Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3718
Karar No: 2022/7594
Karar Tarihi: 31.10.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/3718 Esas 2022/7594 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı firmanın, davalıya ait banka hesabına gönderilen 182.000 TL'nin karşılığının olmadığını beyan ederek davalının itirazına ve takibine karşı dava açtığı, ancak mahkeme tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddedildiği ve istinaf başvurusunun reddedildiği belirtilmiştir. İlk derece mahkemesince, davacının ticari defterlerinin incelendiği, havale dekontlarında herhangi bir açıklama bulunmadığı ve havalenin bir borcun ifası amacıyla yapıldığının kabul edildiği belirtilmiştir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatları uyarınca, havalenin bir ödeme vasıtası olduğu ve borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı kabul edilmiştir. İlgili kanun maddeleri ise 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 555 ve devamı maddeleridir.
11. Hukuk Dairesi         2021/3718 E.  ,  2022/7594 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12.HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 20.03.2018 tarih ve 2016/1038 E- 2018/261 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nce verilen 04.03.2021 tarih ve 2019/355 E- 2021/306 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı firmanın kendisine ait ... Bankası Hasanpaşa Şubesi ...hesabından davalıya ait ... Bankası ...Şubesi ... nolu hesabına 28.06.2011 tarihinde 50.000,00 TL, 07.07.2011 tarihinde 132.000,00 TL olmak üzere toplam 182.000,00 TL gönderildiğini, davacı müvekkilinin ticari bîr şirket olduğunu, davalıya gönderilen paraların herhangi bir karşılığının olmadığını, davalıya uhdesinde bulunan paranın iadesi için keşide edilen ihtarnameye cevabında borçlu olmadığını beyan ettiğini, davalı hakkında başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davacının dava dilekçesinde davalıya para ödediğini karşılığında herhangi bir mal ve hizmet alamadığını belirttiği, bu iddiasının soyut nitelikte olduğunu, davacının mal ve hizmet karşılığında verildiği iddiasını ispat etmesi gerektiğini ancak buna ilişkin herhangi bir fatura yada sözleşme ibraz etmediğini, dava konusu dekontlarda bedele ilişkin bir açıklama yapılmadığını, ödeme sebebini belirterek ispat etmesi gerektiğini, davacı şirketin müvekkiline yapmış olduğunu iddia ettiği havale ödemelerinin iadesine dayandığını, havalenin bir ödeme aracı olduğunu savunarak davanın reddine davacı aleyhine takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, yargılama aşamasında her iki tarafı da tacir olan tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verildiği, davacı tarafın ticari defter kayıtlarının incelendiği, davalının defterlerini ibraz etmediği, davacının usulüne uygun olarak tuttuğu ticari defter kayıtları ile davalıya havale edilen 182.000,00 TL'nin deftere işlenirken davacı şirketin hakim ortağı ve temsilcisi olan ...'ya borç kaydının düşüldüğü, buna göre şirketten çıkışı yapılan bu miktar karşılığında şirket ortağı ...'nun şirkete borçlandırıldığı, dolayısıyla bedelin bir karşılığa bağlandığının anlaşıldığı, bankadan gelen havale dekontlarında açıklama kısmında herhangi bir ibarenin bulunmadığı, Yargıtay'ın yerleşik içtihatları uyarınca açıklama içermeyen havalelerin bir borcun ifası amacıyla yapıldığının kabulü gerekeceği gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine, şartları oluşmadığından davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, havale ödemesine dayanılarak açılan itiraz iptali davasında kural olarak ispat yükünün, alacaklı olduğunu iddia eden davacıda olduğu, somut olayda davacı tarafından havale belgesine dayanarak davalı hakkında ilamsız takip başlatıldığı, 6098 sayılı TBK'nun 555 vd.maddelerinde düzenlenmiş olan havalenin, hukuksal niteliği itibariyle bir ödeme vasıtası olduğu, başka bir anlatımla, havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine bulunduğu, bu yasal karinenin tersini (havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını) ileri süren havalecinin (muhil), bu iddiasını miktara göre yazılı delil ile kanıtlamakla yükümlü olduğu (Yargıtay HGK nun 2017/2137 Esas-2018/1860 Karar sayılı 6.12.2018 tarihli ilamı), icra takibi dayanağı havale dekontunda açıklama bulunmadığı, davacı tarafından havalenin taraflar arasında kurulması düşünülen ortaklık ilişkisi için gönderildiği bildirilmiş ise de bu konuda yazılı bir belge ve delil sunulmadığı, ilk derece mahkemesince havalenin bir borcun ifası amacı ile yapıldığının kabulü ile aksi ispatlanamadığından davanın reddine dair verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 31/10/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi