4. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/4090 Karar No: 2020/1759 Karar Tarihi: 09.06.2020
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/4090 Esas 2020/1759 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davanın konusu kasten öldürme nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemidir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 471. maddesine göre, özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkumiyet sebebiyle kısıtlı olan kişinin vesayet hali hapis cezasının bitimiyle kendiliğinden ortadan kalkacaktır. UYAP kayıtlarına göre davalıların arasındaki biri olan ve karar tarihinden önce cezaevinden çıkan kişinin vesayeti sona ermiştir. Bu nedenle, mahkemece gerekçeli kararın davalı asıla bizzat tebliği gerekmektedir. Ancak, vesayet yasa gereği kendiliğinden sona ermesine rağmen vasisi olarak tebliğ yapılması usul ve yasaya uygun değildir. Bu nedenle, davalı asıla tebligat yapıp temyiz süresi beklenildikten sonra dosyanın geri çevrilmesi gerekmektedir. Kanun maddeleri olarak Türk Medeni Kanunu’nun 471. maddesi özetlenmiştir.
4. Hukuk Dairesi 2018/4090 E. , 2020/1759 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 20/12/2010 gününde verilen dilekçe ile kasten öldürme nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/12/2014 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ... ve ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 471. maddesinde, özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkumiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayetin, hapis halinin sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkacağı düzenlenmiştir. Madde gerekçesinde de; özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkumiyet sebebine dayanan kısıtlılık halinin, kişinin hapis halinin sona ermesiyle yani cezasını çekmek veya şartlı salıverilme yoluyla cezaevinden çıkmasıyla birlikte kendiliğinden kalkacağı öngörülmüştür. UYAP kayıtlarından; davalılardan ...’ın karar tarihinden önce 13/02/2014 tarihinde cezaevinden çıkmasıyla vesayetin sona erdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece gerekçeli kararın bizzat davalı asıla tebliğ edilmesi gerekirken, vesayet yasa gereği kendiliğinden sona erdiği halde 19/01/2015 tarihinde vasisi olarak ...’a tebliğ edilmesi usul ve yasaya uygun olmadığından, usulüne uygun şekilde davalı asıl ...’a tebligat yapılıp temyiz süresi beklenildikten sonra tekrar gönderilmek üzere dosyanın geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan şekilde işlem yapılıp, eksiklikler tamamlandıktan sonra, temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay"a yeniden gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 09/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.