11. Ceza Dairesi 2019/11297 E. , 2020/3544 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühür Bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yüklenen suçtan doğrudan doğruya zarar gören ve dosya içerisinde mevcut 02.09.2015 havale tarihli dilekçe ile katılma talebinde bulunan, ancak katılma talebiyle ilgili herhangi bir karar verilmeyen müşteki kurum vekilinin katılma talebinin CMK"nin 237/2. maddesi uyarınca kabulü ile sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 01.04.2011 tarihinden, hükmün açıklanmasına sebep olan ikinci suçun işlendiği 13.10.2014 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
1- 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesinin 11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir.” şeklinde düzenlemeye göre; cezanın kısmen infazı, ertelenmesi veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar verilebilmesinin, ancak yükümlülüklerini yerine getiremeyen sanıklar yönünden mümkün olduğu; mühür bozma suçundan yargılandığı davada hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın, denetim süresi içinde yeniden suç işlemesi nedeniyle açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması ile yetinilmesi gerektiği ve hükmolunan cezanın seçenek yaptırımlara çevrilemeyeceği gözetilmeden, sanığın cezasının adli para cezasına çevrilmesi,
2- 1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, sanık hakkında mahkumiyet hükümleri verildiği halde kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanun‘un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nm 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, hükmün açıklanmasının şartları oluşmadığına dair ön sorun yönünden Üye ..."ın karşı oyu ve oy çokluğu ile esas yönünden ise oy birliğiyle 25.06.2020 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY
Dairemizin 25/06/2020 tarih, 2019/11297 Esas, 2020/3544 Karar sayılı çoğunluk görüşüne aşağıdaki sebeplerden katılmıyorum.
Sanığın, 5237 sayılı TCK’nin 206/1, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince 3.600 TL Adli Para Cezasına dair, 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanması suretiyle kurulan Gaziosmanpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 17/09/2019 tarih 2015/934 Esas, 2014/490 Karar sayılı kararı usul ve yasaya aykırıdır.
Sanık hakkında aynı mahkemece 02/02/2011 tarih 2009/751 Es., 2011/84 Kr. sayıyla verilen hükmün CMK’nin 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşılmaktadır.
Deneme devresi içinde sanık hakkında Gaziosmanpaşa 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 02/05/2015 tarih 2014/445 Esas, 2015/376 Karar sayı ile TCK’nin 125/1, 43/1, 29, 62, 52. maddeleri uyarınca doğrudan 1.320 TL APC ile cezalandırılmasına ilişkin kesin olarak verilen hükme istinaden ilgili mahkemesine ihbarda bulunulduğu görülmüştür.
Kesin olarak verilen hükümlerin olağan yargı yolu içinde temyiz incelenmesine konu edilmesi mümkün değildir. Ancak şartların varlığı halinde kanun yararına bozma suretiyle hukuka aykırılığın giderilmesi mümkündür. Dolayısıyla etkin bir yargısal denetime tabi olmayan kesin hükümlerin hükmün açıklanmasına dayanak alınması mümkün değildir. Bu durum iç hukukumuzun bir parçası olan İnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Avrupa Sözleşmesinin 6/2. maddesinde güvence altına alınan Masumiyet Karinesinin ihlali niteliğindedir.
Bu sebeplerle anılan mahkeme kararının öncelikle hükmün açıklanma koşullarının bulunmadığı sebebi ile bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun (hükmün açıklanma koşullarının oluştuğu yönündeki) görüşüne katılmıyorum. 25.06.2020