Esas No: 2021/6242
Karar No: 2022/7754
Karar Tarihi: 03.11.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/6242 Esas 2022/7754 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı şirketin maliki olduğu taşınmazda davacı lehine intifa hakkı tesis edilmiş, akaryakıt istasyonunun işleticiliği/davacı marka ve logosu adı altında ürün satışı davalıya tevdi edilmiştir. Davacı, intifa hakkı süresince yapılan yatırımlar ve finansal destek ödemelerinin sebepsiz zenginleşme oluşturduğunu belirterek davalıdan 124.412 TL talep etmiştir. Mahkeme, yapılan yatırımların taşınmaza değer katmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili kararı temyiz etmiştir. Yargıtay, mahkemenin kararı uygun bulmuştur.
Kanun Maddeleri: İntifa Hakkı Kanunu (Mülga), Borçlar Kanunu (Madde 56)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 19.04.2021 tarih ve 2019/532 E. - 2021/354 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin maliki bulunduğu taşınmaz üzerine davacı lehine 02.12.1998 tarihinden geçerli olmak üzere 20 yıl süreli intifa hakkı tesis edilip, intifa bedelinin peşin ödendiğini, taşınmaz üzerinde kurulu akaryakıt istasyonunun işleticiliği / bayiliğinin de taraflar arasında akdedilen bayilik anlaşması gereğince davalıya tevdi edildiğini, anlaşmalar çerçevesinde taşınmaz üzerindeki akaryakıt istasyonunda davacı marka ve logosu adı altında ürün satışının intifa hakkı süresince devam edeceği inancı ile akaryakıt istasyonunun faaliyetinin iyileştirilmesi amacıyla yatırımlar yapılıp, davacının satış faaliyetinin geliştirilmesi, diğer bayiler arasındaki rekabetçi konumunun güçlendirilmesi, iyileştirilmesi amacıyla yatırımlar yapılıp, satış teşvik primi veya başka adlar altında finansal destek ödemelerinde bulunulduğunu, ancak Rekabet Kurulu'nun 12.03.2009 tarihinde yayınlanan genel bildirimi ile sözleşme süresi ile intifa süresinin kısıtlanması sonunda işlememiş süreye (18.09.2010 tarihinden sonrası geçersiz sayılan) tekabül eden intifa bedeli, ticari teşvik primi, yatırımlar bedeli yönünden davacı yönünden sebepsiz zenginleşme oluşturduğunu belirterek, anılan kalem değerlerinin denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanan güncelleştirilmiş miktarları toplamı olan 124.412,00 TL'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, bilirkişi heyetince davacının 22.09.2020 tarihli dilekçesinde belirttiği kalıcı yatırımların ve davalı istasyondaki demirbaşların incelendiği, davacı tarafça iddia edilen demirbaşlara ait dava dosyasında faturalarının olmadığı, marka, model tip ve seri no'larının belirtilmediği, dosya içerisinde bulunan taraflar arasında düzenlenmiş tutanakla davacının sunmuş olduğu demirbaşlara ait listenin karşılaştırıldığı, yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi ile davalı istasyonun dava dışı Shell bayisi olarak ticaretine devam ettiği, 26 kalem demirbaş olduğu, bunların 15 adedinin dava dışı Shell giydirmeleri olduğu, 11 adedinde ise herhangi bir marka veya giydirme olmadığı, tesisin otogar tarafında 5 kalem demirbaşın bulunduğu, bunların 3 kaleminin dava dışı Shell giydirmeli olduğu, 2 kaleminin marka veya giydirmesi olmadığı, davacı tarafın imzasının bulunduğu tutanakla demirbaşların çoğunluğunun davacı tarafa teslim edildiği, davacı tarafça bildirilen kalıcı yatırımlardan 3 kalem ürünün davacıya teslim edildiğine dair tespit yapılamamakla birlikte bu ürünlerin davalı tesisinde kullanılmadığı, davalının yatırımları kullanarak ticaretine devam etmediği, anılan kalıcı yatırımların taşınmaza değer katmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 03/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.