Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında B. Köyü çalışma alanında bulunan 1972 parsel sayılı 388 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle Hüseyin oğlu Mestan Ceylan ve 1977 parsel sayılı 396 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle Hüseyin oğlu İbrahim adına tespit ve 27.7.1965 tarihinde tescil edilmiştir. Davacılar İbrahim mirasçıları vekili, 04.10.2013 tarihli dava dilekçesi ile kadastro sırasında davacıların miras bırakanı olan İbrahim zeminde kullandığı 1972 parsel sayılı taşınmazın davalılarla ortak miras bırakan Mestan Ceylan adına, Mestan zeminde kullandığı 1977 parsel sayılı taşınmazın da davacıların miras bırakanı İbrahim Ceylan adına karıştırılarak ters yazıldığını bildirerek, bu karışıklığın giderilmesi için tapu kayıtlarının karşılıklı olarak iptali ve doğru şekilde tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın Kadastro kanunu"nun 12/3. fıkrasında öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, 09.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.