Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2019/6
Karar No: 2019/214

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2019/6 Esas 2019/214 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2019/6 E.  ,  2019/214 K.

    "İçtihat Metni"


    Kararı Veren
    Yargıtay Dairesi : 4. Ceza Dairesi
    Mahkemesi :Asliye Ceza
    Sayısı : 247-369

    Silahla tehdit suçundan sanık ...’in, kasten yaralama suçundan ise sanık ...’ın TCK’nın 25 ve CMK’nın 223/2-d maddeleri uyarınca beraatlerine ilişkin Karataş Asliye Ceza Mahkemesince verilen 15.11.2017 tarihli ve 247-369 sayılı hükümlerin, sanıklar müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine vekâlet ücretiyle sınırlı olarak inceleyen Yüksek 4. Ceza Dairesince 03.07.2018 tarih ve 2798-13094 sayı ile; vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiş,
    Daire üyeleri E. S. Yalçın Ertuğrul ve N. Altunok;
    "Dairemizin 16.04.2015 tarihli ilamı ile sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanuna aykırılık eylemi nedeniyle verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar hakkındaki temyiz istemi bakımından karar verilmesine yer olmadığına, sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanuna aykırılık eylemine ilişkin hükmün onanmasına ve yaralama suçlarına ilişkin hükümler bakımından temyiz isteminin reddine karar verildiği, sanık ... hakkında tehdit suçundan sanık ... hakkında yaralama suçundan kurulan hükümlerin ise bozulmasına karar verilmesi üzerine yapılan yargılamada bu suçlar nedeniyle sanıklar hakkında beraat kararı verilmesi karşısında;
    Yargılandıkları aynı davada mahkûmiyet kararları da verilmiş olduğu anlaşıldığından sanıklar müdafisi tarafından sunulan avukatlık hizmetinin bir bütün olarak nitelendirilmesi gerektiği" görüşüyle karşı oy kullanmışlardır.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 29.08.2018 tarih ve 12359 sayı ile;
    " Sanıklardan ... hakkında bu dosyada yargılandığı 6136 sayılı yasaya muhalefet suçlamasından aynı mahkemenin 28.09.2011 tarih ve 2011/264 karar sayılı kararı ile mahkûmiyet hükmü tesis edilmiştir. Ve bu hüküm kesinleşmiştir.
    Sanıklardan ... hakkında bu dosyada yargılandığı 6136 sayılı yasaya muhalefet ve yaralama suçlarından aynı mahkemenin 28.09.2011 tarih ve 2011/264 karar sayılı kararı ile mahkûmiyet hükmü tesis edilmiştir. Ve bu hüküm kesinleşmiştir.
    Vekâlet talebine ilişkin sanıklar vekilinin temyiz istemi, Yerel Mahkemenin adı geçen sanıklar hakkında önceki mahkûmiyet hükmünün bozulan kısmına dair yeniden yaptığı yargılamada tesis ettiği beraat hükümlerine dayanmaktadır.
    Yargılama bir bütündür. Bir sanık birden fazla suçtan yargılanıyor ise, suçlardan bir tanesinden dahi mahkûm edildiğinde, beraat ettiği diğer suçlara ilişkin vekalet ücretine hak kazanamayacağı" düşüncesiyle itiraz yoluna başvurmuştur.
    CMK"nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 4. Ceza Dairesince 28.11.2018 tarih ve 5161-20681 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Sanıklar ...., ..... hakkındaki hükümler temyiz edilmeksizin kesinleşmiş, sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanun"a muhalefet suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının itiraz yoluna tabi olması nedeniyle bu karara yönelik temyiz istemi hakkında Özel Dairece karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, sanık ... hakkında şikâyetçiler..... ve Mehmet Tuğrul Öztürk"e yönelik kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz istemi reddedilmiş ve sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanun"a muhalefet suçundan verilen mahkûmiyet hükmü onanmış, sanık ..... hakkında aynı suçtan verilen mahkûmiyet hükmü ise düzeltilerek onanmış olup, itirazın kapsamına göre inceleme sanık ... hakkında silahla tehdit, sanık ... hakkında ise kasten yaralama suçundan verilen hükümlerle sınırlı olarak yapılmıştır.
    Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; aynı dosyada yapılan yargılamalar sonucunda, sanıkların bir kısım suçlardan mahkûmiyetlerine ve/veya haklarındaki hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına, bir kısım suçlar yönünden beraatlerine karar verilmesi durumunda, beraat hükümlerinden dolayı kendilerini vekil ile temsil ettiren sanıklar yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceğinin belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Karataş Cumhuriyet Başsavcılığının 22.03.2010 tarih ve 133-71 sayılı iddianamesi ile; sanık ...’ın mağdurlar.....’a yönelik kasten yaralama suçları nedeniyle TCK’nın 86/1-3-e, mağdurlar.....ve .....’a yönelik kasten yaralama suçları nedeniyle aynı Kanun’un 86/2-3-e ve 6136 sayılı Kanun’un 13/1, sanık ...’in ise TCK’nın 106/2, 43/2-1 ve 6136 sayılı Kanun’un 13/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı,
    Karataş Asliye Ceza Mahkemesince 28.09.2011 tarih ve 85-264 sayı ile; sanık ...’ın ruhsatsız ateşli silah bulundurma suçundan 6136 sayılı Kanun’un 13/1 ile TCK’nın 62, 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca 6.000 TL ve 375 TL adli para cezasıyla, sanığın mağdurlar.....ve ...’a yönelik kasten yaralama suçlarından TCK’nın 86/2, 86/3-e, 62 ve 52/2 maddeleri uyarınca iki kez 3.000 TL adli para cezasıyla, mağdurlar ....ve .....’a yönelik kasten yaralama suçlarından TCK’nın 86/1, 86/3-e, 62 ve 53 maddeleri uyarınca iki kez 2 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna, sanık ... hakkında ise ruhsatsız ateşli silah bulundurma suçundan 6136 sayılı Kanun’un 13/1 ile TCK’nın 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve CMK’nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, silahla tehdit suçundan ise TCK’nın 106/2-a, 43/2, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verildiği, hükümlerin sanıklar ve sanıklar müdafisi tarafından temyiz edildiği,
    Yargıtay 4. Ceza Dairesince 16.04.2015 tarih ve 35381-27235 sayı ile; sanık ... hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının itiraza tabi olması nedeniyle temyiz isteği hususunda karar verilmesine yer olmadığına, sanık ... hakkında mağdurlar ... ....."a yönelik yaralama suçundan verilen hükümlerin kesin olması nedeniyle temyiz isteğinin reddine, sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün onanmasına, sanık ... hakkında silahla tehdit ve sanık ... hakkında mağdurlar ....."a yönelik yaralama suçlarından kurulan hükümlerin ise sanıkların eylemleri bakımından olayın gelişimi doğrultusunda TCK’nın 25 veya 27/2 ya da 29. maddesinin tartışılması gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verildiği,
    Bozma üzerine dosyayı ele alan Karataş Asliye Ceza Mahkemesince 15.11.2017 tarih ve 247-369 sayı ile; sanık ... hakkında silahla tehdit ve sanık ... hakkında mağdurlar.....a yönelik yaralama suçlarından TCK’nın 25. maddesinin ilk fıkrası doğrultusunda olayda, hukuka uygunluk nedeni bulunduğundan bahisle beraat kararı verildiği, kararın sanıklar müdafisi tarafından vekâlet ücreti istemiyle temyiz edildiği,
    Anlaşılmaktadır.
    5271 sayılı CMK"nın "Yargılama giderleri" başlıklı 324. maddesi; "(1) Harçlar ve tarifesine göre ödenmesi gereken avukatlık ücretleri ile soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hazinesinden yapılan her türlü harcamalar ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama giderleridir.
