11. Hukuk Dairesi 2018/4995 E. , 2019/1570 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... .... Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen .../07/2018 tarih ve 2016/35-2018/519 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ ....647 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici .../.... maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun"la değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların her istendiği an geri ödeneceği ve yatırılan paralar karşılığı yüksek faiz verileceği garantisiyle binlerce kişiden para topladıklarını, bu kapsamda müvekkilinden de hisse senedi talep formu başlıklı belge karşılığında para alındığını, ancak müvekkilince istenmesine rağmen alınan paranın geri ödenmediğini, davalıların eylemlerinin hukuki dayanağının bulunmadığını, ..., Bankalar Kanunu ve SPK hükümlerinin ihlal edildiğini, anılan kanunlar uyarınca müvekkilinin şirket ortağı yapılmasının mümkün bulunmadığını, şirket yönetim kurulu üyelerinin yürütülen bu faaliyetler nedeniyle defalarca yargılandıklarını ve mahkum edildiklerini, yapılan bu yargılamalar neticesinde şirket defterlerinde bulunan kayıtların gerçeği yansıtmadığının tespit edildiğini, ..."nın 336. maddesi uyarınca davalı ..."ın da ortaya çıkan zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğüne, 20.000 DM karşılığı ....306,90 TL alacağın tahsil edildiği tarihten itibaren en yüksek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının müvekkili şirketin ortağı olduğunu, bu ortaklığın mevzuata uygun geçerli bir ortaklık niteliğinde bulunduğunu, müvekkili şirketin Sermaye Piyasası Kurulu kaydında olan, bu kurul ve diğer ilgili tüm resmi makamlar ile özel denetçiler tarafından faaliyetleri denetlenen çok ortaklı halka açık anonim şirket olduğunu, ..."nın 329. ve 405. maddeleri gereğince anonim şirket ortaklarının sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemeyeceklerini, müvekkili şirketin tasfiye halinde olmadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında sahih bir ortaklık ilişkisinin kurulmadığı, davalı şirketin ve yetkililerinin, primli pay senedi çıkarma yetkisi olmaksızın, nominal değerin üzerindeki bedel üzerinden "hisse senedi talep formu" ve "hisse devir kabul sözleşmesi" adlı belgeler ile yüksek kar vaadi ve istenildiği zaman para iadesi vaadi ile, şeklen ortak görünen gerçek kişilerin iradesini fesada uğratma yönündeki haksız eylemlerinden ötürü, davacının vaki zararından haksız fiil hükümleri çerçevesinde müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, taraflar arasında bir ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespitine, ....306,90 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
...-Davacı vekili, dava dilekçesinde alacağın tahsil edildiği tarihten itibaren avans faiziyle tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, alacağın tahsil edildiği tarihten itibaren avans faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren tahsil hükmü kurulması hatalı olmuş, kararın bozulması gerekmişse de yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hüküm fıkrasının ... no"lu bendinde yer alan ‘‘dava tarihinden’’ ibaresi çıkarılarak yerine ‘‘tahsil edildiği 03.08.2000 tarihinden’’ ibaresi yazılmasına, hükmün bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.314,71 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 27/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.