Esas No: 2021/18217
Karar No: 2022/1577
Karar Tarihi: 03.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/18217 Esas 2022/1577 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/18217 E. , 2022/1577 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...Ş. aleyhine 21/05/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 22/10/2020 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalı şirket tarafından devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazda izinsiz olarak taş ocağı faaliyetinde bulunulduğunu, idare tarafından hazırlanan 05/07/2007 tarihli tutanak ile 2000-2004 yılları arasında davalı şirketin aldığı malzeme miktarının 640.000 m3 olarak tespit edildiğini belirterek alınan malzeme bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini beyan ederek dava dışı ruhsat sahibi ... ile imzalanan rödovans sözleşmesi uyarınca dava konusu yerde faaliyette bulundulduğunu ve izinsiz malzeme alımının söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davacı vekili tarafından davalı şirketin dava konusu arazide izinsiz olarak taş ocağı faaliyetinde bulunulduğu ve bu haksız faaliyet nedeni ile 2000-2004 yılları arasında 640.000 m3 malzeme alındığı, bu malzeme değerinin 3.980.000,00 TL olduğu, bedelin 2.733.350,00 TL'lik kısmının davalı şirketin eyleminden kaynaklandığı belirtilerek uğranılan zararın tazmini istenmiş ise de usul ve yasaya, dosya kapsamına uygun bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davacı tarafından talep edilen haksız malzeme alınmasının bilimsel olarak miktar itibari ile tespit edilmesinin mümkün olmadığı, davaya dayanak malzeme bedeline ilişkin takdir komisyonu tarafından yapılan hesaplamanın afaki kaldığı, talep edilen tazminatın hükme esas alınabilir nitelikte tereddüte mahal vermeyecek şekilde ispatının mümkün olmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dosya içeriğinden; S:5763 sayılı ruhsat sahasında ruhsat sahibi ... ile davalı şirket arasında 14/06/2012 tarihli rödavans sözleşmesinin imzalandığı, davalı şirketin dava dışı ... ile yapmış olduğu rödavans sözleşmesi ile madencilik faaliyetinde bulunduğu, davacı ... ile davalı şirket arasında bir sözleşme ilişkisinin
bulunmadığı, davacı tarafından hazineye ait alanda davalı tarafından haklı sebebe dayanmaksızın malzeme alımı ve üretimi söz konusu olduğu, 3213 Sayılı Madencilik Kanunu'na istinaden maden çıkartmak için alınan ruhsat kullanılmak suretiyle arazinin taş ocağı olarak işletildiği, böylelikle izinsiz ve yetkisiz bir biçimde taş ocağı faaliyetinde bulunulduğu, haksız yere çıkarılan maden bedelinin istendiği ve dava dışı ... ile ruhsat ilişkisi bulunan Hazine'nin bu ilişkiden dolayı rödevans sözleşmesi yapan davalının faaliyetlerinin yasal sınırları aşması dolayısıyla haksız yere çıkarıldığı tespit edilen malzeme
bedelininin talep edildiği, mahkemece 09/03/2020 tarihli bilirkişi heyetinden alınan raporda; dava dışı ruhsat sahibi tarafından Mülga Maden İşleri Genel Müdürlüğüne verilen 2002 yılı faaliyet bilgi formunda üretimi yapan kişiler kısmında davalı ... Taş Ürünleri San. A.Ş. ve dava dışı şirketin gösterildiği, iki farklı rödavansçının ne zaman ne kadar üretim yaptığı ile ilgili net bir bilgi yer almamakla birlikte 2002 yılında toplam 781.002 ton üretim ve satışın yapıldığının beyan edildiği, davalı şirket ile yapılan rödavans sözleşmesinin uygun bulunduğunun bildirildiği tarihin 19/09/2002 olduğu ve Eylül ayından itibaren ne kadar üretim yapıldığı ve ne kadarının rödavansçı tarafından gerçekleştirildiğinin tespitinin mümkün olmadığı, ruhsat sahibi tarafından 2002 yılı için İdare'ye verilen faaliyet bilgi formunda rödavansçının imzasının bile bulunmadığı, 2003 yılı için İdare'ye verilen faaliyet bilgi formunda 611.918 ton üretim ve satışın yapıldığının beyan edildiği ve yine faaliyet bilgi formunda rödavansçının imzasının bulunmadığı, 2004 yılı faaliyet bilgi formunda ise 444.738 ton üretim ve satışın yapıldığının beyan edildiği ve yine faaliyet bilgi formunda rödavansçının imzasının bulunmadığı, söz konusu ruhsat sahası ile ilgili olarak rödavansçı olarak faaliyette bulunan davalının o yıllarda ne kadar üretim yaptığı ile ilgili net bir değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı, ilgili yılların değerlendirilmesi neticesinde yıllık ortalama 612.553 ton üretim yapıldığı, ilk işletme ruhsat aşamasında söz konusu alana ait topografik ham dataların verilmemesi, faaliyet bilgi formlarına istinaden ilgili yıllara ait son durumu gösterir imalat haritasının verilmemesi, arazinin ilk durumunun ne olduğunun bilinmemesi, bahsi geçen yıllarda özellikle 2002-2004 yıllarında ne kadar üretimin rödavansçı tarafından yapıldığının net bilinmemesi, 2002-2004 yılları arasında rödavansçı tarafından herhangi bir üretim faaliyet beyanının (faaliyet bilgi formlarında herhangi bir imzasının bulunmaması) olmaması sebebiyle net bir değerlendirmenin yapılmasının imkansız olduğu, Malzeme Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen rakamlarda herhangi bir bilimsel dayanağın olmadığı ve dava konusu alanda dava konusu süreler arasında üretilen madenin tespitinin yapılmasının bilimsel olarak mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Haksız eyleme dayalı tazminat davalarında olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Yasası'nın 42/1. maddesi uyarınca ve genel ilke olarak zararın varlığını kanıtlama yükü davacıya aittir. Zararın gerçek tutarını kanıtlamanın olanaksız olduğu durumlarda Borçlar Yasası'nın 42/2. maddesi yargıca tanınan adalete uygun olarak zarar tutarını belirleme görevi ayrık bir düzenleme olup özel niteliği nedeniyle zararın belirlenmesinin olanaksız olması ya da gerekli kanıtların bulunmaması veya davacıdan kanıt getirmesinin istenememesi koşullarıyla sınırlıdır.
Somut olayda dava konusu sahada davalı şirketin, dava dışı şirket ile imzalanan rödavans sözleşmesi uyarınca faaliyette bulunduğu ve davacı Hazine ile davalı arasında sözleşme ilişkisinin bulunmadığı sabittir. Bilirkişi Kurul Raporunda; ilk işletme ruhsat aşamasında söz konusu alana ait topografik ham dataların verilmemesi, faaliyet bilgi
formlarına istinaden ilgili yıllara ait son durumu gösterir imalat haritasının verilmemesi, arazinin ilk durumunun ne olduğunun bilinmemesi 2002-2004 yılları arasında rödavansçı tarafından herhangi bir üretim faaliyet beyanının olmaması nedeniyle dava konusu alanda üretilen madenin tespitinin yapılmasının mümkün olmadığı bildirilmiştir. Bu durumda; Borçlar Yasası'nın 42. maddesi gözetilerek davalı şirketin yaptığı sözleşme ve dosya arasında bulunan diğer deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle zarar kapsamı belirlenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Yerel mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle istemin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 03/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.