8. Hukuk Dairesi 2019/6049 E. , 2019/11550 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 27.06.2019 tarihli ve 2016/2964 Esas, 2019/6619 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, tarafların muris..."ın mirasçısı olup kardeş olduklarını, uzun zaman önce 193 parsel numaralı, 62.500 metrekare alanlı, tarla vasıflı taşınmazın dava dışı ..."a satıldığını; ancak o zamanki hali ile çok hissedarlı ve davalı olduğundan tapuda devir işlemlerinin yapılamadığını, satış bedelini de ..."ın kardeşi ..."ın ödediğini, taşınmazın tapusu verilemediğinden ileride tarlanın tapusunun devri yapıldığında iade edilmek koşulu ile teminat amacıyla 1843 ada 14 parsel sayılı taşınmazın devrinin yapıldığını, bir süre sonra 193 parselin 22.12.2000 tarihinde ..."a devredildiğini; ancak 14 parsel ile ilgili bir işlem yapılmadığını, ..."ın bu parselin tapu kaydının kendi üzerinden alınmasını ve kendi üzerinden silinip tüm mirasçılar adına geçirilmesini istediğini ve mirasçıların da ..."ın bu isteğini yerine getirerek, tapuda devir işlemlerini gerçekleştirip arsanın tapusunu geri aldıklarını; ancak bu muamele sırasında kızının rahatsızlığı sebebiyle davalıların daha sonra müvekkiline verilmek koşulu ile kendi üzerlerine alarak bu parselin tapu devir işlemlerini yaptıklarını, taşınmaz üzerinde katlı bina bulunduğundan davalılar ile müvekkilinin bir araya gelerek aralarında taksim yaptıklarını, tarafların bugüne kadar anlaşmaya sadık kaldıklarını; ancak bir süre sonra davalılardan ..."ın ortaklığın giderilmesi davası açtığını, Mahkemece ortaklığın giderilmesine karar verildiğini, dosyanın temyiz aşamasında olduğunu ileri sürerek dava konusu 1843 ada 14 parsel no’lu taşınmaz ve üzerindeki yapıda davacı müvekkilinin de diğer davalılar gibi veraset belgesindeki hissesi kadar hissedar olup hak sahibi olduğundan söz konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına, miras hissesi nispetinde tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir .
Bir kısım davalılar, davayı kabul etmiş, davalılardan ... davanın reddini savunmuştur .
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı ... vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizce özetle “... dava konusu taşınmazın tapulu taşınmaz niteliğinde olması ve tapulu taşınmazların devri için resmi şekil şartlarına riayet zorunlu olduğundan davanın reddi yönünde hüküm tesis edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” denmekle bozulması üzerine, bu defa davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin davalı ... hakkında yerinde olmayan ve HUMK"un 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.
2. Davacı vekilinin davalılar ..., ..., ..., ..., ... hakkında verilen hükme ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Dava; tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar ..., ..., ..., ..., ..."ın 24.09.2012 tarihli celsede davayı kabul ettikleri anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK"nin 308 (1086 sayılı HUMK 92.) maddesinde "...kabul, davacının talep sonucuna davalının tamamen veya kısmen muvafakat etmesi...", HMK"nin 311 (HUMK 95.) maddesinde ise, "kabul kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur" ifadeleri yer almaktadır. Kabul iradelerini fesada uğratan geçerli bir nedenin varlığı da ileri sürülmediğine göre, davalıların kabul beyanları kendilerini bağlamaktadır. Şu halde, davayı kabul eden davalıların kabul beyanları göz önünde bulundurularak davalılar ..., ..., ..., ..., ... yönünden verilen kabul kararında isabetsizlik bulunmadığı iş bu incelemede anlaşılmış olup Dairemizin 27.06.2019 tarihli ve 2016/2964 Esas, 2019/6619 Karar sayılı ilamında belirtilen sebeplerle davalılar ..., ..., ..., ..., ... yönünden de kararın bozulmasına karar verilmesi doğru olmadığından karar düzeltme talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteği yerinde görüldüğünden kabulüyle, Dairemizin 27.06.2019 tarihli ve 2016/2964 Esas, 2019/6619 Karar sayılı bozma kararının yazılı nedenlerle davalılar ..., ..., ..., ..., ... yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA, Yerel Mahkeme hükmünün davalılar ..., ..., ..., ..., ... yönünden 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca ONANMASINA, (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzelme talebinin REDDİNE, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 19.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.