    (2) Hüküm ve kararda yargılama giderlerinin kimlere yükletileceği gösterilir..." şeklinde düzenlenerek, avukatlık ücretlerinin yargılama giderleri kapsamında olduğu açıkça belirtilmiştir.
    Konuyla ilgili 26.05.1935 tarihli ve 111-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; "Ceza davalarındaki yargılama giderlerinin hükmün tamamlayıcı bir parçası olduğu," sonucuna ulaşılmıştır.
    1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesi uyarınca Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanıp 02.01.2017 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren ve karar tarihinde uygulanması gereken 2017 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 14/4. maddesinde ise; "Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir." şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.
    Kanuni düzenlemeler ve içtihadı birleştirme kararı ışığında, hükmün tamamlayıcı parçası olan yargılama giderlerinin hüküm ve kararlarda gösterilmesi, giderlerin kim tarafından karşılanacağının belirtilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda mahkemece yargılama giderleri içerisinde bulunan avukatlık ücretleri de kararda gösterilmeli ve ücretlerin hangi tarafça karşılanacağı belirtilmelidir. Aksine bir uygulama CMK"nın 324. maddesine aykırılık oluşturmaktadır. Nitekim Ceza Genel Kurulunun 09.10.2012 tarihli ve 301-1800 sayılı kararında da aynı husus vurgulanmıştır.
    Avukatlık Kanunu"nun 171. maddesinde "Avukat üzerine aldığı işi kanun hükümlerine göre ve yazılı sözleşme olmasa bile sonuna kadar takip eder." şeklinde bir düzenleme bulunmaktadır. Bu düzenlemeye göre avukat, iş (yani avukatlık sözleşmesi) son bulana kadar takiple mükelleftir. Öte yandan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 2. maddesindeki "Bu tarifede yazılı avukatlık ücreti kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır." hükmü de göz önüne alındığında ceza yargılamasında işin, kesin hüküm elde edilince sona erdiğinin kabul edildiği anlaşılmaktadır. Kesin hüküm elde edilme sürecinin temyiz ve istinaf aşamalarını da içerdiğinde kuşku bulunmamaktadır. Dolayısıyla Tarife"de yazılı avukatlık ücretinin temyiz aşamasını da kapsadığı kabul edilmelidir. Kaldı ki aynı maddenin ikinci fıkrasında "İcra takipleriyle ... istinaf veya temyiz başvurusu üzerine görülen işlerin duruşmalarının" ayrı bir ücrete tabi olduğunun ayrıca belirtilmesi de bu sonuca ulaşılmasını destekler mahiyettedir.
    Diğer taraftan, anılan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin, avukatlık ücretinin sınırlarını belirleyen 3. maddesi; "Yargı yerlerince avukata ait olmak üzere karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, ekli Tarifede yazılı miktardan az ve üç katından çok olamaz. Bu ücretin belirlenmesinde, avukatın emeği, çabası, işin önemi, niteliği ve davanın süresi göz önünde tutulur." hükmünü ve yine karşılık davada, davaların birleştirilmesinde veya ayrılmasında ücrete ilişkin 8. maddesi ise; "Bir davanın takibi sırasında karşılık dava açılması, başka bir davanın bu davayla birleştirilmesi veya davaların ayrılması durumunda, her dava için ayrı ücrete hükmolunur." düzenlemesini içermektedir.
    Bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, vekâlet ücretinin tayininde esas ve ilke olarak davacı veya sanıkların adedini ya da bir sanığın birden çok suç işlemiş olmasını değil, usulünce açılan ve avukat tarafından takip olunan dava dosyası adedini ele almakta ve taraflara yükletilecek avukatlık ücretinin her dava dosyası için ayrı ayrı tayinini öngörmüş bulunmaktadır. Buna göre ayrı ayrı dava açılmadıkça vekâlet ücretinin de ayrı ayrı tayin ve takdiri mümkün değildir. Nitekim Ceza Genel Kurulunun l6.10.l978 tarihli ve 324-350 sayılı ile 26.01.1981 tarihli ve 439-9 sayılı kararlarında da bu sonuca varılmıştır. Dolayısıyla aynı dava dosyasında yargılandığı bir suçtan beraat eden, diğer suçtan ise mahkûm olan veya hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık lehine, müdafi tarafından sunulan avukatlık hizmetinin bölünmesi mümkün olmadığından beraat hükmü açısından vekalet ücretine hükmedilemeyecektir.
