17. Hukuk Dairesi 2019/4724 E. , 2020/5695 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı ... şirketine işyeri sigorta poliçesi ile sigortalı işyerinde 30/07/2013 tarihinde çıkan yangında oluşan hasarın karşılığı olan 83.893,00 TL ödemenin müvekkili tarafından dava dışı sigortalı şirkete yapıldığını, hasara neden olan yangından dolayı davalının sorumlu bulunduğunu belirterek 83.893,00 TL"nin ödeme tarihi olan 30/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan rücuan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu hasarın oluşmasına neden olan yangının başlamasına davalıya ait trafonun sebep olmadığını; ayrıca, binanın tavanında strafor denilen yanıcı maddenin bulunmasından dolayı yangının büyüdüğünü, yangının çıkış sebebinin tespit edilemediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, itfaiye yangın raporunda her ne kadar yangın çıkış sebebi tespit edilemediği bildirilmiş ise de yangının odak noktası olarak gösterilen trafo merkezinden alevli yangını başlatabilecek dava konusu trafo dışında başka bir etken olup olmadığına dair bilgi olmadığı, davacı ... şirketinin bilgisine müracaat ettiği bilirkişinin dava konusu "elektrik kaynaklı" yangının, riziko mahallindeki bodruma girişte sol tarafta 3 duvar arasında önü saç panel ve kapılar ile çevrili trafoda başladığı; birçok barada erime, kısa devre, ark gibi
iz ve emarelerinin görüldüğü; davalı kurumun, dava konusu trafoyu "Elektrik Kuvvetli Akım Yönetmeliği"ne" uygun olmayan yerde konuşlandırılması nedeniyle kusurlu bulunduğunun belirtildiği; 08/12/2014 tarihli teknik bilirkişi heyeti raporunda da dava konusu yangının trafodan veya trafo odasından başlamış olduğunun saptandığı bu nedenle davalı kurumun kusurlu olduğu ve dava dışı sigortalı şirkete yapılan ödemenin kadri maruf olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dava, işyeri sigorta poliçesi kapsamında ödenen bedelin yangın olayında kusurlu olduğu iddia olunan davalı kurumdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davacıya sigortalı işyerinde meydana gelen yangının davalının işletiminde bulunan trafodan kaynaklandığı iddiası ile sigortalı şirkete yaptığı hasar ödemesinin rücuan tahsili için davalı tarafa husumet yöneltmiş; davalı taraf ise, yangının başlamasına davalıya ait trafonun sebep olmadığını savunmuş; mahkeme ise, yangının davalının işletiminde bulunan trafodan kaynaklandığını ve davalının kusurlu olduğunu kabul ederek davanın kabulüne karar vermiştir.
Davacının sigortalısının işyerinde meydana gelen olaya müdahale eden İtfaiye Müdürlüğü tarafından 05/08/2013 tarihinde tanzim edilmiş olan yangın raporunda; dava konusu yangının "trafo merkezinde başladığı", "yüksek sıcaklık nedeniyle tavandaki strafor tipi malzemeleri eriterek genişlediği" ve "kapalı bulunan depoya sirayet ettiği" belirtilmiştir. Davalı kurumun teknik ekibi tarafından 31/07/2013 tarihinde yapılan inceleme sonucunda işbu dava konusu yangının trafo kaynaklı olmadığına dair bir tutanak düzenlenmiştir. Davacı ... şirketinin bilgisine müracaat ettiği yangın uzmanı bilirkişi tarafından riziko mahallinde 31/07/2013 tarihinde keşfen icra edilen inceleme sonucunda düzenlenen 08/10/2013 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu "elektrik kaynaklı" yangının, riziko mahallindeki bodruma girişte sol tarafta 3 duvar arasında önü sac panel ve kapılar ile çevrili trafoda başladığını; birçok barada erime, kısa devre, ark gibi iz ve emarelerinin görüldüğü; davalı kurumun, dava konusu trafoyu "Elektrik Kuvvetli Akım Yönetmeliği"ne" uygun olmayan yerde konuşlandırılması nedeniyle kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır.
