17. Hukuk Dairesi 2014/13792 E. , 2016/7332 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın yetki yönünden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı ..."ın maliki, davalı ..."in sürücüsü olduğu, davalı ... AŞ"ye zmms ile sigortalı aracın davacıların murisi yaya ..."ya çarpması sonucunda meydana gelen kazada muris ..."nın vefat ettiğini belirterek fazlaya ilşkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş .... ve beş çocuğu için toplam 5.000 TL. destekten yoksunluk tazminatı ve toplam 120.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/03/2013 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; davaya konu... plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olduğunu, davacıların tazminat talebi üzerine müvekkil şirket tarafından açılan hasar dosyasında uzman aktüerlerce hazırlanan rapora istinaden 14/05/2013 tarihinde 35.725,61 TL tazminatın davacılara ödendiğini, poliçe limiti
üzerindeki zararlarda müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, Karayolları Trafik Kanununun 86 md. gereğince araç işletenin ve sürücüsünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının da tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmadığı, avans faizi talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının iddialarını kabul etmemekte birlikte hükmedilmesi gereken faizin yasal faiz olduğu belirtilerek davanın reddini savunmuştur.
Davalılardan ... ve ... vekili; davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, HMK 7.maddesi gereğince davalının birden fazla olması halinde ortak yetkiyi taşıyan kazanın maydana geldiği yer mahkmesi de olan Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bir kısım davalılar tarafından yasal süresi içerisinde yetki itirazında bulunulduğu, HMK 7.maddeye göre ortak yetkili mahkemenin kesin yetkili olduğu gerekçesiyle HMK 114/ç"ye göre davanın usulden reddine ve Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK."nin genel yetkiyi düzenleyen 6.maddesininin 1. fıkrasına göre; "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. "7. maddesinde de," davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır. Birden fazla davalının bulunduğu hâllerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir." denilmektedir. Yine aynı Yasa"nın 16. maddesinde ise, "Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir." hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 110. Maddesinde ise "Motorlu araç kazalarından
dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir." ifadesine yer verilmiştir.
HMK 16. madde hükmü, HUMK.’daki düzenlemeye oranla daha genişletilmiş ve ayrıntılandırılmıştır. Ancak, HMK."nda kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup, haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki olmayıp, bir seçimlik yetkidir. ” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu,27.05.2015 tarih, ESAS NO: 2013/11-2359,KARAR NO: 2015/1443)
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, dava trafik kazasından kaynaklanmakta olup, trafik kazası netice itibari ile bir haksız fiildir. Davaya konu trafik kazası ..../...."de meydana gelmiştir. Davalı ... şirketinin yerleşim yeri ...., diğer davalıların yerleşim yeri ...../....., davacıların yerleşim yeri ise....."dir.
Davacı taraf HMK 7.maddesi gereğince seçimlik hakkını kullanarak davalı ... şirketinin ikametgahı mahkemesinde dava açmıştır. Bu durumda mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 15.6.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.