    Bu açıklamalara göre uyuşmazlık konusu ele alındığında;
    Karataş Cumhuriyet Başsavcılığının 22.03.2010 tarihli ve 133-71 sayılı iddianamesiyle sanık ...’ın 6136 sayılı Kanun’un 13. maddesinin ilk fıkrası, mağdurlar ..... ve....’a yönelik kasten yaralama suçları nedeniyle TCK’nın 86. maddesinin birinci ve üçüncü fıkrasının (e) bendi ile mağdurlar.....’a yönelik kasten yaralama suçlarından aynı Kanun’un 86. maddesinin ikinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının (e) bendi uyarınca, sanık ...’in ise 6136 sayılı Kanun’un 13. maddesinin ilk fıkrası ve silahla tehdit suçundan TCK’nın 106. maddesinin ikinci fıkrası ile aynı Kanun’un 43. maddesi gereği cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı, yargılama sonucu sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve sanıkların atılı diğer tüm suçlardan mahkûmiyetlerine karar verildiği, kararın sanıklar ve sanıklar müdafisi tarafından temyizi üzerine inceleme yapan Yargıtay 4. Ceza Dairesince hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının itiraza tabi olması nedeniyle temyiz talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, sanık ... hakkında şikâyetçiler Ahmet Yıldırım ve Mehmet Tuğrul Öztürk"e yönelik kasten yaralama suçlarından verilen cezaların kesin nitelikte olması nedeniyle temyiz isteminin reddine, sanık ...’ın 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan cezalandırılmasına ilişkin mahkûmiyet hükmünün onanmasına ve sanık ...’un silahla tehdit, sanık ...’ın ise şikâyetçiler ..... ve...."a yönelik kasten yaralama suçlarından cezalandırılmasına dair hükümlerin bozulmasına karar verildiği, sanık ... hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik itirazın, mercisince reddine karar verilerek kesinleştiği, bozma sonrası Yerel Mahkemece her iki sanığın da anılan suçlardan beraatına hükmedildiği anlaşılmıştır.
    Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin vekâlet ücretinin tayininde davacı veya sanıkların adedini ya da bir sanığın birden çok suç işlemiş olmasını değil, usulünce açılan ve avukat tarafından takip olunan dava dosyalarının sayısını esas ve ilke olarak alması, taraflara yükletilecek avukatlık ücretinin her dava dosyası için ayrı ayrı tayinini öngörmesi, ayrı ayrı dava açılmadıkça vekâlet ücretinin de ayrı ayrı belirlenmesinin ve sanıklara sunulan avukatlık hizmetinin bölünmesinin mümkün bulunmaması, yine avukatlık ücretinin temyiz aşaması da dahil kesin hüküm elde edilinceye kadar yapılan işin karşılığı olması gözetildiğinde, yargılandıkları aynı davada bozma üzerine bir kısım suçlardan beraat eden, diğer suçlardan ise daha önce mahkûm olan veya haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanıklar lehine, beraat ettikleri suçlar yönüyle Hazine aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik olmadığı kabul edilmelidir.
    Bu itibarla, haklı nedene dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüyle Özel Daire kararı kaldırılarak, hükümlerin onanmasına karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
    2- Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 03.07.2018 tarihli ve 2798-13094 sayılı düzeltilerek onama kararının KALDIRILMASINA,
    3- Karataş Asliye Ceza Mahkemesinin 15.11.2017 tarihli ve 247-369 sayılı vekâlet ücretine hükmedilmediği gerekçesiyle sanıklar müdafisi tarafından temyiz edilen beraat hükümlerinin ONANMASINA,
    4- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 14.03.2019 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi