Esas No: 2021/1932
Karar No: 2022/7462
Karar Tarihi: 27.10.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1932 Esas 2022/7462 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı banka, müvekkilinin hesabındaki para miktarının eksik olduğunu ileri sürerek davalı bankayı mahkemeye vermiş ve 9.609,99 TL'nin ticari faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı banka ise hesap mutabakatlarının yetkisiz kişilerce düzenlendiğini, davacının ekstrelere uzun süre itiraz etmediğini belirterek asıl davanın reddini, karşı davanın kabulünü talep etmiştir. Mahkeme, davacının iddiasını kısmen kabul etmiş ve 9.243,34 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalı bankadan tahsiline karar vermiştir. Davalı-karşı davacı banka vekili, kararı temyiz etmiştir. Temyiz itirazları reddedilerek hüküm onanmıştır.
Kanun Maddeleri: Ticaret Kanunu, Türk Borçlar Kanunu.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 18.09.2020 tarih ve 2020/249 E. - 2020/375 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 25.10.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı- karşı davalı vekili Av...... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-karşı davalı vekili, taraflar arasındaki mutabakatlara göre müvekkilinin davalı bankadaki hesabında 43.886,90 TL ana para + 366,65 TL kâr payı olmak üzere toplam 44.253,55 TL bulunması gerekirken yalnızca 5.216,05 TL'nin bulunduğunun göründüğünü, bu hususun düzeltilmesine ilişkin ihtarın davalı bankaya gönderildiğini, 7.227,51 TL kâr payı ile birlikte hesapta 29.427,51 TL olması gerektiğinin bankaca kabul edilerek müvekkiline kısmen iadenin gerçekleştirildiğini, ancak bakiye 9.609,99 TL'nin ödenmediğini, 44.253,55 TL bulunması gerekirken hesabın 5.216,05 TL'ye düşmesinin davalı banka çalışanlarının usulsüz işlemlerinden kaynaklandığını ileri sürerek 9.609,99 TL'nin ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, karşı davanın reddini istemiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, davacının iddiasından sonra müvekkilince derhal soruşturma başlatıldığını, hesapta 43.886,90 TL bulunduğuna dair mutabakatların gerçeği yansıtmadığını, bu hesap mutabakatlarının yetkisiz kişilerce düzenlendiğini, 06.10.2009 tarihinde hesaptan 22.200.-TL tutarında transfer gerçekleştirildiğini, 22.200.-TL'nin 30.10.2013 tarihine kadar kâr payının 7.227,51 TL olarak hesaplandığını, böylece davacının 29.427,51 TL alacağının ihtirazi kayıtla ödendiğini, hesaptaki paranın 44.253,55 TL'ye ulaşması imkanının bulunmadığını, davacının teminat mektupları için %0,8 komisyon oranında anlaşıldığı halde %1 oranında alındığı yönündeki beyanına itibar edilerek fazladan tahsil edilmiş gibi görünen 2.795,14 Euro, 1.264,51 USD, 632,27 TL'nin ihtirazi kayıtla davacıya ödendiğini, müfettiş incelemesinde ise işlemlerin davacının talimatı ile yapıldığının tespit edildiğini, davacının ekstrelere uzun süre itiraz etmediğini ileri sürerek, asıl davanın reddini, karşı davanın kabulü ile 30.059,78 TL'nin, 2.795,14 Euro'nun, 1.264,51 USD'nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece uyulan bozma ilamına göre, asıl davada davalı banka tarafından hesap sahibi olan davacıya gönderilen mutabakat yazısında, davacıya ait katılım hesabının 31.08.2013 tarihi itibariyle 43.886,90 TL bakiye verdiği hususunun bildirildiği, yazınında banka çalışanları Şebnem Kurt ve Ebru Tamer tarafından şube kaşesi de kullanılmak suretiyle imzalandığı; bu nedenle bu mutabakat yazısının bağlayıcı olduğu gerekçesiyle, asıl davada davanın kısmen kabulü ile 9.243,34 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalı bankadan tahsiline, karşı davada ise yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı davalı-karşı davacı banka vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı banka vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı-karşı davacı banka vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 8.400,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı karşı-davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 414,11 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş.'den alınmasına, 27.10.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.