Esas No: 2021/7980
Karar No: 2022/1549
Karar Tarihi: 03.02.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/7980 Esas 2022/1549 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/7980 E. , 2022/1549 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nce davanın kısmen kabulüne dair karara karşı davacı vekili ve davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 11/11/2017 tarih, 2017/İHK-4528 sayılı davalı vekilinin itirazının reddine, davacı vekilinin itirazının kabulü ile itiraza konu kararın kaldırılmasına yeniden hüküm kurulmasına davanın kabulüne, dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, müvekkilinin murisinin 29/08/2016 tarihinde davalı tarafından sigortalanan motosiklette yolcu olduğu esnada çift taraflı trafik kazası neticesinde vefat ettiğini belirterek HMK 107. maddesine göre belirsiz alacak istemli 16.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden değişen oranlarda avans faizi ile davalıdan tahsili isteminde bulunmuş, 03/07/2017 tarihli dilekçesi ile 50.505,00 TL olarak talebini artırmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kısmen kabulü ile 36.207,00 TL’nin 21/03/2017 tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, davacı vekili ve davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince, davalı vekilinin itirazının reddine, davacı vekilinin itirazının kabulü ile kararın kaldırılmasına başvurunun kabulü ile 50.050,00 TL’nin faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyet kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası neticesinde vefat sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu'nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde BK.nun 44.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Somut olayda; motosiklette yolcu konumunda olan desteğin kaza tespit tutanağına göre kask takılı olup olmama durumunun 4 nolu kodla belirsiz olarak tespit edildiği, ölüm raporuna göre; desteğin künt kafa ve genel vücut travmasına bağlı öldüğü belirlenmiştir.
Bu durumda İtiraz Hakem Heyeti'nce; müterafik kusur indirimi yapılarak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu husus tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kabule göre, Sigortacılık Kanunu 30/17 maddesi ile 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikin 16/13 maddesinde "Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikin 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 03/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.