aracındaki ... İnşaat Ltd. Şti. işçisi davcılar murisinin hayatını kaybettiği, böylelikle davalı işveren ... İnşaat Ltd. Şti. ile taşıma işini yapan araç maliki arasında asıl işveren - alt işveren ilişkisi sebebiyle, yine diğer davalılar ...’nün kendi asıl vazifeleri arasında yer alan yol yapım işini davalı alt işverene yaptırması nedeniyle idare ile ihale ile inşaat işini yapan davalı ... Ltd. Şti. arasındaki asıl işveren - alt işveren sorumluluğu nedeniyle davalı idare aleyhine de müteselsil sorumluluk gerekiği hüküm tesis edilmesi gerekirken, ... bakımından davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
O halde, temyiz talebinde bulunan davalı işveren ... Tekstil Ltd. Şti. ve yol yapım işini davalı idareden ihale ile alan davalı ... Ltd. Şti.nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmelidir ve Bölge Adliye Mahkemesi’nin hükmü bozulmalıdır.
J) SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalılar ... İnşaat San.Ve Tic.Ltd.Şti. İle ... Tekstil San.Tic.Ltd.Şti."ne iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacılara yükletilmesine, 13/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.