İcrai davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2015/10159 Esas 2019/5041 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/10159
Karar No: 2019/5041
Karar Tarihi: 07.05.2019

İcrai davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2015/10159 Esas 2019/5041 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık avukatın, müvekkilinin işe iadesi için gerekli başvuruyu yapmadığı gerekçesiyle, ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan mahkum edildiği belirtiliyor. Ancak mahkemenin sanık ile katılan arasında avukatlık sözleşmesi yapılmış mı, sözleşmede konuyla ilgili hüküm var mı gibi hususları inceleyip karara bağlamadığı vurgulanarak, eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle hüküm kurulduğu sonucuna varılmış. Bu nedenle, hükmün bozulması kararlaştırılmıştır.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 53/1-e: Hak ve yetkileri kötüye kullanmak
- TCK madde 53/5: Hak yoksunluğuna karar verilmesi
- 4857 sayılı İş Kanunu madde 21/5: Kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorunlu olunması ve bu süre içinde başvuruda bulunulmaması durumunda işverenin sadece fesih hukuki sonuçları ile sorumlu tutulması.
- 1136 sayılı Avukatlık Kanunu madde 171: Avukatın üzerine aldığı işi kanun hükümlerine göre ve yazılı sözleşme olmasa bile sonuna kadar takip etmesi gerektiği
- Avukatlık Kanunu madde 173: Sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, kararlaştırılan avukatlık ücretinin, yalnızca avukatın üzerine almış olduğu işin karşılığı olduğu ve mukabil dava, bağlantı ve ilişki bulunsa bile başka dava ve icra kovuşturmaları veya her türlü hukuki yardımların ayrı ücrete tabi olduğu.
5. Ceza Dairesi         2015/10159 E.  ,  2019/5041 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma
    HÜKÜM : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    İddianamede ve son soruşturmanın açılması kararında ""... ..."ın,... Baro Başkanlığı"na kayıtlı olarak.... sicil no ile avukatlık görevini ifa ettiği, 4857 sayılı İş Kanununun 21. maddesinde; "İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur." şeklinde düzenleme bulunduğunu bildiği hâlde, davacı müşteki vekili sıfatıyla takip ettiği ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/278 esasına kayden görülen dava sonunda verilen 20/10/2009 tarih ve 2009/443 sayılı müvekkili ..."in işe iadesine dair verilen ilamın Yargıtay tarafından onanarak 02/12/2011 tarihinde kendisine tebliğ edilmesine rağmen, on günlük süre içerisinde müvekkilinin işe iadesi için davalı kuruma başvuruda bulunmaması veya şikâyetçiyi bu hususta bilgilendirmemesi nedeniyle müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet verdiği..."" şeklinde iddia ve mahkemece sübutu edilen somut olayda; sanığın aşamalardaki, katılana söz konusu başvuruyu kendisinin de yapabileceğini söylediğine ilişkin savunması ile 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 171. maddesinde ""Avukat, üzerine aldığı işi kanun hükümlerine göre ve yazılı sözleşme olmasa bile sonuna kadar takip eder."", 173. maddesinde ""Sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, kararlaştırılan avukatlık ücreti yalnızca avukatın üzerine almış olduğu işin karşılığı olup, mukabil dava, bağlantı ve ilişki bulunsa bile başka dava ve icra kovuşturmaları veya her türlü hukuki yardımlar ayrı ücrete tabidir."", 4857 sayılı Kanunun 21/5. maddesinde ""İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre

    içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur."" biçiminde yer alan düzenlemeler karşısında; sanık Avukat ile katılan arasında bir avukatlık (vekalet) sözleşmesi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise kapsamının ne olduğu, sözleşmede dava sonrasındaki işe iade işlemlerinin yerine getirilmesi konusunda da hukuki yardımda bulunulup bulunulmayacağına dair hüküm olup olmadığı hususları belirlenip, neticesine göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    Kabule göre de;
    Suçu TCK"nın 53/1-e maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık ve müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 07/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    M/B

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.