
Esas No: 2021/21707
Karar No: 2022/1779
Karar Tarihi: 09.02.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2021/21707 Esas 2022/1779 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, müştekinin ikamet ettiği binanın doğalgaz topraklama bakır kablolarını keserek çalmaya çalışırken yakalanmış ve hırsızlığa teşebbüs suçundan mahkum olmuştur. Ancak mala zarar verme suçundan da mahkumiyetine karar verilmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, benzer bir olayda verilen bir karara atıfta bulunarak, hırsızlık sırasında verilen zararın aynı zamanda mala zarar verme suçunu oluşturmadığına dikkat çekmiştir. Bu nedenle, mahkumiyet kararının bozulması talep edilmiştir. Ancak, sanığın karara usulüne uygun şekilde tebligat yapılmadığı ve kesinleşmediği tespit edilmiştir. Bu nedenle, kanun yararına bozma talebi reddedilmiştir. Kararda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 151/1 ve 168/2 maddelerine atıfta bulunulmuştur.
"İçtihat Metni"
Mala zarar verme suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 151/1, 168/2 maddeleri gereğince 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Ankara 34. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/02/2016 tarihli ve 2015/90 esas, 2016/95 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 12/07/2021 gün ve 94660652-105-06-1794-2021-KYB sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17/09/2021 gün ve 2021/94579 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Somut olayda, sanığın, müştekinin ikamet ettiği binanın doğalgaz topraklama bakır kablolarını keserek çalmaya çalışırken yakalanması şeklinde gerçekleşen olay neticesinde, sanığın hırsızlığa teşebbüs suçundan mahkumiyetinin yanı sıra mala zarar verme suçundan da mahkumiyetine karar verilmiş ise de;
Dosya kapsamına göre; sanığın, müştekinin ikamet ettiği binaya ait bakır kabloları hırsızlamak amacıyla kabloları keserek zarar verdiğinin anlaşıldığı olayda, benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 15/05/2019 tarihli ve 2018/14083 esas, 2019/8226 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan malın çalınması sırasında verilen zararın aynı zamanda mala zarar verme suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Karar duruşmasında Sincan L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılan sanık ...’ın yokluğunda verilen 01.02.2016 tarihli hükmün yasa yolu bildiriminde CMK'nın 263'ncü maddesine göre “bulunduğu cezaevi aracılığıyla vereceği dilekçe ile kararı temyiz edebileceğinin belirtilmemesi” ve kararın 11/02/2016 tarihinde cezaevinde bulunan sanığa 5271 sayılı CMK'nın 35/son maddesi uyarınca kendisine okunup anlatılmadan tebliğ edilmesi nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu ve bu nedenlerle kararın kesinleşmediği belirlenmekle; kesinleşmemiş kararlara karşı kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, Ankara 34. Asliye Ceza Mahkemesinin 01.02.2016 tarihli kararının sanık ...’a usule uygun olarak (sanığın cezaevinde olması halinde, cezaevindeki sanığa CMK 263 ve 35/son maddelerine göre tebliği, aksi halde son ifadesinde bildirdiği son bilinen adresine kararın tebliği, bu adrese de tebliğ yapılamaması halinde güncel mernis adresine tebliğ yapılmak suretiyle) tebliğ edilip, kesinleştirildikten sonra yeniden kanun yararına bozma isteminde bulunulması mümkün olup, (ANKARA) 34. Asliye Ceza Mahkemesinin henüz kesinleşmeyen 01.02.2016 tarihli ve 2015/90 E., 2016/95 K. sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 09/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.