Eldeki dosyadan alınan 08/12/2014 tarihli yangın uzmanı, makine mühendisi ve elektrik mühendisinden oluşan bilirkişi heyeti raporunda; 30/07/2013 tarihinde meydana
gelen davacı şirketin sigortalısının müsteciri bulunduğu marketin bodrum katında çıkan yangının trafodan veya trafo odasından başlamış olduğuna/olabileceğine ve ilaveten Yangın Sigortası Ekspertiz raporunda bodrum (depo) ve zemin katta bulunan tüm emtianın islenmek suretiyle hasarlanmış olduğunun; sütlük dolabı içinde bulunan donuk emtianın dolap içerisinde sirayet eden is ve asma tavan ve zemin ile raflardaki yoğun is tabakasının oluştuğunun belirtilmesi karşısında yangının bu bölgede başlama olasılığını da azalttığına dair tespitler yapıldığı görülmektedir. Eldeki dosyadan alınan 29/02/2016 tarihli gıda değer uzmanı, nakliyat ve sigorta uzmanı, mali müşavir ve inşaat mühendisinden oluşan bilirkişi heyeti raporunda; bağımsız eksperin tespit ettiği bedelin somut olayda ortaya çıkan ve telafisi icap eden gerçek zarar miktarını yansıttığından kadri marufuna uygun bulunduğu tespitine yer verilmiştir.
Eldeki dava ile aynı olaya (yangın) dayanan, trafonun kurulu bulunduğu Apartman Yönetimi tarafından ikame olunan İstanbul Anadolu 30. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/366 E. 2017/403 K. Sayılı dosyasında; ihtilafı çözümlemeye görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu yönünde karar verilmiş; dosyanın gönderildiği sulh hukuk mahkemesince de ihtilafı çözümlemeye görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu yönünde karşı görevsizlik kararı verilmiş; merci tayini için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Dava konusu aynı olay nedeni ile bahsi geçen bu dosyadan alınan 01.02.2016 tarihli inşaat mühendisi, elektrik mühendisi ve harita mühendisinden oluşan bilirkişi heyeti raporunda; "...trafoya ait kazanda bir patlama olsa idi, trafo kazanı dışa doğru açılmış/deforme olmuş olurdu, trafonun giriş-çıkış buşinglerinde çatlama veya yağ sızıntısı görülmesi gerekirdi. Trafo kazanı üzerinde bu bulguların olmaması trafoda herhangi bir arıza veya patlama olmadığını göstermektedir..." şeklinde tespitler yapılmış ve yangın sonrası çekilmiş fotoğraflardan hareketle “en yoğun zarar gören yer klimanın dış ünitesi, yangının başlangıç noktasının” burası olduğu belirtilmiş; bilirkişi heyetinin 29.09.2016 tarihli ek raporunda da; yangın çıkışı hususunda aynı tespitler yinelenmiştir.
Yukarıda ayrıntıları ile özetlendiği üzere; eldeki davada alınan bilirkişi raporları ile aynı olaya dayanan İstanbul Anadolu 30. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/366 E. 2017/403 K. Sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporları arasında yangının çıkış sebebi hususunda çelişkiler bulunmaktadır. Trafonun kurulu bulunduğu Apartman Yönetimi
tarafından ikame olunan dava konusu olay (yangın) ile eldeki dava konusu olayın (yangın) aynı olması, bu davada verilecek hükmün eldeki davayı da etkileyeceği, her iki dava arasındaki irtibat da gözetildiğinde eldeki davada, trafonun kurulu bulunduğu Apartman Yönetimi tarafından ikame olunan davanın sonucunun bekletici mesele yapılarak veya merci tayini sonucuna göre HMK hükümlerine göre davalıların birleştirmenin olup olmayacağı tartışılıp tüm maddi vakıaların da bu çerçevede değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre hüküm tesisi gerekirken eksik incelemeyle, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 15/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.