8. Hukuk Dairesi 2011/3865 E. , 2012/748 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine, ... ve dahili davalı ... aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Sincan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 11.03.2011 gün ve 617/97 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılar hazine vekili ile ... vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak 29, 30 ve 1886 parsel arasında kalan ve kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan yaklaşık 22500 m2 yerin vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar Hazine vekili, ... vekili ile ... vekili, kazanma süresi ve koşullarının davacı lehine gerçekleşmediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, teknik bilirkişi raporunda gösterilen 18462.58 m2 yüzölçüme sahip taşınmaz bölümünün davacı adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hükmün kabule ilişkin bölümü davalılar Hazine vekili ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17.maddeleri uyarınca tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz bölümü 1966 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında dere yatağı niteliğinde tespit dışı bırakılan yerlerdendir. Mahkemece kazanma koşullarının gerçekleştiği görüşünden hareketle davanın kabulüne karar verilmiş ise de uygulanan 1991 ve 2007 yılına ait hava fotoğrafları taşınmazın niteliğini belirlemekten uzak olduğu gibi yapılan araştırma ve inceleme de yeterli değildir.
Dava konusu taşınmaz, kadastro çalışmaları sırasında dere yatağı olarak tespit dışı bırakılmıştır. Böyle bir yerin emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesini müteakip, kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi suretiyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17.maddeleri hükümlerine göre kazanılması mümkündür.
Bir arazinin kullanım süresi ve niteliği ile üzerinde imar, ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olup hava fotoğraflarının dava tarihinden geriye doğru 20-25 yıl öncesine ait en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için dava tarihine göre 20–25 yıl öncesine ait (1980-1988 yılları arası) stereoskopik hava fotoğraflarının Harita Genel Komutalığından tarihleri ayrıca ve açıkça yazılmak suretiyle istenilmesi ve stereoskopla incelenmesi gerekir. Stereoskopik çift hava fotoğrafının stereoskop altında incelenmesi halinde, arazinin üç boyutlu olarak görülmesi, sınırlarının açıkça belirlenmesi ve bu amaçla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tespitinin yapılabilmesi mümkündür. Mahkemece uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için uygun hava fotoğraflarından gereği gibi yararlanılmamış, tescil konusu taşınmazın çevresinde bulunan 26, 29, 30, 384, 1461, 1464 ve 1886 parsellere ait tapu kayıtları, kadastro tutanakları ile dayanak 19.03.1963 tarih 37 ve 38 sayılı tapu kayıtları, varsa Toprak Tevzi Komisyonu çalışmalarına ilişkin harita ve belirtme tutanakları ile 29 ve 30 parsellere ait hüküm dosyaları getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde gözönünde tutulmamış, hükme esas alınan krokilerinin tescil konusu taşınmaz yönünü ne gösterdiği üzerinde durulmamıştır.
Mahkemece, taşınmazın çevresinde bulunan parsellere ait tapu kayıtları, kadastro tutanakları ile dayanak tapu kaydı ve hüküm dosyalarının bulundukları yerlerden eksiksiz olarak getirtilmesi, ziraat mühendisi, kadastro fen elemanı, jeodezi veya fotoğrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle dava tarihine göre 20–25 yıl öncesine ait iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle uzman bilirkişiler aracılığıyla taşınmaz başında uygulanması, taşınmazın niteliği ve kullanım süresinin ne zaman başlandığının belirlenmesine çalışılması, tanık ve bilirkişi sözlerinin bilimsel esaslara göre hazırlanan uzman bilirkişi kurulu raporlarıyla denetlenmesi, taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihinin duraksamaya yol açmayacak şekilde ayrı ayrı belirlenmesi, ondan sonra iddia ve savunma çerçevesinde değerlendirilme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davalı Hazine vekili ile ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün kabule ilişkin bölümünün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 594,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına iadesine 13.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.