10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/14074 Karar No: 2016/4853 Karar Tarihi: 04.04.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/14074 Esas 2016/4853 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/14074 E. , 2016/4853 K. "İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne, davacının kendisine asaleten, çocukları S... ve C..."ya velayeten ölüm, dul ve yetim aylığına hak kazandığının tespitine, davalı kurumun yarattığı muarazanın giderilmesine, karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Mahkemelerce verilen hükümlerin Hukuk Muhakemeleri Yasası"nın 294 ve 297. maddelerinde tanımlanan unsurları taşıması ve “…taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi…” yönündeki hükümlerinin kararın yazımında dikkate alınması gerekli olup; Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, ölüm aylığının başlangıç tarihinin belirlenmemesi ve bu kapsamda infazda tereddüt oluşturacak şekilde, hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi kanunda yer almayan yetim aylığı tabiri ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Davacının, 25.03.2011 tarihli talebi ve dosya kapsamına göre, aylıkların başlangıç tarihinin de belirlenmesi gerekmekte olup, her kanunun, yürürlükte olduğu dönemde uygulanmasına dair genel ilke çerçevesinde 506 sayılı Yasa"nın 99. ve 5510 sayılı Yasaların 97. maddeleri gözetilmeli, davacının babasının ölüm tarihinde (25.08.1995) yürürlükte bulunan 506 sayılı Kanunun 99’uncu maddesinde belirlenen sürede istenmeyen gelir veya aylığın tümünün zamanaşımına uğrayacağı ve bu gerçekleştiğinde gelir veya aylığın yazılı talep tarihini takip eden aybaşından itibaren bağlanabileceği, başka bir deyişle, yazılı talep tarihinden önceki gelir veya aylıkların istenemeyeceğine dair düzenleme ve davacının 25.03.2011 tarihli talebi gözetilerek 5510 sayılı Kanunun 97/1’inci maddesindeki; her bir gelir veya aylık için beş yıllık zamanaşımı süresi ve gelir ve aylığın doğumundan itibaren beş yıl içinde istenmemesi halinde zamanaşımına uğrayacağına dair düzenlemeler dikkate alınarak,506 sayılı Kanunun 99’uncu maddesindeki “gelir ve aylıkların yazılı talep tarihinden itibaren başlayacağı”na ilişkin hükme paralel bir düzenleme yapılmamış olduğu için, anılan maddenin yürürlüğe girdiği tarih olan 01.10.2008 tarihi ve sonrasında doğan davacıya ait ölüm aylıkları yönünden tahsis talep tarihi olan 25.03.2011 tarihi itibariyle beş yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından, davacıya ve diğer hak sahiplerine 01.10.2008 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması gerekecektir. Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Hükmün birinci fıkrasının silinmesi ile yerine; “Davacıya ve çocuklarına 5510 sayılı Yasa"nın 32’nci maddesi kapsamında Kuruma başvuru tarihine göre 5510 sayılı Yasa"nın 97. maddesine göre 01.10.2008 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine” hükmünün yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.