Esas No: 2021/6307
Karar No: 2022/7508
Karar Tarihi: 27.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/6307 Esas 2022/7508 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ankara 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, davacı-karşı davalı vekili çok sayıda 'Mitre' ibareli markanın davacıya ait olduğunu ve davalının bu markaya kötü niyetli şekilde başvurduğunu iddia ederek davalının tescil talebini reddetmesini talep etmişti. Davalı-karşı davacı vekili ise davalı adına tescilli 'Mitre' ve 'Mitrapel' markalarının son 5 yıldır kullanılmadığını iddia ederek sicillerinin terkini istemiştir. Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, davacının talebinin YİDK kararına uygun olmadığını savunarak reddini istemiştir. Mahkeme, davacının talebinin yerinde olmadığına ve karar verdi. Hükümsüzlük talebinden vazgeçmiştir. 556 sayılı KHK'nın 14. maddesine dayalı olarak açılmış olan hükümsüzlük davasının 14. maddenin Anayasa Mahkemesi'nce 14/12/2016 tarih 2016/148 Esas 2016/189 Karar sayılı ilamı ile davanın dayanağını teşkil eden 14. madde iptal edildiğinden davanın dayanağı ortadan kalktığından hükümsüzlük talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verildi. Detaylı Kanun Maddeleri: 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 14. maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin 14/12/2016 tarihli 2016/148 Esas 2016/189 Karar sayılı ilamı.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2019/184-2019/575
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 10.12.2019 tarih ve 2019/184 E. - 2019/575 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi...... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-karşı davalı vekili, asıl dava yönünden davacıya ait çok sayıda tanınmış ‘Mitre’ ibareli markasının olduğunu, davalının 01. ve 35. sınıflardaki bazı mal ve hizmetlerle ilgili 2011/108439 sayılı ‘Mitre’ ibareli marka tescil başvurusu yaptığını, davacının itiraz üzerine itirazının kısmen reddedilerek 35. sınıftaki mal ve hizmetler yönünden başvurunun tesciline karar verildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu, davalının kötüniyetli olduğunu, bu ibare üzerinde davacının öncelikli kullanım hakkının olduğunu, davacı markaları ile iltibas yarattığını iddia ederek YİDK kararının iptaline, davalı başvurusunun tescil talep edilen tüm sınıflardaki mal ve hizmetler açısından hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiş, karşı davanın reddini istemiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, karşı dava yönünden davalı adına tescilli 2004/28826 sayılı “Mitre” ve 2000/23084 sayılı “Mitrapel” markalarının KHK’nın 14. maddesine göre son 5 yıldır kullanmadığını iddia ederek iptaline ve sicilden terkinine karar verilmesini istemiş, asıl davanın reddini istemiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili cevap dilekçesiyle; açılan davanın yerinde olmadığını, YİDK kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu söyleyerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, karşı dava yönünden; 556 sayılı KHK'nın 14 maddesine dayalı olarak açılmış olan hükümsüzlük davasının 14. maddenin Anayasa Mahkemesi'nce 14/12/2016 tarih 2016/148 Esas 2016/189 Karar sayılı ilamı ile davanın dayanağını teşkil eden 14 madde iptal edilmiş olduğundan davanın dayanağı ortadan kalktığından hükümsüzlük talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, her ne kadar 556 sayılı KHK'nın 14 maddesine dayalı olarak açılmış olan hükümsüzlük davasının 14. maddenin Anayasa Mahkemesince 14/12/2016 tarih 2016/148 Esas 2016/189 Karar sayılı ilamı ile iptal edilmiş ise de, 2017/332 E. 2018/6948 K. sayılı Yargıtay bozma ilamı öncesinde mahkeme tesis edilen 2014/240 E. 2016/109 K. sayılı karar ile davanın kabulüne karar verilmiş olduğundan, davalının dava açmaya sebebiyet vermiş olması nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap olunan takdiren 3.931,00 TL maktu ücreti vekâletin karşı davalıdan alınarak karşı davacıya verilmesine, asıl dava yönünden verilen karar onanmış olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar davacı-karşı davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı-karşı davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı-karşı davalıdan alınmasına, 27/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.